Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4677 E. 2023/2929 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gecekondu arsalarının tahsisi için davalı belediyenin hesabına yatırılan paranın, tahsisin yapılmaması nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uymasıyla oluşan usulü kazanılmış hak gereği, bozma kararında belirtilen hususlar dışında inceleme yapılamayacağı ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan hususlara ilişkin itirazların incelenmesinin mümkün olmadığı gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/791 E., 2022/465 K.

DAVA TARİHİ : 10.06.2011

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının 226 parsel sayılı taşınmaz üzerine gecekondu yaptığını, davalı ... tarafından gecekondu sahiplerine arsanın tahsis edileceğinin ilan edildiğini, bunun üzerine Belediyeye ait banka hesabına 15.11.1993 tarihinde 3.200.000 TL para yatırdığını, davalı ... tarafından arsanın tahsis edilmediği gibi ödediği bedelin de iade edilmediğini ileri sürerek; tahsis edileceği bildirilen arsanın dava tarihindeki rayiç değeri karşılığından şimdilik 10.000 TL’nin 21.02.2011 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, 12.10.2020 tarihinde talebini 51.006,34 TL'ye yükseltmiş, 04.04.2022 tarihinde de dava değerini 85.204 TL'ye arttırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu yerin Büyükşehir Belediyesinin kurulması ile birlikte ... Belediyesi sınırları içerisinde kaldığını, 775 ve 2981 sayılı Yasalar kapsamında uygulama yapmakla görevli ve yetkili belediyenin ... Belediyesi olduğunu savunarak; davanın husumetten ya da esastan reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 08.02.2013 tarihli ve 2011/261 E., 2013/60 K. sayılı kararıyla; davacının yatırdığını beyan ettiği paranın ... Altı ... Arsa ... Kooperatifinin hesabına yatırıldığı, davalı ... hesabına yatırılmış bir para bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 24.06.2013 tarihli ve 2013/8854 E., 2013/10798 K. sayılı ilamıyla; paranın yatırıldığı hesap ile davalı ... arasında hukuki, fiili ve organik bağ bulunup bulunmadığı hususlarının araştırılması, hesapta bulunan paranın nereye aktarıldığının belirlenmesi, bedeli tahsil eden davalı ... olduğu takdirde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile sorumlu olacağı gözetilerek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 14.10.2020 tarihli ve 2013/523 E., 2020/475 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından ... Altı ... Arsa Konut ... Kooperatifi hesabına yatırılan paranın 15.11.1993 tarihinde davalı ... Belediyesinin hesabına aktarıldığı, taraflar arasında geçerli bir sözleşme olmadığından ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edilebileceği, 3.200.000 TL'nin denkleştirici adalet ilkesi gereği davalının temerrüde düşürüldüğü 21.02.2012 tarih itibariyle ulaşacağı değerin 1.262,09 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 1.262,09 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 08.04.2021 tarihli ve 2021/1923 E., 2021/3835 K. sayılı ilamıyla; bir kamu kurumu olan davalı Belediyenin, davacının da aralarında bulunduğu gecekondu sahiplerine, kamulaştırmadan sonra arsa tahsis edileceği yönünde güven aşılamak suretiyle tahsis edilecek arsalar karşılığında para topladığı, davalı Belediyenin kamuya sunduğu bu nitelikteki bir işlemde devletin güvenilir olmasının asıl olduğu, arsa tahsisi yapılacağı ilanına güvenerek para yatıran davacının, Belediye ile olan bu ilişkide edimini yerine getirdiği, ifanın davalı Belediyenin kusuru ile imkansız hale geldiği, davalı Belediyenin tahsisin yapılmadığını ileri sürmesinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanılması olduğu, davacının arsanın ifasının imkansız hale geldiği tarihteki rayiç değerini isteyebileceği, buna göre Mahkemece; öncelikle taraflara, taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkânsız hale geldiği tarihe yakın zaman içinde yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkân tanınması, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, sonrasında ise bu emsallere göre taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle rapor alınması ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihi itibariyle davalı arsanın rayiç bedelini isteyebileceği gerekçesiyle; davanın kabulü ile 85.204 TL alacağın 10.000 TL'sinin dava tarihinden, bakiye 75.204 TL'sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 21.02.2023 tarihli ve 2022/8209 E., 2023/157 