"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/323 E., 2023/114 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalının müvekkili şirket çalışanı olarak kendi isteği doğrultusunda Fransa'da A-330 tip eğitimine gönderildiğini, iş bu eğitimin 04.08.2012 tarihinde tamamlanmasından sonra 3 yıllık zorunlu hizmet süresini tamamlamadan tek taraflı olarak ve haksız şekilde iş akdini feshettiğini, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesi ve taahhütname kapsamında davacının toplam 55.000 EURO borcu bulunduğunu, iş bu borcun tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafın haklı bir neden olmaksızın itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, iş akdinin haksız olarak feshedilmediğini, davacı şirketin müvekkiline ilişkin herhangi bir eğitim harcamasında bulunmadığını, bu bağlamda tazminat talep edilemeyeceğini ve ayrıca müvekkilinin tahakkuk eden ve ödenmeyen 8.861 EURO tutarındaki ücret alacağının da takas ve mahsubu ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, verilen eğitim karşılığında davalının 3 yıllık çalışma taahhüdünde bulunduğu, ancak 3 yıllık taahhüt süresini tamamlamadan ve haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshederek başka bir şirkette çalışmaya başladığı, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmeye göre bilirkişi ...'un düzenlemiş olduğu 07.08.2015 tarihli raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirlendiği üzere davalının 5.005 Euro tutarındaki alacağı takas ve mahsup edildikten sonra davacı tarafın toplam 25.188,15 Euro alacağı bulunduğu, bu nedenlerle belirlenen alacak miktarı üzerinden itirazın iptaliyle takibin devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi’nin 23.09.2019 tarihli, 2017/1896 E., 2019/8640 K. sayılı ilamıyla "...dosyadaki mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirilip, taraf iddia ve itirazlarını karşılayacak şekilde, uzman bilirkişi heyetinden, raporlar arası çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmeli" gerekçesi ile bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 18.09.2020 tarih 2019/356 E., 2020/180 K. sayılı karar ile; "verilen eğitim karşılığında davalının 3 yıllık çalışma taahhüdünde bulunduğu, ancak 3 yıllık taahhüt süresini tamamlamadan ve haklı bir neden olmaksızın iş akdini feshederek başka bir şirkette çalışmaya başladığı, bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmeye göre bilirkişi ...'un düzenlemiş olduğu 07.08.2015 tarihli raporda ayrıntılı ve gerekçeli olarak belirlendiği üzere davalının 5.005 Euro tutarındaki alacağı takas ve mahsup edildikten sonra davacı tarafın toplam 25.188,15 Euro alacağı bulunduğu, bu nedenlerle belirlenen alacak miktarı üzerinden itirazın iptaliyle takibin devamına" karar verilmiştir.
Karara karşı, süresi içinde davalı ... katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairemizin 24.11.2021 tarihli 2021/499 E., 2021/11954 K. sayılı ilamı ile; "bozma sonrası yapılan yargılama sırasında üçlü bilirkişi heyetinden 17.06.2020 havale tarihli bir adet bilirkişi raporu alındığı, alınan raporun ise hesap ve teknik bilirkişileri tarafından alternatifli şekilde sunulduğu dolayısıyla kendi içinde çelişki doğurduğunun sabit olduğu, böylelikle bozma öncesi alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi, bozma ilamına uygun olmayan çelişkili bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verildiği anlaşıldığından, dosyadaki mevcut deliller bir bütün olarak değerlendirilip, taraf iddia ve itirazlarını karşılayacak şekilde, mali müşavir, pilot ve hava hukukundan anlayan uzman bilirkişi heyetinden, bozma öncesi ve sonrası alınan raporlar arasındaki çelişkiyi giderici taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli önceki bilirkişi raporlarıyla mukayeseli, müşterek imzalı tek bir rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar vermek üzere kararın bozulmasına" karar verilmiştir.
