Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4350 E. 2024/2596 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hukuki danışmanlık protokolü kapsamında verilen çekin iptali, yapılan ödemelerin iadesi ve borçlu olunmadığının tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı avukatın protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirdiği, verilen çekin danışmanlık hizmet bedeli olduğu ve protokolde kararlaştırılan ücretten bir kısmının ödendiği anlaşıldığından, davacıların temyiz itirazlarının reddiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2921 E., 2023/1256 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/772 E., 2021/489 K.

Taraflar arasındaki kambiyo senedinin iptali, istirdat ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkili ...Ltd. Şti. yetkilisi Muammer Yüksel'in 03.01.2017 tarihinde davalı avukat ile bir protokol imzaladığını, bu protokol gereğince de 03.01.2017 tarihinde vade tarihi ve keşide yeri boş bırakılan keşidecisi ...Ltd. Şti. olan 1.800.000,00 TL'lik çekin davalıya teminat olarak teslim edildiğini, 03.01.2017 tarihinden bugüne kadar müvekkili şirket adına davalı avukat tarafından protokol konusu herhangi bir dava açılıp, iş takibinin yapılmadığını, taraflar arasında vekalet ilişkisi bulunmamasına rağmen davalının ısrarları üzerine müvekkili tarafından Nisan ve Mayıs 2017 tarihleri içerisinde davalıya 170.000,00 TL'nin banka havalesi yoluyla gönderildiğini, müvekkilinin vekaletname çıkarma isteğine karşın davalının sürekli bu hususu ertelemesinden şüphelendiklerini ve sözlü olarak artık davalı ile çalışmayacaklarını, ödenen paranın ve çekin iadesini talep ettiklerini ancak davalının bugüne kadar bu isteklerini yerine getirmediğini belirterek, 1.800.000,00 TL'lik çekin iptalini, 170.000,00 TL'nin iadesini ve müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının istediği hukuki yardımın müvekkili tarafından kendisine verilerek ... Ltd. Şti.'nin Bodrum'da bulunan İkon Bodrum Projesi üzerindeki tedbirlerin kaldırıldığını, davacının müvekkiline vekalet çıkarmak yerine şirket avukatı olan dava dışı Av. ...'nın vekaleti ile işi takip etmenin mümkün olup olmadığını sorduğunu, müvekkilin de şirket avukatı Av. ...'nın yetki belgesi düzenlemeyi kabul etmesi halinde bunun mümkün olabileceğini söylediğini ve ...'nın düzenlendiği yetki belgesiyle Bodrum İkon Projesi üzerindeki tedbirleri kaldırdığını, davacının Bodrum Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından 19.01.2017 tarihli müzekkere ile tedbirler kaldırıldıktan sonra müvekkilin hesabına farklı tarihlerde (30.3.2017-31.03.2017-13.04.2017 ve 26.05.2017 tarihlerinde) "1.800.00 TL'lik çeke istinaden ... Yapı Eğitim" açıklamasıyla toplam 170.000,00 TL ödeme yaptığını, davacıların kötüniyetli olduğunu, borçlarını ödememek için gerçeğe aykırı beyanlar sunduklarını, davacıların üzerlerine kayıtlı malları 24.08.2017 tarihinde birlikte çalıştıkları arsa sahibine devrederek bir gün sonra işbu davayı açmalarının bile tek başına kötüniyetli olduklarının ispatı olduğunu, davacıların tacir olduklarını belirterek, davanın reddini ve davacılar aleyhine %20 'den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında bulunan vekalet ilişkisi kapsamında 03.01.2017 tarihli protokolün imzalandığı, protokol gereğince davalıya 1.800.000,00 TL ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından toplam 170.000,00 TL ödeme yapıldığı, verilen çekin danışmanlık hizmet bedeli olduğu, protokol gereğince davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, dosya kapsamı tanık beyanında bu hususu doğruladığı belirtilerek, davanın reddine ve tazminat yönünden İİK'nın 72 nci maddesinde düzenlenen koşulların oluşmadığı anlaşıldığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; taraflar arasında yapılan sözleşmede bir tedbirin kaldırılması gibi münhasır bir durumun belirtilmediğini, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/25 E. sayılı dosyasında hiçbir zaman davacıların malvarlıklarına tedbir konulmadığını, Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/25 E. sayılı dosyasının Mahkemenin 11.05.2021 tarihli müzekkeresine 28.05.2021 tarihli cevabi müzekkeresinde Mahkeme kayıtlarında ...'