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; verilen kararın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davaya emsal olacak nitelikte başkaca davacılarca ... İdare Mahkemelerinde açılmış olan ... Belediyesi hesabına yatırdığını iddia ettiği bedelin iadesi talepli dosyalarda mahkemelerce, hizmet kusuru değerlendirmesi yapılmak suretiyle davacı tarafça ödenen bedelin dava tarihi itibariyle güncel değer hesaplaması yapılmak suretiyle karar verildiğini, yapılan yargılamalar sonucunda idari yargıda açılan davaların tamamının bu yönde olduğunu, yine açılmış olan benzer davalardan, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/94 E., 2013/295 K. sayılı kararı ile satış sırasında ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verildiğini, söz konusu kararın temyizi üzerine Yargıtay 3.H.D.’nin 2014/4780 E., 10227 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmişse de, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin yeni esas alarak yapılan yargılamasında, 2014/554 E. sayılı dosyada yukarıda belirtilen aynı mahiyetteki karar ve onama kararı doğrultusunda eski kararda (denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak verilen kararda) direnilmesine karar verildiği, direnme kararına karşı belirtilen dosyanın davacısı tarafından temyiz yoluna gidildiği Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-963 E., 2019/955 K. sayılı kararıyla; "yerel mahkemece, davacı lehine hükmedilecek bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğine dair verilen direnme kararının usul ve yasaya uygun olduğuna, bozma nedenine göre davanın esasına yönelik davacının diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden, bu yönde inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesine " karar verildiği, bu karara karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2020/3-115 E., 2020/437 K. sayılı kararıyla "karar düzeltme talebinin reddine" karar verildiği, söz konusu kararın kesinleştiğini, aynı doğrultuda 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/217 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan davada da aynı mahiyette verilen karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/3-1517 E., 2019/956 K. sayılı kararıyla (denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak verilen kararda) direnilmesine ilişkin karar yerinde görüldüğünü, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2020/3-116 E., 2020/438 K. sayılı kararıyla da davacının karar düzeltme talebinin reddine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/93 E., 2013/294 K. sayılı kararıyla satış sırasında ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda hesaplanarak davacıya ödenmesine karar verildiğini, söz konusu kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2014/4781 E. -13338 K. sayılı kararıyla onanmasına karar verildiğini, mahkemece itirazlarının dikkate alınmadan arada bir sözleşme varmışcasına rayiç değer esas alınarak verilen hükmün kabulünün mümkün olmadığını, ... Belediyesinin davacıya arsa tahsisi yönünde aldığı bir meclis veya encümen kararı bulunmadığı gibi davacının talebi de böyle bir karara dayandırılmadığını, dava konusu işleme ilişkin belediyenin sorumluluğunun olmadığını, davanın Belediyeye yöneltilmesinin hukuki bir dayanağının olmadığını, belediyenin sorumluluğunun bulunduğu düşünülse bile, taraflar arasında yapılmış bir sözleşme bulunmayıp, ... Belediyesinin ya da ... Belediyesinin davacıya arsa tahsisi yönünde aldığı bir meclis kararı ya da encümen kararı bulunmadığını, davacı tarafça ödenen bedelin dava tarihi itibariyle güncel değer hesaplaması yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiğini savunarak, karar düzeltme talebinin kabulü ile yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu gecekondu arsalarının zilyetlerine tahsis edilmesi için yapılan duyuru sonucu davalı belediyenin belirlediği banka hesabına yatırılan paranın arsa tahsisinin yapılmaması nedenine dayalı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi istemine ilişkindir.

İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, buna bağlı olarak bozma ilamı doğrultusunda ifanın imkansız hale geldiği 19.08.2010 tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin belirlendiği anlaşılmakla bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin de artık mümkün olmadığına göre, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesindeki yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

26.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.