"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1303 E., 2023/1375 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 9. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/409 E., 2021/504 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davacı taraf yönünden temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı vekilinin duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili hakkında kredi kartından kaynaklandığı ifade edilen 39.082,07 TL' lik borç için icra takibi başlatıldığını, borca ve takibe itiraz nedeniyle takibin durduğunu, itirazın iptali için banka tarafından itirazın iptali davası açıldığını, müvekkilinin öğretim üyesi olduğunu, 2020 Mart ayında maaş ve ek ders ödemelerinin de davalı bankaya yatırıldığını, müvekkilinin bankanın internet şubesi üzerinden herhangi bir bankacılık işlem yapamaması üzerine şubeye gittiğini, yasal takibe intikal eden kredi kartı bulunduğundan internet üzerinden bankacılık işlemleri ve ATM' lerden para çekme dışında diğer parasal işlemlerden yararlanamadığını, aylık 10.000,00 TL nin üzerindeki maaş ve ek ders ödemelerini banka şubesi veya ATM'nin bulunduğu yere giderek para çekmek zorunda bırakıldığını, banka ATM' lerinden günlük en fazla 5.000,00 TL para çekilebileceğinden müvekkilinin hesabına yatan parayı çekebilmek için banka şubesinde bulunmak zorunda bırakıldığını, davalı bankanın hukuka aykırı şekilde kredi kartını takip hesabına aldığını, müvekkilinin ödeme kabiliyeti olmasına rağmen, kredi kayıt sisteminde açık takip hesabı göründüğü için kredi notunun düşmesine sebebiyet verildiğini ve kredi kullanma olanaklarının ortadan kaldırıldığını, davalı bankanın haksız filleri nedeniyle müvekkilinin ekonomik darlığa düşmesi ve maddi zarar gördüğünü ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminatın haksız icra takip ve haksız fiil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; itirazın iptali davasının derdest olup eldeki dava ile ilgili olmadığını, davacının borcunu ödemediğinden yasal takibe düştüğünü, borcunu ödediğine dair bir iddiasının da olmadığını, davacının maddi ve manevi herhangi bir zararının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından icra takibine konu yapılan kredi nedeniyle itirazın iptali davası ile derdest olan dava nedeniyle henüz kesinleşmeyen borcu bulunduğu, davacının bu takip borcunu ödediğine dair herhangi bir beyanı bulunmadığı gibi banka tarafından davacının maaşına bloke konmadığı, para çekme işlemlerinin devam ettiği, davacının banka tarafından haksız olarak zarara uğradığına dair dosyaya herhangi bir delil sunamadığından maddi zararını ispat edemediği, manevi tazminatın da yasal şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; bankanın hukuka aykırı bir şekilde kredi kartını takip hesabına almasıyla, kredi notunun düşmesine sabebiyet verildiğini ve kredi kullanma olanaklarının ortadan kaldırıldığını, ekonomik darlığa düşmesine, itibarının, saygınlığının ve onurunun zedelenmesine, maddi ve manevi zarar görmesine yol açıldığını, maddi zararı ile ilgili bilirkişi raporu alınmadığını, internet bankacılığına kısıtlama getirildiğini, artı hesap adındaki ek hesabın engellendiğini, bu nedenle maddi ve manevi tazminat talebinin reddi kararının kaldırılmasını ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının icra takip tarihi itibarı ile vadesi gelmiş ve ödenmemiş halde yapılandırılmış kredi kartından kaynaklı borcunun bulunduğu, kanuni takip (icra takibi) altındaki banka müşterilerine yönelik ek hesap kısıtlaması, internet bankacılığı kısıtlaması vb. bankacılık uygulamalarının münhasıran davacıya yönelik olmadığı, davacının taraflar arasındaki bankacılık ilişkisinden kaynaklanan bu uygulamalar nedeniyle başkaca maddi-manevi zarara uğradığını ispatlayamadığından İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacının, banka tarafından zarara uğratıldığından bahisle açtığı maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
2 .6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacının bu takip borcunu ödediğine dair herhangi bir beyanı bulunmadığı gibi banka tarafından davacının maaşına bloke konmadığı, para çekme işlemlerinin devam ettiği, davacının banka tarafından haksız olarak zarara uğradığına dair dosyaya herhangi bir delil sunamadığı da nazara alındığında maddi zarara uğradığı iddiasını ispat edemediği, manevi tazminat talebinin koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.