"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1617 E., 2023/788 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/74 E., 2021/794 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine; davacılar ..., ..., ... ve ... vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Birleşen davada ihtiyari dava arkadaşı olan davacılar yönünden reddedilen miktarlar ile davalı yönünden hüküm altına alınan miktarların Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; birleşen davaya ilişkin olarak taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar itibariyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar ... ve ... vekili ile davalı vekilinin asıl davaya yönelik gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar vekili; müvekkillerinin murisi ...'in 04.07.2018 tarihinde saman yüklü araçta yolcu olarak seyir halindeyken, araç üzerindeki samanların yol üzerinden geçen elektrik tellerine takılması ile meydana gelen yangın sonucu hayatını kaybettiğini, söz konusu yangının itfaiye raporunda belirtildiği üzere davalı şirketin sorumluluğunda olan elektrik iletim hatlarından kaynaklandığını, olay yeri tespit tutanağı ve krokisi, bilirkişi raporu ve ifade tutanaklarından davalı şirketin elektrik hatlarının iletimi ile dağıtımında gerekli tedbirleri almadığının sabit bulunduğu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı şirketin kusurlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle, davacılardan ... için 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere 12.000,00 TL maddi tazminat ile davacı ... için 125.000,00 TL, küçük ... için 25.000,00 TL olmak üzere toplam 150.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Birleşen davada davacılar vekili; aynı vakıalara dayanarak davacılardan ... ve ... için 30.000,00'er TL, diğer davacılar için 15.000,00 'er TL olmak üzere toplam 195.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu olayın meydana gelmesinde müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, dava konusu olayın meydana geldiği gün müvekkili şirkete ait arıza, onarım bakım servisinin olay yerine gittiğini, çadırsız, kotası yüksek kasasını yaklaşık 3 metre geçmiş saman yüklü bir kamyonun yandığını, saman yükünün olması gerektiğinden fazla yükseklikte olduğunu, teknik servis ekiplerince yapılan incelemede davaya konu yangın olayının gerçekleştiği alandaki direklerde, direk boyu, yerden yüksekliği, en alt iletkenin bağlantı noktasının yerden yüksekliğinin yatay mesafenin yönetmeliğe uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahallinde icra edilen keşif sonrası alınan 05.05.2021 tarihli bilirkişi raporunda; muris ...'in ölümüne neden olan ve aracın sürttüğü elektrik iletim hattının bağlı bulunduğu 10 nolu direğin daha önce yakın ve başka bir konumda olduğu, eski yeri ile yeni yeri arasında yarım metrelik kot farkı bulunduğu, yine 10 nolu elektrik direğinin karşı kısmında olan 9 nolu direğin de yeni direk yerine göre kot farkı nedeni ile 1 metre aşağıda bulunduğu, ilgili yönetmeliklere göre yol üzerinden geçen alçak gerilim enerji hattının yoldan yüksekliğinin en az 5,5 metre olması gerekmesine rağmen keşif zamanı hava sıcaklığının az olmasına rağmen aradaki kot farkından dolayı iletkenlerin yoldan yüksekliğinin 5,25 metre civarında olduğu, ancak hava sıcaklığının artması ile sehimin artacağı ve iletkenin bu mesafelerden de aşağıda kalacağı, jandarma tarafından tutulan tutanak kapsamında kamyon yüksekliğinin 3,90 metre olduğu belirtildiğinden olay günü her halukarda iletkenlerin olması gereken yükseklikten daha kısa bir yükseklikte olması nedeni ile davalı şirketin %80 oranında kusurlu olduğu, araç şoförü ...'in ise gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek ve kamyonun yüksekliğini hesaba katmayarak hızını tehlikeli duruma göre ayarlamadığından olayın yaşanmasına engel olmamakla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (2918 sayılı Kanun) 52/1-b maddesi gereğince %20 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, rapor olayın oluş şekliyle uyumlu somut verilere dayalı olarak düzenlendiğinden hükme esas alındığı, davalı ve ihbar olunan tarafça kamyon yüksekliğinin 2918 sayılı Kanunda belirtilen standartlara uymadığı ve bu şekli ile davalı şirketin kusurlu olmadığı şeklinde itirazda bulunulmuş ise de kolluk tarafından tutulan 04.07.2018 tarihli olay tespit tutanağı ve dinlenen tanık beyanlarıyla kamyonun yüksekliğinin yasal sınır olan 4 metrenin altında olduğu, kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince nedensellik bağını kesen bir sebebin yahut mücbir bir sebebin veya zarar gören ya da üçüncü kişinin ağır kusuru bulunmadığı olaydan doğan zarardan davalı şirketin sorumlu olduğu, ancak ilgili olayda üçüncü kişinin de kusuru bulunmakla takdiren %20 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması gerektiği, asıl davada davacı eş ve çocuk için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmekle ilgili tazminat miktarının