Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4409 E. 2024/2472 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın hesaplanmasında, kaçak kullanım süresinin tespiti ve davalıların sorumluluğunun kapsamı ile vekalet ücretinin belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kaçak su kullanımının tespit tutanağı ile sabit olduğu, ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28. maddesi 5. fıkrası gereği kaçak kullanım başlangıç tarihinin tespit edilememesi halinde son 3 aylık kullanım üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, haksız fiil niteliğindeki eylemden dolayı davalı site yönetiminin sorumlu olduğu ve davalı site yönetimi ile husumet yöneltilemeyen diğer davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/496 E., 2023/1096 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 38. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/185 E., 2022/39 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve duruşma istemli davalılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalılar vekilinin duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Site içinde bulunan yeşil alanların, parkların ve bahçelerin kaçak su ile sulandığının tespit edilmesi üzerine 25.09.2019 tarihli kaçak tutanağının düzenlendiğini, söz konusu yerde şebeke hattına doğrudan bağlantı yapılmak suretiyle kaçak su kullanılarak idarenin zarara uğratıldığını, kullanılan kaçak su bedelinin 393.493,90 TL olarak hesaplandığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 25.000,00 TL kaçak su bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 05.10.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 393.163,70 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı vekili; 25.09.2019 tarihli tutanakta yapılan tespitlerin hatalı olduğunu, bahçe ve ortak alan sulamalarının 2011 yılından bu yana aktif şekilde kullanılan su kuyusu vasıtasıyla gerçekleştirildiğini, site yönetimi tarafından muhtelif zamanlarda haricen tanker vasıtası ile kuyu suyu satın alınmış olduğunu, kaçak su kullanımında, sayacın mühür altına alındığı tarih, son endeks tespit tarihi, suyun kesildiği tarih, abonman sözleşmesi imza tarihi, binaya yeni taşınılmış ise yerleşme tarihi veya ana hattan bağlantı yapıldığı tarih tespit edilebiliyorsa belgeye dayalı olarak tespit edildiği tarihten, tespit edilemiyorsa son üç aydan beri kaçak su kullandığı dikkate alınarak süre hesabı yapılması gerektiğini, 08.06.2011 tarihinden bu yana kaçak su kullanıldığının kabulünün yasaya da aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; şebeke suyuna ilişkin sayacın 08.06.2011 tarihinde sökülmüş olduğu, 25.09.2019 tarihinde kaçak su kullanım tutanağı düzenlendiği, arada geçen sürede kaçak bağlantının ne zaman yapıldığının Tarifeler Yönetmeliği'nin 28/5 maddesine göre tespitinin mümkün olmadığı, bu nedenle 09.06.2011 tarihinden itibaren kaçak su tüketiminin söz konusu olduğu, kaçak tüketimin 08.06.2011 ila 24.09.2019 dönemini kapsadığı, Aski Tarifeler Yönetmeliği hükümlerine göre bu dönemde tüketilen su miktarının 20.456,86m3 olarak hesaplandığı, bu durumda normal tüketim ve ceza uygulaması toplamı olarak 393.164,47 TL tutarının tespit edildiği, kaçak su kullanımının sabit olduğu, aksinin davalılarca ispatlanamadığı, işlem tarihindeki meri mevzuatın uygulanması gerektiği, davacının alacak talebini 393.163,70 TL olarak ıslah ettiği, davalı ...'ın diğer davalı sitenin yöneticisi olmakla, yapılan işlemlerden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının talebi ile bağlı kalınarak 393.163,70 TL kaçak su kullanımına ilişkin alacağın 25.000,00 TL'sinin dava tarihinden, kalan 368.163,70 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili; kaçak kullanımın haksız fiil niteliğinde olduğu için alacağa tutanak tarihi olan 25.09.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek, kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.

