"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1058 E., 2023/1171 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/144 E., 2022/31 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalıların murisi ... arasındaki anlaşma gereğince kendisine .... Noterliğinin 26.02.2020 tarihli vekaletnamesi ile banka işlemleri, kredi alımı, emeklilik işlemleri ve maaş alımı hususlarında yetki verdiğini; müvekkilinin vekaletname ile ... adına hesap açarak hesaba havale ile para gönderdiğini, ancak ölümü üzerine davalı mirasçıların bankada bulunan parayı devir, temlik ve tasarruf etme ihtimaline karşılık tedbir kararı aldırıldığını, murisin üzerine kayıtlı mal varlığı olmadığını; emekli maaşı ile hayatını idame ettirdiğini; bankadaki paraların murise ait olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davalılar murisinin Denizbank Antalya şubesindeki hesabına müvekkili tarafından yatırılmış olan 332.690,00 TL.'nin dava tarihinden işleyecek en yüksek mevduat faiziyle ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; muris ...’in vekil eden, davacı ...’ın vekil olduğunu, muris ...’in verdiği vekaletname ile davacının kredi kartından harcamalar yaptığını, krediler çekerek muris ...'i borçlandırdığını, davacının sunmuş olduğu dekontlarda hiçbir açıklama bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen alacak miktarı itibari ile yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının inançlı işleme dayalı iddialarını davalıların murisinin imzasını taşıyan yazılı belgeyle, delil veya delil başlangıcı sayılan evrakla kanıtlayamadığı, ve kişinin kendi muvazaasına dayanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkili tarafından yatırılan paranın 300.000,00 TL'sinin at yarışını kazanması nedeniyle kazandığı paralar olduğunu, bu konuda dosyaya yazılı ve resmi delil sunduklarını, davalı tarafın bunun aksini yazılı ve resmi delillerle ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda ispat külfetinin davacı tarafta olduğu, yazılı bir delil sunulmadığı, bankacılık işlemleri yapılması için verilen vekaletnamenin yazılı delil başlangıcı olarak kabulünün de mümkün olmadığı, davacı tarafından yatırılan paralara ilişkin banka dekontlarında da paranın yatırılış amacına ilişkin bir açıklamanın bulunmadığı, yatırılan paranın bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığının kabulü gerektiği, yemin deliline ilişkin olarak da açık bir istinaf talebi bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; mahkemece delillerin gerektiği şekilde toplanmadığı, davalılar murisi ...'in hesabını kullandığı noktasında 12.11.2021 tarihli dilekçe ile banka hesap hareketlerinin celbini istediklerini ancak mahkemece bu hususta müzekkere yazılmaksızın ve gerekli araştırma yapılmaksızın davanın reddine karar verildiğini, mahkemece dava dilekçesinde tanık ve yemin deliline dayanmalarına rağmen usulüne uygun süre verilmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, inançlı işlem iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İspat yükü" başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası ile 200 üncü maddesi,
3. Hukuk Genel Kurulunun 09.06.2004 tarihli ve 2004/4-362 E., 2004/347 K. sayılı kararı
3. Değerlendirme
1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun(HGK) 09.06.2004 tarih 2004/4-362 E.-2004/347 K. sayılı kararı; "818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 457 ve ardından gelen maddelerinde düzenlenmiş olan havale, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Havalenin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcuttur. Bu yasal karinenin aksini, havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını ileri süren havaleci (muhil) bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür." şeklindedir.
2. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, banka yoluyla gönderilen havaleye ilişkin dekontta bir açıklamanın yer almaması sebebiyle yapılan ödemenin borç ödemesi olduğuna dair karinenin aksinin davacı tarafça ispat edilmemiş bulunmasına, dava değeri itibariyle iddiasını yazılı delille ispat edemeyen davacının yemin deliline dair istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.