hesaplanması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, 10.08.2021 tarihli raporda davalının tazminattan %80 oranında kusurlu olduğunun kabulü halinde asgari ücret baz alınarak yapılan hesaplamada davacı eş için 357.171,13 TL, davacı çocuk için 72.155,49 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, davacılar tarafından desteğin kamyon şoförü olarak çalıştığı iddiasına göre ise, davacı eş için 525.111,76 TL, davacı çocuk için 121.524,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığı, desteğin SGK kayıtları incelendiğinde ise, davacıların iddia ettiği gibi kamyon şoförü olarak çalıştığına dair bir kayıt bulunmadığı, son olarak 25.04.2018 tarihi olan kaza tarihinden önceki bir tarihte işten çıkış yaptığı ve kaza tarihinde herhangi bir çalışmasının olmadığı anlaşılmakla bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaların hükme esas alındığı, birleşen dosyadaki davacılardan ... tarafından her ne kadar manevi tazminat talep edilmiş ise de; bu kişinin destek ile herhangi bir yakın akrabalık bağı bulunmadığından ve yine hangi kapsamda manevi tazminat talep ettiği anlaşılamadığından bu isteminin reddi gerektiği, davacı tarafça dava sırasında talep edilen miktarlar ıslah edilerek davacılardan ... için 525.111,76 TL ve ... için 121.524,25 TL maddi tazminat tutarları talep edilmekle birlikte bu talebin bir kısmının doğrudan reddedildiği, bir kısmının ise hakkaniyet indirimi dolayısıyla reddedildiğinden hüküm kısmında davacının hakkaniyet indirimi dolayısıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinden sorumlu tutulmadığı gerekçesiyle; asıl davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 357.171,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 80.000,00 TL manevi tazminatın, ... için 72.155,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davacıların defin ve cenaze giderlerine ilişkin tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... ve ... için 10.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... için 5.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin ve davacılardan ...'in manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar vekili; asıl davada davacıların maddi tazminat talepleri yönünden desteğin şoförlük yaptığı dikkate alınarak ıslah dilekçesinde belirttikleri miktarlara hükmedilmesi gerektiğini hüküm altına alınan manevi tazminat tutarlarının düşük olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; hükme esas alınan kusur raporunun yetersiz olduğunu, rapora yapılan itirazlarının karşılanmadığını, söz konusu kusur raporu baz alınsa bile müvekkilinin kusuruna isabet eden tazminat miktarın çok daha düşük olmasına rağmen tüm tazminattan müvekkilinin müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu olayın dava dilekçesinde iddia edildiği gibi gerçekleşmediğini, müvekkili şirket personellerince olay yerine gidildiğinde, çadırsız, kotası yüksek kasasını yaklaşık 3 metre geçmiş saman yüklü bir kamyonun yandığının görüldüğünü, yapılan incelemelerde alçak gerilim şebekesinin altından geçmeye çalışan, yüksek kasasını yaklaşık 3 metre geçmiş saman yüklü kamyonun, kasasının etrafını tahta kalaslarla örmesi sonucu yüklediği samanın takıldığı, iletkenleri kopardığı ve kopan iletkenlerin çakışması sonucu yangın çıktığının tespit edildiğini, davaya konu yangın olayının gerçekleştiği alandaki direklerde yapılan kontrollerde direk boyunun yerden yüksekliğinin, en alt iletkenin bağlantı noktasının yerden yüksekliğinin, direkler arasındaki yatay mesafenin olması gereken ve Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde belirtilen yasal mesafelere uygun olduğunun tespit edildiğini, direklerden biri için verilen vatandaş dilekçesine istinaden direk deplasesi ve hat bakımı yapıldığını, her iki direğin eşdeğer yükseklikte olduğunu, netice olarak; en alttaki iletkenin yerden yüksekliği, iki direk arası mesafe iki direk arasında bulunan sehim göbeğinin yasal mesafelere uygun olması karşısında; kamyonun taşıması gereken saman miktarının çok üzerine çıkması, bununla da kalınmayıp saman yüklü kamyonun kasa etrafına kalaslar kullanılarak yüksekliğinin artırılması sonucunda yüklenen samandan kaynaklı yangın çıktığını, dava konusu olayın müvekkili şirkete ait direklerden kaynaklandığına dair delil bulunmadığını, somut olayda bakım onarım eksikliği veya teknik hata tespit edilmediğini, tazminat raporunun hatalı tanzim edildiğini, tarafların kusur oranına göre değerlendirme yapılmadığını, geçmiş dönem, gelecek aktif ve pasif dönemin yüksek hesaplandığını, davalının yeniden evlenme ihtimalinin düşük oranda gösterildiğini, kaza nedeniyle sigortalı hak sahiplerine Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığını, dosya kapsamında ihbarda bulunulan sigorta şirketlerinden davacıların herhangi bir ödeme alıp almadığının da sorulmadığını, yüksek oranda manevi tazminatlara hükmedildiğini, davacıların kendilerini tek vekil marifetiyle temsil ettirdikleri gözetilmeden hem maddi tazminat tutarları yönünden hem de manevi tazminat