ın belirtilen dosyada taraf olmadığı ve tedbirin kaldırılmasına dair herhangi bir dilekçeye de rastlanılmadığına dair müzekkere yazıldığını, bu tür yapı projelerinde, arsa sahipleri, daire alıcıları, Belediyeler, çalışanlar veya 3. kişilerle ilgili ve de proje süresince yıllara sarih bir çok hukuki problem ve ihtilafla karşılaşılabildiği düşünülerek 1.800.000 TL miktarında bir ücret tayin edildiğini, yine bu yıllara sarih ve proje dönemi sonuna kadar ödeneceği düşünüldüğünden herhangi bir vade belirtilmediği, dava öncesinde yapılmış olan kısmi ödemenin de bu miktarın proje süresince ödeneceğinin en önemli kanıtı olduğunu, vekaletnamede dava dışı Av. ...'ya tevkil ve teşrik yetkisi verildiğini, burada yapılan bir iş varsa bu işin karşılığı olan ücretin Av. ...'ya ait olacağını, zaten müvekkilinin de bu konuyla alakalı olarak Av. ...'ya ödemesini yaptığını, müvekkilinin verdiği vekaletle Av. ...'nın yetki belgesi düzenleyerek başka avukatları görevlendirmiş olabileceğini ancak bu görevlendirmenin 03.01.2017 tarihli protokole istinaden olmadığını ve bu protokolden bağımsız olarak ifa edildiğini, bu ödemenin ardından müvekkilin işlerinin şehir dışında ve özellikle Bodrum ilçesinde olması sebebiyle bir başka avukat arayışına girerek davalı ile irtibata geçtiğini ve dava konusu çek ile protokolün imzalandığını, ancak davalı avukatın müvekkiliyle ilgilenmediği ve işlerini takip etmediğinden bahisle müvekkilinin davalıya vekaletname dahi çıkarmadığını, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesinde "Avukatlık ücreti avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder" denilmekle hukuki yardımda bulunmayan avukatın, avukatlık ücreti talep edemeyeceğinin hüküm altına alındığını, Mahkemece Avukatlık Kanunu'nun değerlendirilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı avukata vekaletname ve dava takip talimatı verilmediğini, davalı avukatın da herhangi bir dava veya işin takibini yapmadığını, davalıya 170.000,00 TL banka havalesi yapıldıktan sonra bile müvekkili vekaletname çıkarmak istemişse de karşı tarafın vekalet bilgilerini vermeyip sürekli olarak bu hususu ertelediğini, taraflar arasında vekalet ilişkisi usulünce kurulmadığından Avukatlık Kanunu'nun 174 üncü maddesinin uygulanma imkanının bulunmadığını ve davalı avukata borçlu bulunmadıkları, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı istinaf etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı avukatın davacının bilgi ve onayı dahilinde şirket avukatlarından ... tarafından verilen yetki belgesi ile Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/25 E. sayılı dosyasına verilen 19.01.2017 tarihli dilekçe ile "Bodrum Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/294 Değişik iş sayılı dosyasına ait 12.10.2016 tarihli kararı uyarınca uygulanan tedbir kararının yanlış şekilde uygulandığının" beyan edilip tedbirin kaldırılmasının talep edildiği ve talebin kabul görerek tedbirlerin kaldırıldığının ilgili Tapu Müdürlüğü kayıtları ile sabit olduğu, davalı avukatın protokol konusu oluşturan işlerde davacıya dava veya sulh yoluyla çözüm hususunda sadakat ve özen yükümlülüğüne uygun olarak hizmet sunduğu ve alacağa hak kazandığı, davacının menfi tespit ve istirdat isteminin yerinde olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; taraflar arasında imzalanan hukuki danışmanlık protokolü uyarınca borçlu olunmadığının tespiti, çekin iptali ve yapılan ödemelerin istirdatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 2/1 inci, 34 üncü, 163 ve 164 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve özellikle davalı avukatın taraflar arasında imzalanan protokol gereği üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiği, davalıya verilen çekin danışmanlık hizmet bedeli olduğu, protokol gereğince 1.800.000,00 TL ödeme yapılacağı kararlaştırılan bedelden toplam 170.000,00 TL ödeme yapıldığının anlaşılmış olmasına göre usul ve kanuna uygun olup, davacıların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.