Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4523 E. 2024/4375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm sözleşmesi kapsamında konut teslim edilmemesi nedeniyle davacının ifa yerine geçen müspet zarar talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının edimini ifa edemediği ve davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca seçimlik haklarını kullanarak konutun rayiç bedelini talep etme hakkının bulunduğu, davanın kısmi dava olarak açılması sebebiyle ıslah edilen miktar için ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2212 E., 2023/2008 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/87 E., 2021/191 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davacı vekilince istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının Ankara İli, ... İlçesi, ... Mevkiinde kain ... Mh. bulunan yapısı nedeniyle 2981 sayılı İmar Affı Kanunu uyarınca hak sahibi olduğunu, yapının bulunduğu bölgenin ... Vadisi 4. ve 5. etapları kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı olarak ilan edildiğini, akabinde davalı tarafından bu bölgede bulunan tapulu taşınmazların malikleri ile aynı Kanun uyarınca hak sahibi olan gecekondu sahipleriyle konut sözleşmesi yapılması amacıyla karar alındığını ve taraflar arasında 100 m² konut verilmesi karşılığı 31.07.2006 tarihli konut sözleşmesi imzalandığını, davacının enkaz bedeli düşüldükten sonra kalan borcunu taksitler halinde ödenmeye başladığını, ancak Ankara 13. İdare Mahkemesinin 13.05.2009 tarihli ve 2008/363 E., 2009/594 K. sayılı ilamıyla projenin iptal edildiğini, sözleşmenin aradan geçen 14 yıllık süreçte ifa edilmediğini, ifa edileceğine ilişkin herhangi bir emarenin de bulunmadığını, ayrıca inşaatlara başlansa dahi müvekkili açısından artık bir faydasının kalmadığını ileri sürerek; ifa yerine gecen müsbet zararın belirlenmesi ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 50.000,00 TL'nin davalıdan yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 650.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi alanına ilişkin kararın Ankara 13. İdare Mahkemesince iptal edildiğini, iptal kararını müteakip 07.07.2010 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile anılan bölgenin kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilmesi üzerine davacı asile 29.11.2020 tarihinde bildirimde bulunulduğunu, Belediyenin herhangi bir kusuru olmaksızın, bazı hak sahipleri tarafından açılan davalar nedeniyle kesintiye uğrayan süreçten sonra, hak sahipleri ile mülk sahipleri arasında akdedilen konut sözleşmelerinin aynen devamına karar verildiğini, davacılar tarafından taksit ödemelerine devam edilerek ve herhangi bir itirazda bulunulmayarak sözleşmenin geçerli olduğu hususunda zımni irade beyanında bulunulduğunu, bahse konu proje kapsamında İdare adına oluşan imar ada/parselleri üzerinde inşa edilerek hak sahiplerine dağıtılacak konutların ihale, proje ve ruhsat onay süreçlerinin halihazırda tamamlandığını, davacıların ifa yerine geçen müspet zararı talep etme hakkının oluşmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte Mahkemece davacı talebinin haklı olduğu kanaatine varılması halinde dahi, sözleşme gereği Belediye tarafından davacı tarafa şimdiye kadar yapılan kira yardımlarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte düşülmesi, anılan tutarın takas/mahsubuna karar verilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davacının tüm edimlerini yerine getirdiği, tapuda devir yapıldığı ancak davalının edimlerini yerine getirmediği ve ifanın imkansız hale geldiği, davacının 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 125 inci maddesindeki seçimlik haklarından biri olan edimin ifası yerine geçen daire bedelini talep ettiği, davalının edimini yerine getirmemesinde davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu durumda davacının taahüt edilen 100 m² lik bir adet konut bedeli olan 650.000,00 TL'yi talepte haklı olduğu gerekçesiyle; 650.000,00 TL'nin 50.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 600.000,00 TL'sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; Yargıtay aşamasından geçerek kesinleşen güçlü delil niteliğindeki kararlarla belirlenen değer tespitlerinin dikkate alınarak zarar tutarının belirlenmesinin gerektiğini, hatalı bilirkişi raporundaki düşük değer/zarar takdirine dayanılarak karar verildiğini, belirsiz alacak davasında ıslahla artırılan 600.000,00 TL alacak yönünden 08.02.2021 tarihinden itibaren faize hükmedilmesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; davanın haksız olduğunu, davaya konu projeye ait planın iptaline ilişkin davanın bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, davacının sözleşmedeki taahhüdüne aykırı olarak davayı açtığını, Belediyenin kusurunun bulunmadığını, davacının ifa yerine geçen müspet zararını talep etme hakkının olmadığını, yapılan hesaplamayı kabul etmediğini, davacının talebinin açıklattırılmadığını, davacıya şimdiye kadar yapılan kira yardımlarının bedelden indirilmesinin gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporunda hesaplanan bedelin bölgenin bulunduğu semt, kent ve iş merkezlerine uzaklığı, konumu, arz ve talep durumuna uygun olduğu, davalının ödenen kira bedellerinin indirilmesi gerektiği yönündeki istinaf sebebinin yasal dayanağının bulunmadığı, dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair bir ibareye yer verilmediği, davacı tarafından davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğünün ispat edilemediği, davalı aleyhine hükmedilen alacağın dava dilekçesinde talep edilen kısmına dava tarihinden, ıslah ile arttırılan kısmına ise ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle, tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; istinaf başvuru dilekçelerinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince, bağımsız bölümün süresinde teslim edilmemesi nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Kanun'un 123 ve 125 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Davalı Belediyenin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar geçen sürede daireyi teslim edemediği dosya kapsamı ile sabittir. Bu durumda, davacı 6098 sayılı Kanun'nun 125 inci maddesi kapsamında seçimlik haklardan yararlanabilecektir.

Somut olayda davalının edimini ifa edememesinden doğan zararın teslim edilmesi gereken konutun rayiç bedeli kadar olmasına, dava tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin bilirkişi tarafından usulünce belirlenmesine, davanın kısmi dava olarak açılmış olması nedeniyle de ıslah edilen alacak için ıslah edilen tarihten itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.