Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4584 E. 2024/2958 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eczacının vefatından sonra, vefatının bildirilmesine kadar geçen sürede eczane tarafından karşılanan reçete bedellerinin davalı kurum tarafından ödenmemesi üzerine açılan alacak davasında, söz konusu bedellerin ödenip ödenmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Eczacının vefatının bildirim süresine ilişkin mevzuatta bir hüküm bulunmaması, vefatın 14 gün içinde bildirilmiş olması ve bu süre zarfında reçete sahiplerinin ilaçları kullanmadığına dair bir iddia ileri sürülmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin alacağın ödenmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/793 E., 2023/250 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Yeni Halk eczanesinin sahibi olan müvekkilinin, eczacı babasının 16.06.2011 tarihinde vefat etmesi üzerine 30.06.2011 tarihinde Bitlis İl Sağlık Müdürlüğüne müracaat ederek faaliyetlerinin durdurulması için talepte bulunduklarını, davalı Kurumca 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler hakkında Kanunu'nun (6197 sayılı Kanun) 7 inci maddesinde düzenlenen "Bir eczacı ...veya vefat eylerse ruhsatname sakıt olur" hükmü gerekçe gösterilerek babasına ait eczaneden 17.06.2011-30.06.2011 tarihleri arasında davalı kuruma fatura edilen reçetelerin ödenmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, 21.680,00 TL hak edişlerinin 14.11.2012 tarihli kararla kesildiğini, oysa eczacının vefatından sonra yakınlarının eczacılık faaliyetlerine devam etme haklarının bulunduğunu ileri sürerek; kesilen 21.680,00 TL'lik alacağın yasal faiziyle birlikte tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; eczacının ölümü ile ruhsatın hükümsüz hale geldiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 24.12.2019 tarihli ve 2018/557 E., 2019/604 K. sayılı kararla; eczacının ölümü halinde kuruma yapılacak bildirimin süresine ilişkin mevzuatta ve ilaç teminine dair protokolde hüküm yer almadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 21.680,00 TL’nin taleple bağlı kalınarak 02.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairece verilen 07.10.2021 tarihli ve 2020/11121 E., 2021/9688 K. sayılı sayılı ilamla; "...Somut olayda, dava konusu alacağın muris ...'in vefatından sonra sahibi olduğu eczanece Kurum mensuplarının reçetelerinin karşılamasına devam edilmesinden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Murisin 16.06.2011 tarihinde vefatı ile geriye mirasçısı olarak ... ve ...’in kaldığı, davanın ise mirasçılardan ... tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Tereke alacağı üzerinde mirasçıların elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğundan yukarıdaki açıklamalar ışığında diğer mirasçının davaya iştiraki ya da muvafakati sağlanmak suretiyle yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu eksiklik kamu düzenine ilişkin olup, HMK’nun 369/1. maddesi uyarınca kanunun açık hükmüne aykırılık oluşturmakla kararın re’sen bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; diğer mirasçının davaya muvafakat verdiğine ilişkin dilekçe sunduğu, davacının murisinin 16.06.2011 tarihinde vefat ettiği, uyuşmazlık konusu dönemde 21.680,00 TL tutarlı reçete bedellerine ilişkin faturaların öncelikle ödendiği, vereseli olarak mirasçı tarafından işletilen eczaneden bu tutarların borç kaydı ile alacağından 11.10.2012 tarihinde kesinti yapıldığı, vefatın kuruma 14. günde bildirdiği, ölüm sonrası ruhsatın iptal olacağı ve fakat eczacının ölümü halinde kuruma yapılacak bildirimin süresine ilişkin mevzuatta ve ilaç teminine dair protokolde hüküm yer almadığı, kurum sigortalısı hak sahiplerinin ilaçları alıp kullandığı yönünde bir uyuşmazlık bulunmadığı, mirasçı tarafından mevzuat hükmü uyarınca vereseli olarak eczanenin işletilebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 21.680,00 TL’nin taleple bağlı kalınarak 02.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; 6197 sayılı Kanun gereğince eczacının vefat etmesinden sonra mesul müdür atanmaksızın eczanenin faaliyetinin devam etmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen 6308 sayılı Kanun'un 7 nci maddesinin vefat etmesiyle ilgisinin bulunmadığını, başka sebeplerden dolayı eczacının eczaneden ayrılmasına ilişkin hükümlerin yer aldığını, eczacının vefatıyla birlikte ruhsatın hükümsüz hale geldiğini, mesul müdür atanana kadar reçete karşılanmayacağını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; eczacının vefatından sonra bir dönem davalı Kurum Sigortalıların reçetelerinin eczane tarafından karşılanmış olması nedeniyle oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6197 sayılı Kanun'un 7,8,9 ve 10 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, eczacının vefatının bildirim süresine ilişkin mevzuatta hüküm bulunmamasına, murisin vefatının 14. Günde davalı Kuruma bildirilmesine, bu süreç içerisinde reçete hak sahiplerinin ilaçları kullanmadığına yönelik bir iddia ileri sürülmemiş olmasına göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.