Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4614 E. 2024/580 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibi nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ve icra yoluyla yapılan ödemelerin istirdadına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Menfi tespit davasında ispat yükünün davalıda olduğu, davalının davacıların kendisine borçlu olduğunu ispatlayamadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/493 E., 2022/794 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/268 E., 2021/330 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma talepli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı asıl ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalı tarafından müvekkilleri aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, yasal süre içerisinde takibe ve borca itiraz etmedikleri için takibin kesinleştiğini, müvekkillerinin davalıya borçları bulunmadığını, aksine müvekkil ...'ün davalıdan alacağının bulunduğunu, müvekkil ...'in annesi diğer davacı ... ile birlikte yaşamakta iken sosyal medya üzerinden davalı ile tanıştığını, davalı kendisini İstanbul İlinde görev yapmakta olan hakim ...olarak tanıtarak müvekkilini kandırdığını, aralarında duygusal ilişkinin başladığını, davalının acilen paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip müvekkilinden borç istediğini, müvekkilinin de evlenme vaadi ile kendisini aldatan davalıya 16.06.2020 tarihinde Vakıfbank Bursa Şubesindeki hesabından 200.000,00 TL çekerek bankanın içinde davalıya elden verdiğini, davalının müvekkilinden 200.000,00 TL alabilmek amacıyla ailesinin Kayseri'de bulunan şirketine ait olduğunu iddia ettiği Yapı Kredi Bankasına ait çeki verdiğini, davalının bu çeke lehdar olarak kendi adını ...şeklinde yazdığını ve çekin arka yüzünü yine bu sahte isimle ciro ettiğini, bu çekin rakam kısmında 995.000,00 TL yazılı iken yazı kısmında "dokuzdoksanbeşbin" yazılı olup, bu haliyle çekin geçersiz olduğunu, müvekkilinin bu çekle ilgili olarak hiçbir işlem yapmadığını, bir süre sonra ise davalının, müvekkilin elindeki çeki ciro yaparak ... adına göndermesini istediğini, çekin arka yüzüne ciro yaparak kargo ile davalıya gönderdiğini, çekin davalının bizzat kendisine teslim edildiğini fakat davalı kargo paketinin içinin boş çıktığını ve içinde çekin bulunmadığını iddia ederek müvekkilden aldığı 200.000,00 TL'nin kendisinden istememesini sağladığını, yani müvekkilinin bu şahıstan 200.000,00 TL alacaklı iken sanki çek ile borçluymuş gibi bir durum yaratıldığını, bir süre sonra müvekkillerine eline bu davaya konu ödeme emri ulaştığını, davalıyı arayıp bunun ne anlama geldiğini sorduğunda davalı bunun bir formalite olduğunu, icra takibine itiraz etmelerine gerek olmadığını, aile şirketinin bir işi için göstermelik olarak bu icra takibini başlattığını söylediğini, takibin kesinleştiğini, ödeme emrinin borcun sebebi kısmında "kendisine kullanması için verilen 995,00 TL lik çek karşılığı şirketimin çekini ödememesi nedeniyle çekin karşılığını tarafımı vermemesi sebebiyle" şeklinde bir ibarenin yer aldığını, müvekkillerinin borçlarının olmadığını, bahsi geçen çekte de müvekkil...'nin ne adı ne de imzasının bulunduğunu, davalının haksız kazanç elde etmek için malvarlığını bildiği... aleyhine takip yaptığını, ispat yükünün davalıda olduğunu, 995,00 TL'lik bir çeke dayanılarak 800.000,00 TL gibi bir miktar ile icra takibi başlatmanın bir yasal dayanağının olmadığını, müvekkillerinin dolandırıcılık eyleminin mağduru olduğunu ileri sürerek; icra takip dosyası nedeniyle borçları bulunmadığının tespiti ile davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve icra dairesince bu tarihe kadar davalıya ödenmiş olan paraların istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacılardan işyeri ve ev aldığını, karşılığında 122.000,00 USD verdiğini ancak davacıların tapusunu vermediklerini, 1 yıl boyunca oyaladıklarını, taşınmazın üzerine haciz koyduğunu, daha önce davacıların şirkete ait teminat çeki verdiğini, çekin arkasını şirket ortağı ...adına vekaleten ciro ettiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu takip herhangi bir belgeye dayanmadığından davalının davacı taraftan alacaklı olduğunu ve alacağın varlığını ispat etmesi gerektiği, davalıya alacağın varlığını ve iddiasını ispat etmesi için yemin teklif etme hakkı hatırlatıldığı, yemin deliline dayanan davalının sunduğu yemin metninin olaya ve uyuşmazlığa uygun bir biçimde mahkememizce resen düzeltildiği, davacıların buna uygun olarak yeminlerini eda ettikleri, davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği, davaya konu takibin kötüniyetli olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacıların davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine, davacıların istirdat taleplerinin kabulü ile icra dairesince davalıya ödenen 40.546,80 TL'nin davalıdan alınarak davacı ...'e verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; menfi tespit davalarında ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacıların iddialarını ispatlayamadığını, soruşturma aşamasında davacının sunmuş olduğu telefon görüşmesi kayıtlarının inceleme tutanağında, "kadının erkeğe çeki ne yaptığını sorduğu 213.000,00 TL parasının nasıl olacağını sorduğu ve erkek şahsında hastanede olduğunu parasını çeki bozdurarak alabileceğini" söylediğini, bu durumun davacıların konu hakkında bilgi sahibi olduklarını bu şekilde bir borçlarının olduğunu ispat ettiğini, davacının sunduğu ses kayıtları ile davacının yemininin birbiriyle çeliştiğini, 122.000,00 USD nakit alan davacı ...'ün abisini ikna edemediğinden taşınmazları devredemediğini, davacıların 122.000,00 USD'nin o gün ki karşılığı olan 995.000,00 TL'lik çeki davalı lehine düzenlediğini, düzenlenen çekin davacı tarafından müvekkile kargo ile gönderildiğini, daha doğrusu gönderildiği iddia edildiğini, kargo poşetinin içi boş çıktığını, dava konusu iddiaların değerlendirilmediğini, eksik araştırma ile karar verildiğini, davacı tarafın fazla aldığı bedeli müvekkile iade ettiğini savunarak, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının alacaklı olduğunu ispatla yükümlü olduğu, alacağın varlığı konusunda davalı tarafından herhangi bir delil ibraz edilemediği, davalı tarafından teklif edilen yeminin davacılar tarafından usulüne uygun olarak eda edildiği, davalının alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunulmadığının tespiti ile icra kanalı ile yapılan ödemelerin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.

3. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi

3. Değerlendirme

1. Davanın, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, davalı tarafından davacılar aleyhine Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/242762 E. sayılı takip dosyası ile 800.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı ve borç sebebi olarak "kendisine kullanması için verilen 995.00 TL lik çek karşılığı şirketimin çekini ödememesi nedeniyle çekin karşılığını tarafıma vermemesi sebebiyle" gösterildiği görülmüştür.

2. Menfi tespit davasında ispat yükü kural olarak davalı alacaklıya düşer. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, kendisine ispat yükü düşmeyen diğer tarafın onun iddiasının aksini ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş sayılır.

3. Davalının başlattığı takip nedeniyle davacılar ile arasındaki borç ilişkini ispata elverişli bir delil sunulmadığı, toplanan deliller ile davalı iddiasını ispat edemediği anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.