Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4517 E. 2024/3546 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı aile hekiminin, kira sözleşmesi imzalanmadan önce kullandığı aile sağlığı merkezi için davacı kurumun haksız kullanım tazminatı isteminin olup olmadığına ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava konusu dönemde kira ödemesi yapılmadığının tespit edilmesi ve davacı kurumun bir zararının oluşmadığının anlaşılması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/354 E., 2022/445 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu (5258 sayılı Kanun) gereği davaya konu Aile Sağlığı Merkezinde 30.12.2010 tarihli sözleşme ile aile hekimi olarak göreve başladığını, 15.06.2011 tarihinde Maliye Bakanlığı ve ... arasında imzalanan protokol uyarınca mülkiyeti Hazineye ait veya Hazine hisseli, üst yapı veya zemini Hazineye ait olup ...'na tahsisli olan yerler ile Sağlık Bakanlığından kiralanmış ve kira bedelleri merkezi yönetim bütçesinden karşılanan hastane ve birinci basamaklı sağlık kuruluşlarının ticari amaçlı kullanılan bölümlerinin ... döner sermayesi ile işletilmesinin yolunun açıldığını, 5258 sayılı Kanun ile aile hekimlerinin kullandığı taşınmaz kiraları ile personel ve malzeme giderlerini kendilerinin karşılayacağının belirlendiğini ancak davalının 15.06.2011 ile 01.05.2013 tarihleri arasındaki rayiç kira bedellerini ödemediğini ileri sürerek, toplam 5.633,33 TL kamu zararının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının, müvekkili ile 01.01.2011 yürürlük tarihli aile hekimliği sözleşmesini imzalayarak görevini ifa etmeye başladığını, ancak aile merkezine yönelik kira sözleşmesinin 31.08.2012 tarihinde imzalandığını, kira sözleşmesinin imzalandığı tarihten önceki dönemler için kira bedeli talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.03.2016 tarihli ve 2015/206 E., 2016/73 K. sayılı kararıyla; davalı ile yapılan kira sözleşmesi tarihinin 27.03.2014 olduğu, evveliyâtında davacı ile davalı arasında yerin kullanımına ilişkin herhangi bir kira akdinin bulunmadığı, davalının kullanıma başlamasının tamamen idaresinin rızası ile olduğu, idarenin rızasının sona erdiğine ilişkin davalıya herhangi bir bildirim yapılmadığı, istenilen bedelin haksız kullanım tazminatı olup istenmesinin ön şartının davacıya ait şeyin, davacının rızası dışında davalı tarafça kullanılması olduğu, ancak ecrimisile konu edilen alanın davalıya çalışma alanı olarak gösterilen yer olduğu, kira sözleşmesi imzalana kadar da davalıdan bu yerin terkedilmesi ya da kullanımın haksız olduğuna ilişkin bir ihtarda bulunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.07.2018 tarihli ve 2017/8842 E., 2018/7489 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, bu nedenle görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemece verilen 05.03.2019 tarihli ve 2018/340 E., 2019/80 K. sayılı kararla; talep olunan dönemde taraflar arasında imzalanmış bir kira sözleşmesi bulunmadığı, talebin haksız kullanım tazminatı olduğunu gerekçesiyle verilen direnme kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.

2. Dairemizin 18.11.2020 tarihli ve 2020/2410 E., 2020/6722 K. sayılı ilamıyla; davacının talebinin sözleşme yapılmadan önceki döneme ait haksız işgal tazminatına dayandığı, buna rağmen uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle bozma kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek işin esası incelenmiş ve bu defa; uzman bilirkişi ya da uzman kişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınarak; davalı aile hekimine, ecrimisil talep edilen dönemde kira bedellerine yönelik olarak ödeme yapılıp yapılmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu dikkate alınarak, dava konusu edilen tarih aralığında davalıya yapılan kira ödemesi bulunmadığı, iddia edildiği gibi davacı tarafından fazladan yapılmış bir ödeme olmadığı ve dolayısıyla davacı Kurumun herhangi bir zararının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; her ne kadar Mahkemece davalıya kira bedeli ödemesi yapılmadığı belirtilmişse de bu tespitin yerinde olmadığını, cari gider ödemesinde ''0'' olarak görünen kısmın davalıdan kesinti yapılmayan kısım olduğunu, görev yapan her aile hekimine görev yaptığı Aile Sağlığı Merkezinin şartları ve durumları dikkate alınarak her ay aile hekimliği gider ödemesi adı altında ödeme yapıldığını, söz konusu ödeme içersinde; kira yardımı, diğer maktu giderler ve tıbbi sarf malzemelerinin yer aldığını, dolayısıyla dava konusu tutarın her ay muaccel olduğu tarihlerden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, haksız kullanım tazminatı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu ile 5258 sayılı Kanun'un uygulamasına ilişkin Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle talep edilen dönem için davalıya herhangi bir kira ödemesi yapılmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

06.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.