Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4335 E. 2024/3336 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı tarafından kendisine gönderilen ihtarname ile satım sözleşmesinden kaynaklanan hukuki ilişkiyi ispatladığı ve imza incelemesine konu belgelerdeki imzaların bir kısmının davalı adına dava dışı eşi tarafından atılmış olmasının da dikkate alınarak eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/890 E., 2023/949 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Nevşehir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/106 E., 2023/107 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirket ile davalı arasında 05.06.2013 tarihinde patates üretimine ilişkin tarımsal üretim sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkili şirketin, patates üretilmek üzere davalı şahsa patates tohumları teslim ettiğini ve davalıya nakit avans verdiğini, teslim edilen tohumlara ilişkin fatura ve sevk irsaliyeleri ile davalıya banka aracılığıyla gönderilen nakit avansa ilişkin dekontları da sunduklarını, müvekkili şirketin sözleşme gereği üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, davalının ise müvekkili şirkete teslim etmesi gereken patatesleri teslim etmediğini, müvekkili şirketin davalı borçludan 310.004,98 TL alacağı olduğunu, bu nedenle borçlu aleyhine icra takibi başlattıklarını, takibe haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; sözleşme içeriğine ve sözleşmedeki imzaya da itiraz ettiklerini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir üretim anlaşması olmadığını, müvekkilinin okuma yazmayı dahi zor becerebilen bir ev hanımı olduğunu ve bu miktarda ticaret yapabilme kabiliyetinin olmadığını, müvekkiline teslim edilmiş patates tohumları ya da davacı tarafça teslim edilmiş herhangi bir malzeme ya da başka bir eşya olmadığını, müvekkilinin hesabına gönderildiği iddia edilen 30.400,00 TL'lik ödemenin müvekkilinin alacağına ilişkin bir ödeme olabileceğini, müvekkiline bir iş yaptırılmış ise emek ve mesaisinin karşılığı bir ödeme olmasının muhtemel olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği faturaların hiçbirinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını, borç ve rehin sözleşmesinde patates üretimine ilişkin herhangi bir açıklama olmadığını, söz konusu rehnin dava dilekçesinde belirtilen husular ile bir ilgisi bulunmadığını savunarak, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında temel ticari ilişkiye dair tarımsal sözleşmede yer alan davalı imzası dışındaki sair belgelerdeki imzaların davalıya ait olup olmadığı hususunda araştırma yapılması için taraflara ilgili belgeleri sunmak üzere kesin süre verildiği, sunulan belgelerin imza incelemesi için Adli Tıp Kuruluna gönderildiği, alınan Kurul raporunda imza incelemesi sonucunda belgelerdeki imzanın davalı eli ürünü olduğu hususunda kesin net bir tanıya varılamadığının belirtildiği, kaldırma ilamında belirtilen yemin delilinin hatırlatılması için davacı vekiline duruşma tutanağı ile süre verildiği, davacı vekili tarafından yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini belirtir 03.02.2023 tarihli dilekçesinin sunulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hükmün eksik ve hatalı incelemeyle kurulduğunu, kararda sözleşme konusu malların davalıya teslim edildiğine dair bir belge bulunmadığı, var olan faturalardaki imzaların davalıya ait olduğuna ilişkin net bir kanaat getirilmediğinin belirtildiğini, aşamalardaki dilekçelerinde de izah etikleri üzere davalının önce sözleşmedeki imzasını inkar ettiğini, Adli Tıp Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğunun tespit edildiğini, sonrasında davalının , faturalardaki imzasını inkar ettiğini ,Mahkemece bir kısım faturalardaki imzaların davalıya ait olmadığı, davalının eşinin imzası bulunan irsaliyeli faturalarda ise davalının eşinin davanın tarafı olmadığı gerekçesiyle inceleme yapılmaksızın, müvekkil şirketin lehine olan tüm deliller göz ardı edilerek eksik incelemeyle hüküm kurulduğunu, hükme esas alınan raporun Kurul tarafından da bildirildiği üzere, teknik yönden sakıncalı olduğunu, sözleşmeye konu malların davalıya teslim edildiğinin hem davalının ikrarı hem de dosya kapsamındaki diğer delillerle ispatlandığını, bir kısım malların davalı adına davalının eşine teslim edildiğinin açık olduğunu, Mahkemece bu hususta bir inceleme yapılmadığını, davalının ve davalının eşinin imza örnekleri alınarak faturalardaki imzalar ile karşılaştırılması gerektiğini, davalıya ait imzaların bulunduğu belgeler ve davalıya bankadan gönderilen paranın Mahkemece yok sayıldığını, Mahkemece davanın tümden reddine karar verilmişse de Adli Tıp Kurul raporlarıyla bir kısım irsaliyeli faturalardaki ve mal teslimine ilişkin tutanaklardaki imzaların davalıya ait olduğunun belirlendiğini, ancak bu belgelerin ve muhteviyatlarının Mahkemece göz ardı edildiğini, yine davalıya sözleşme gereği "çapa avansı" açıklamasıyla 30.400,00 TL gönderildiğini, buna ilişkin dekont bulunduğunu, davalının ihtarnamedeki beyanlarını da inkar ederek tohumların teslim edilmediğini iddia ettiğini, davalının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; toplanan deliller, somut olayın özelliklerine uygun bilirkişi raporu, İlk Derece Mahkemesinin olay nitelendirmesi ve gerekçesi nazara alındığında, davacının alacağını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin kararda yazılı açıklamalara, yasal sebep ve gerekçelere binaen istinaf edilen kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönlerinden bir aykırılık bulunmadığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un ''ispat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde; İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında temel ticari ilişkiye dair tarımsal sözleşmede yer alan davalı imzası dışındaki sair belgelerdeki imzaların davalıya ait olup olmadığı yönünde yapılan araştırma ve alınan Adli Tıp Kurul raporuna göre imza incelemesi sonucunda belgelerdeki imzanın davalı eli ürünü olduğunun kesin olarak tespit edilemediği ve davacı vekilinin de yemin delilline dayanmaktan vazgeçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karara yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesindeki kabul ve değerlendirme yerinde görülerek esastan reddine karar verilmişse de, istinaf ve temyiz aşamasında ileri sürülen ve davacının cevaba cevap dilekçesinde de açıkça belirttiği davalı tarafça davacı şirkete keşide edildiği belirtilen Nevşehir 2. Noterliği'nin 12.11.2013 tarihli ihtarname içeriği incelendiğinde, bu ihtarnamenin 05.06.2013 tarihli sözleşme ile ilgili davacı şirketin taahhütlerini yerine getirmediği ve davacı şirket aleyhine dava açacakları ihtarına ilişkin olduğu görülmekle, davacının davalı ile olan 05.06.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklı hukuki ilişkiyi ispat ettiği anlaşılmaktadır.

Kaldı ki, her ne kadar İlk Derece Mahkemesince Adli Tıp Kurul raporunda söz konusu imzanın davalıya ait olduğu konusunda kesin kanıya varılamadığı belirtilmişse de, imza incelemesine tabi tutulan bir kısım imzanın davalı adına dava dışı eşi tarafından atıldığı da sabit olmakla, söz konusu bu imzaların davalıya ait olup olmadığının tespit edilemediği yönündeki Derece Mahkemelerindeki değerlendirmeye itibar edilmesi de olanaksızdır.

Bu itibarla; davacının cevaba cevap dilekçesinde açıkça belirttiği 12.11.2013 tarihli ihtarname ile davasını ispat ettiği kabul edilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve Kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi