"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/314 E., 2023/195 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisinin 18.02.2012 tarihinde vefat ettiğini, muris ile davalı banka arasında 180.000,00 TL bedelli konut kredisi sözleşmesi imzalandığını, ayrıca davalı banka tarafından sunulan teklif üzerine de muris adına 25.11.2011 tarihli ... Sigorta A.Ş. bünyesinde düzenlenen ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında muris tarafından primlerin ödendiğini, fakat zorunlu olan hayat sigortasının yapılmadığını, murisin vefatı üzerine poliçede belirlenen tutarın ödenmesine yönelik bankaya bildirim yapıldığını ancak talebin hayat sigortası olmadığından bahisle reddedildiğini, hayat sigortasının konut kredisi sözleşmesi imzalanırken yapılması zorunlu bir sigorta poliçesi olduğunu, davalının murisi Sigorta Hukukuna uygun sigortalanmadığı ve bilgilendirmediğinden davalının basiretli tacir gibi davranmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla icra takibi tazyiki ile ödenmek zorunda kalınan 114.483,00 TL'nin 18.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davanın açılma tarihinden sonra kalan 157.427,00 TL yönünden müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 20.01.2015 tarihli ve 2014/271 E., 2015/45 K. sayılı kararla; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) 1420 nci maddesi uyarınca açılan davanın zamanaşımı sebebiyle usul yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 22.12.2016 tarihli ve 2015/32762 E., 2016/24072 K. sayılı ilamıyla; davacıların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin, "Dava, 05.05.2014 tarihinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) yürürlüğe girdiği tarihten sonra açılmıştır. Davalı cevap dilekçesini yasal süre geçtikten sonra verdiğinden inkar çerçevesinde savunma yaptığı kabul edilmektedir (Aynı Kanun, m.128) ve süresinde sunulmayan cevap dilekçesiyle ileri sürdüğü savunmalar ve ilk itirazlar için davacı tarafın açık muvafakati gerekmektedir (Aynı Kanun, m.141). Zamanaşımı iddiasına davacı tarafça açıkça muvafakat edilmediğinden, mahkemece davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankayla davacıların murisi arasında 24.11.2011 tarihli ve 1.800.000,00 TL bedelli "işyeri kredi sözleşmesi" imzalandığı, ferdi kaza poliçesinde murisin mesleğinin esnaf olarak belirtildiği, kullanılan kredinin ticari kredi sözleşmesi mahiyetinde olduğu, bankaların ticari kredi kullandırırken kredi kullanıcılarına hayat sigortası poliçesi yaptırmasının zorunlu olduğu yönünde yasal düzenleme bulunmadığı, kullanılan kredinin bireysel kredi olmadığı, Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliğinin ticari krediler yönünden uygulanmasının söz konusu olmadığı, bankanın ticari nitelikte kredi kullandırırken hayat sigorta poliçesi düzenleme zorunluluğu bulunmadığından davacıların mirasçı olarak murisin kredi borcuna karşılık davalı bankaya ödediği tutarın iadesini talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ile davalı arasında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 9 uncu maddesine göre, krediye teminat olarak hayat sigortası düzenlenmesi veya banka tarafından muristen istediği sigorta şirketinden bu poliçenin temin edilmesini istenmesi gerektiğini, hayat sigortası yapılması hususunda bankanın murisi zorlama yükümlülüğü bulunmasa da bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunu, davalının bilgilendirme yaptığını ispat etmek zorunda olduğunu ancak dosyaya herhangi bir delil sunulmadığını, davalının basiretli davranması gerektiğini, aydınlatma yükümlülüğü beyan yükümlülüğünden önce gelmekte olup davalı şirketin kusurlu olduğunu, kararın hatalı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesi düzenlenmemesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
17.01.2009 tarihli Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, özellikle dükkan niteliğindeki taşınmazın satın alınması için kullanılan iş yeri kredisi için imzalanan Bireysel Kredi sözleşmelerinde hayat sigortasının ihtiyari sigortalar kapsamında olması ve mevcut olmayan hayat sigortası nedeniyle sırf aydınlatma yükümlülüğü yerine getirilmediğinden bahisle davalı bankanın sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.