3. Dairemizin 24.11.2021 tarih 2021/499 E., 2021/11954 K. sayılı ilamına karşı davacı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
4. Dairemizin 26.05.2022 tarih 2022/1090 E., 2022/5098 K. sayılı ilamı ile; "davalının 6098 sayılı TBK’nun 435 inci maddesinde yer alan “Taraflardan her biri, haklı sebeplerle sözleşmeyi derhâl feshedebilir. Sözleşmeyi fesheden taraf, fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır.” hükmü uyarınca fesih sebebini bildirerek sözleşmesini feshetmesi gerekirken, herhangi bir sebep bildirmeden sözleşmeyi feshetmiş olması nedeniyle hizmet akdini haklı bir neden olmadan feshettiği kanaatine varıldığı, hal böyle olunca taraflar arasında sözleşme serbestisi ilkeleri çerçevesinde düzenlenen özel hukuk hükümlerine tabi olarak yapılan 01.03.2010 tarihli sözleşmenin 15.1 inci maddesinin eğitim giderlerinin davalıdan tazminine ilişkin kısmının taraflar açısından bağlayıcı olduğu, yine bu maddede yer alan hükme göre davalının hizmet süresinin; aldığı eğitimin tamamlanmasından itibaren 3 yıl süreyle uzadığının kabul edildiği, bu nedenle eğitim gideri olarak belirtilen 25.000 Euro bedelin tarafları bağlayıcı olduğu, davalının, fesih tarihinden itibaren sözleşme sonuna kadar çalışılmayan döneme isabet eden eğitim giderini ödemekle yükümlü olduğu, mahkemece, yanlış değerlendirme ile eğitim gideri alacağına ilişkin olarak rayiç değerler üzerinden hesaplama yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinin ve 6098 Sayılı TBK’nun 420 nci maddesinde yer alan “Hizmet sözleşmelerine sadece işçi aleyhine konulan ceza koşulu geçersizdir...” hükmü uyarınca taraflar arasındaki sözleşmenin 15.1. maddesinde yer alan “...işverenin uğradığı zararların tazmini bakımından 2 (iki) aylık ücreti karşılığı (maaş ve uçuş tazminatı) cezai şartı, kayıtsız ve şartsız olarak işverene ödemeyi ve bu talebin fahiş olduğu iddiasında bulunamayacağını kabul, beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesi gereği sadece pilot aleyhine konulan cezai şart hükmünün geçersiz olduğu ve davacının cezai şart talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu" gerekçesiyle davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; "25.000,00 EURO eğitim giderinden 9001,84 EURO davacı yanın 26 günlük maaş ve 39 günlük izin alacağının düşülmesinden sonra bakiye 15.988,16 EURO (fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak suretiyle) davacı yanın alacağı bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile; davalının, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9048 takip sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 15.988,16-EURO (fiili ödeme günündeki efektif satış kuru üzerinden TL olarak hesaplanmak suretiyle) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın likit olmaması ve yargılama sonucunda belirlenmiş olması nedeniyle" reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 15.3 maddesine göre talep edilen ihbar tazminatının kabulüne ilişkin hükmün Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiği, buna mukabil mahkeme kararında hüküm kurulmadığı, lehe hükmedilen vekalet ücretinin maktu değil nispi olması gerektiği, davalı tarafın iki aylık ücretinin 7.700 Euro şeklinde yanlış olarak hesaplandığı, sözleşmenin fesih tarihinde iki aylık ücretinin çok daha yüksek olduğun ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının takip talebinde Euro karşılığı TL olarak belirlediği, faizi TL cinsinden talep ettiği, davacı şirketin sözleşmede belirtilen eğitim harcamasın yapmadığı, mahkeme kararına takibin kısmen iptaline karar verilirken icra dosyasına sunulan teminat mektubunun davalıya iadesine karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı TBK’nın 420 nci, 435 inci ve 439 uncu maddeleri.
2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
A. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesi yönünden;
1. İhbar tazminatına ilişkin olarak, taraflar arasında imzalanan MNG Havayolları ve Taşımacılık A.Ş. Uçucu Personel Hizmet Sözleşmesi 15.3 maddesinde "Yukarıda belirtildiği üzere şirkete zorunlu hizmet taahhüdü olmayan uçucu personel veya İşveren, 2 (iki) ay önceden ihbarda bulunmak şartı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etme hakkına sahiptirler. İki aylık ihbar süresine uymayan taraf diğer tarafa iki aylık ücret karşılığı olan tutarı (maaş+uçuş tazminatı) cezai şart olarak ödemek zorundadır." düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu düzenleme zorunlu hizmet taahhüdü olmayan uçucu personel veya İşvereni taahhüt altına sokmakta olup, davacı zorunlu hizmet taahhüdü olmayan uçucu personel olarak nitelendirilemeyecektir. Kaldı ki davacıyı kapsaması halinde dahi ihbar tazminatı TBK 439 uncu maddesinde yer alan "İşçi, haklı sebep olmaksızın işe başlamadığı veya aniden işi bıraktığı takdirde işveren, aylık ücretin dörtte birine eşit bir tazminat isteme hakkına sahiptir. İşverenin, ayrıca ek zararlarının giderilmesini isteme hakkı da vardır. İşveren zarara uğramamışsa veya uğradığı zarar işçinin aylık ücretinin dörtte birinden az ise, hâkim tazminatı indirebilir. Tazminat isteme hakkı takas yoluyla sona ermemişse işveren, işçinin işe başlamamasından veya işi bırakmasından başlayarak otuz gün içinde, dava veya takip yoluyla bu hakkını kullanmak zorundadır. Aksi takdirde, tazminat isteme hakkı düşer." şeklindeki düzenlemeden hareketle hak düşürücü süreye matuftur.
2. Vekalet ücretine ilişkin olarak, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13 üncü maddesi birinci fıkrası uyarınca "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." Mahkemece kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gözetilerek dava tarihindeki yabancı para karşılığı kur üzerinden davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin doğru şekilde hesaplandığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
B. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin incelenmesi yönünden;
Temyizen incelenen mahkeme kararının uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumunu oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
C. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede;
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 15 inci maddesi uyarınca, yargı harçlarının (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre alınması gerekir.
Buna göre, Mahkemece; hüküm altına alınan uyuşmazlık konusu değer üzerinden alınması gereken nispi karar ve ilam harcının eksik hesaplanmış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanunun) eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı ... davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 3. Bendinin hükümden çıkartılarak yerine “3. Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.997,85 TL karar harcından peşin yatırılan 1.679,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.318,85 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına, davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.679,00 TL peşin harcın ve 24.30 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ve 6 ve 7 nci bentlerinin hükümden çıkarılarak yerine “ 6. Davacı tarafından yapılan 2.661,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.889,30 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 243,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 70,65 TL'sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına" ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde temyiz eden davalıya iadesine,
Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.