tutarları yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, ıslah ile arttırılan alacak kesimi için, davalının ıslah tarihinde temerrüde düşeceği ve faize de ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerekirken olay tarihinden itibaren faize hükmedildiğini, ıslah edilen kısmın zamanaşımına uğradığını, olayda kaçınılmazlık unsuru üzerinde durulmadığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar, desteğin asgari ücret üzerinde bir gelir elde ettiğini iddia etmiş ise de SGK'ya yazılan müzekkere yanıtından desteğin SGK kayıtlarının olmadığı, salt tanık beyanları ile kazanç tespitinin mümkün olmadığı, dinlenen tanığın da davacının iddiasını doğrulamadığı anlaşılmakla Mahkemece destek tazminatının hesabında asgari ücretin esas alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu, somut olayda, davacıların desteğinin bu kazaya bağlı olarak vefat ettiği anlaşılmakla, kaza tarihi, olayın gerçekleşme biçimi, davalı şirketin kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, tarafların yakınlığı, desteğin yaşı ve diğer özel haller göz önünde bulundurulduğunda asıl davada davacı eş, çocuk ve de birleşen davada davacı olan anne ve baba yönünden takdir edilen manevi tazminatlar bir miktar düşük olduğundan bir kısım davacılar ..., ..., ... ve ... 'nin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerektiği, davalı vekilinin istinaf istemleri bakımından yapılan değerlendirmeye göre; tazminat ve kusur raporunun usul ve yasaya uygun tanzim edildiği, haksız fiil niteliğindeki eylem nedeni ile faizin olay tarihinden başlatılması gerektiği, vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun takdir edildiği gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacılar ..., ..., ... ve ... vekilinin manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden asıl davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... için 357.171,13 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 90.000,00 TL manevi tazminatın, ... için 72.155,49 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin ve davacıların defin ve cenaze giderlerine ilişkin tazminat taleplerinin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile davacılardan ... ve ... için 20.000,00'er TL manevi tazminatın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... için 5.000,00'er TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin ve davacılardan ...'in manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, desteğin yolcu olarak seyir halinde bulunduğu, aracın elektrik tellerine temas etmesi sonucunda yanması sonucunda vefat etmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 61, 62, 71 ve 163 üncü maddeleri,
2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ikinci bölümünün 5 ve 27 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, yukarıda yer verilen hukuk kurallarına ve özellikle önemli ölçüde tehlike arz eden enerji nakil hattından kaynaklanan zarardan, bu hattın bakım ve onarımını kontrol ettikten sonra elektrik vermekle yükümlü olan davalı şirketin kusursuz sorumlu olduğunun derece mahkemelerince belirlenmiş olmasına göre; davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda; hükme esas alınan 03.05.2021 tarihli kusur raporunda, desteğe kusur atfedilmediği, davalı şirkete %80 oranında ve araç şoförü olan dava dışı ...'e %20 oranında kusur atfedildiği halde, 09.08.2021 tarihli tazminat bilirkişi raporunda davalı şirket tam kusurlu kabul edilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanması gerekirken, hatalı değerlendirme ile davalı şirketin %80 kusuruna göre yapılan hesaplama sonucunda bulunan destekten yoksun kalma tazminatlarının hüküm altına alınması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3. Ayrıca, somut olayda üçüncü kişinin kusuru bulunduğundan bahisle bilirkişi raporunda hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından %20 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması da usul ve kanuna aykırıdır.
4. O halde Bölge Adliye Mahkemesince; yukarıda yer verilen hükümler gözetilerek, 6098 sayılı Kanunun 61 ve 62 nci maddelerine göre davalı şirketin müteselsil sorumluluk ilkesi gereği zararın tamamından sorumlu olduğu gözetilerek, davalının tam kusuruna göre hesaplanacak tazminat miktarının hüküm altına alınması, belirlenecek tazminattan hakkaniyet indirimi yapılamayacağının da nazara alınması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz olunan birleşen davaya yönelik taraf vekillerinin temyiz dilekçelerinin miktar yönünden reddine,
2. Temyiz olunan asıl davaya yönelik davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Asıl davaya yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacılar yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.11.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Bölge Adliye Mahkemesi kararında açıklanan gerekçelere göre, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından kararın ONANMASI düşüncesinde olduğuma dair karış oyumdur.21.11.2024