"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/854 E., 2021/1515 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.
1086 sayılı Kanun'un anılan hükmü uyarınca, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre reddedilen ve davacı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 13,80 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 4.270,00 TL’nin altında olup; davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Temyiz eden davalı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin ... Mahallesi ... Sokak ... 10 numaralı taşınmazı 03.01.2012 tarihinde yılık 3.750,00 TL muhammen bedelle ihaleye çıkardığını, davalının 24.100,00 TL teklif ile ihaleyi kazandığını ancak süresi içinde kira sözleşmesinin imzalanmadığını, bu kez taşınmazın 27.04.2012 tarihinde yeniden ihaleye çıkarıldığını ve yıllık 12.500,00 TL bedelle dava dışı kişiye ihale edildiğini, bu istekli ile 14.05.2012 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, davalının ihaleden önce hükümlerini kabul ettiği ihale şartnamesinin 11. maddesinin (d) bendi gereğince iki ihale bedeli arasındaki 11.600,00 TL bedel farkını ödemesi gerektiğini, Muğla 1. İcra Müdürlüğünün 2013/3673 E. sayılı dosyası ile iki ihale bedeli arasında oluşan farkın tahsili için yapılan icra takibine borçlu tarafından itiraz edildiğini ve takibin haksız olarak durdurulduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline, alacağın davalı aleyhine icra inkar tazminata karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin imzalanmış olduğu bir sözleşme bulunmadığını, süresi içinde sözleşmenin imzalanmaması nedeni ile ihalenin feshedildiğini ve geçici teminatının zaten gelir kaydedildiğini, idarenin 2886 sayılı Kanun gereğince başkaca bir zarar tazmini talep edemeyeceğini, şartname ve eki sözleşme tasarısına konulan bu tür ek zarar tazmini hükümlerinin ancak sözleşme imzalandıktan sonra yüklenicinin edimini yerine getirmemesi ve ihalenin feshi sonrasında çıkılan ikinci ihalede oluşacak fiyat farkının talebi hakkını doğurabileceğini, sözleşme imzalamadığından davacının başkaca bir zarar tazmini talep hakkı bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve davalı lehine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 10.09.2020 tarihli ve 2020/412 E., 2020/1125 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşme olmadığı, isteklinin imzasını taşısa da ihale şartnamesinin sözleşme kabul edilemeyeceği ve özel kanun olan 2886 sayılı Kanunda hüküm varken genel kanun olan Türk Borçlar Kanunu'nun uygulanamayacağı, idarenin geçici teminatın gelir kaydedilmesi dışında davalıdan talep edebileceği başka bir tazminat bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A.Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 15.03.2021 tarihli ve 2021/66 E., 2021/2695 K. sayılı ilamıyla; davalı tarafça imzalanan ihale şartnamesinin "Şartnamenin Sözleşmeye Bağlanması" başlıklı 11 inci maddesinin (d) bendinde "İhaleyi kazanan isteklinin sözleşme imzalamayıp geçici teminatının gelir kaydedilmesinden dolayı idarece ikinci defa çıkılan ihalede, ilk ihaledeki kira miktarına ulaşılmaz ve idarece maddi zarara uğrarsa; birinci ihalede oluşan 1 yıllık kira bedeli ile ikinci ihalede oluşan 1 yıllık kira bedeli arasındaki fark, teminatını yakan ve sözleşmeyi imzalamayan istekliden tahsil edilir" hükmünün bulunduğu, davalının ihale şartnamesini imzalamakla şartnamede yer alan hükümleri kabul etmiş olduğu, bu durumda Mahkemece; davacının iki ihale arasındaki fark bedelini şartname hükümleri ile bağlı olan davalıdan talep edebileceği gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının, ihale şartnamesini imzalamakla şartnamede yer alan hükümleri kabul ettiği, bu doğrultuda bahsi geçen şartname hükmü ile de bağlı olduğu, bu sebeple iki ihale bedeli arasındaki farkın idarece talep edilebileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile hesaplanan iki ihale bedeli arasındaki farktan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 11.600,00 TL asıl alacak ve 147,27 TL işlemiş faiz alacağı yönünden takibin devamına ve alacağın likit ve belirlenebilir olduğu dikkate alınarak, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; alınan bilirkişi raporu ile belirlenen alacağın likit olmadığını, bu nedenle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ihale şartnamesinin hükme esas alınan ilgili maddesinin Kanuna aykırı düzenleme içerdiğinden geçersiz olduğunu, taraflar arasında imzalanmış sözleşme bulunmadığını, bu nedenle idarenin sadece geçici teminatı gelir kaydedebileceğini, ihale şartnamesinin sözleşme olarak kabul edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalının ihaleyi kazanmasına rağmen sözleşme imzalamaması nedeniyle yeniden yapılan ikinci ihalede ilk ihaledeki miktarlara ulaşılamaması nedeniyle oluşan farkın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Mahkeme kararının uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak verildiği, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, ihale şartnamesini imzalayan davalının hükümleri kabul etmiş olduğu şartname ile bağlı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Davacı vekilinin temyiz isteminin miktardan REDDİNE,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya adesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.