2.Davalılar vekili; davalı ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı idare tarafından tutulan tutanaktaki tespitlerin hatalı olduğunu, yönetime ait deponun şebeke suyu ile doldurulduğu iddiasının davacı tarafça ispatlanmadığını, tek numune alımı yapıldığını, dinlenen tanıkların da sadece şebeke hattından numune aldıklarını, kuyu içerisindeki sudan numune almadıklarını belirtiklerini, hesaplamanın başlangıç tarihi yönünden hataya düşüldüğünü, ayrıca kaçak su kullanım miktarının hesaplanmasının da hatalı olduğunu ve bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kaçak tespit tutanağının düzenlendiği ve kaçak tahakkukunun yapıldığı 25.09.2019 tarihinde yürürlükte olan ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliği'nin 28 inci maddesinin beşinci fıkrası gereği, davalı sitenin kaçak kullanımının hangi tarihte başladığı tespit edilemediği için ek bilirkişi raporundaki son 3 ay üzerinden yapılan hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, 08.06.2011-24.09.2019 dönemini kapsayan 8 yılı aşkın süre için için yapılan hesaplamalar doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş olmasının ayrıca 25.09.2019 tarihli kaçak tespit tutanağı ile davalı site yönetimine ait site içindeki yeşil alanların, parkların ve bahçelerin kaçak su ile sulandığı tespit edilmesi nedeniyle davalı sıfatının davalı site yönetimine ait olduğundan, davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan davalı yönetici Gökhan yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, adı geçen davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, bunlardan ayrıca dava konusu kaçak su bedelinin tahsili için açılan davada, davanın niteliği (haksız fiil) itibariyle temerrüt aranmadığından faizin dava tarihi itibariyle değil, tutanak tarihi itibariyle işletilmesi gerektiği gerekçesiyle; taraf vekillerinin başvurularının kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı Site yönünden davanın kısmen kabulüyle, 26.565,10 TL'nin kaçak tespit tutanağının düzenlendiği 25.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalı Site vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; kaçak su kullanma eylemi nedeniyle davacıya karşı her iki davalının sorumlu olduğu, davanın kısmen reddedilmesinin hatalı olduğu, davalı sitede yeşil/ortak alanların sulanması için tesis edilmiş olan aboneliğin davalının talebi üzerine 2011 yılında sona erdirildiği ve yeşil alanlara ait su aboneliği sayacının 08.06.2011 tarihinde söküldüğü, bu nedenle yeşil alan sulamasının 08.06.2011 tarihinden itibaren kaçak kullanım tesbitinin yapıldığı 25.09.2019 tarihine kadar ASKİ'ye ait su şebeke hattından kaçak biçimde çekilen su ile yapıldığı, kaçak su kullanımının su sayacının söküldüğü 08.06.2011-25.09.2019 tarihleri arasında gerçekleştiği dosya kapsamına göre sabit olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı Site vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca davanın alacak davası olduğunu, incelemeye konu kararda verilen kısmen red kararı ile davalı yan lehine hükmedilmesi gereken vekalet ücreti hesabında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi md 13/3 gereği davacı yan lehine hükmedilen vekalet ücretini aşmayacak şekilde hüküm tesis ettiğini, hüküm kısmında davanın “tazminat” olarak nitelendirilmesinin gerekçeli karar hakkına aykırı olduğunu, vekalet ücretinin reddedilen 366.598,60 TL üzerinden hesaplanması gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak su kullanımından kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. ASKİ Tarifeler ve Abone Hizmetleri Yönetmeliğinin 28 inci maddesinin beşinci fıkrası

2. 03.09.2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (Tarife) 13/3 ve 7/2 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; belirtilen gerekçeye, kaçak su kullanımının tutanak ve yapılan analiz sonucunda ortaya konulmuş olmasına, kaçak su kullanımının niteliği itibariyle haksız eylem olması ve karar tarihinde yürürlükte olan Tarifenin 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası nazara alındığında davalı site yönetimi lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde bulunmasına, ayrıca davalı ...'a husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı lehine tarifenin 7 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.