"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/211 E., 2022/181 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasına ilişkin yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin İzmir Buca Devlet Hastanesinde işçi statüsünde çalışmakta iken, yasa uyarınca memur statüsüne geçirildiğini, İş Yasasına tabi olduğu dönemde Türkiye Sağlık İşçileri Sendikasına üye olduğunu, bu sendika ile işveren SSK arasında imzalanan sözleşme uyarınca ödenmesi gereken alacaklarının tahsili için davalıya vekaletname verdiğini, hakettiği TİS'den kaynaklanan ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, konut ve vasıta yardımı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin tahsili için açılan İzmir 6. İş Mahkemesi'nin 2008/595 esas sayılı davanın karara çıktığını ve kesinleştiğini, mahkeme kararının takibe konulduğunu, vekil olan davalının hatalı ve eksik hesaplamalar yaptığını, gerek faiz başlangıçlarında gerekse faiz türlerinde hataları bulunduğunu, kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi suretiyle kesinleştiğini, zarara uğratıldığını, ihtarnameye rağmen davalının ödemediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000,00 TL'nin, temerrüt tarihi olan 2.5.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla talep miktarını 34.040,76 TL'ye çıkarmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2013 tarihli ve 2011/346 E., 2013/156 K. sayılı ilamıyla; davanın kısmen kabulüne, 15.966,25 TL'nin 03/05/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekilince kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.10.2013 tarihli ve 2013/16366 E., 2013/23915 K. sayılı ilamıyla karar onanmıştır. Taraf vekillerinin karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 21.10.2014 tarihli ve 2014/2606 E., 2014/32422K. sayılı ilamı ile; davacının, bilirkişi tarafından mahsup işleminin hatalı yapıldığı, davalı tarafından düzenlenip imzalanan ibraname başlıklı belgede kendisine 11.404,00 TL ödendiğinin iddia edildiğini ileri sürerek, bilirkişi raporuna itiraz etmişse de, mahkemece davacının bu itirazı üzerinde durulmamış olması sebebiyle davacı lehine bozulmasına, özellikle işletme kredisi faiz oranı belirlenirken, fiilen uygulanan faiz oranları birer yıllık dönemler halinde araştırılması faiz hesaplanırken da birer yıllık dönemler halinde hesaplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği için eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davalı lehine bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin, 18.07.2016 tarihli ve 2014/547 E., 2016/347 K. sayılı karar ile; bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınarak davanın kısmen kabulüne, 16.102,95 TL'nin 03.05.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 06.02.2020 tarihli ve 2016/28267 E., 2020/1419 K. sayılı ilamıyla; her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda bozmada belirtilen ilkeler doğrultusunda rapor tesis edilmeye çalışılmış ise de İş Bankasının fiilen uyguladığı en yüksek işletme kredisi faiz oranın tespit edilmeden ve aynı davalıya ait benzer dosyalardaki faiz oranı arasındaki çelişki giderilmeden rapor tesis edildiği, ayrıca davacının iddia ettiği 11.404,00TL’lik ödeme hiç değerlendirilmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
D. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararı ile; uyulan bozma ilamı doğrultusunda İş Bankası'nın fiilen uyguladığı en yüksek işletme kredisi faiz oranının tespiti için müzekkere yazılmış, dosya yeni bir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, itiraz üzerine İş Bankası'na yeniden ayrıntılı müzekkere yazılarak gelen cevap ve itirazlar değerlendirilmek üzere ek rapor alınmış, bilirkişi rapor ve ek raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, 14.246,97 TL'nin 03.05.2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; 07.02.2022 tarihli ek raporun hatalı olduğunu, daha önceki hesaplamalarda uygulanan en yüksek %300 ve %180 oranlı faizlerin uygulandığını, ek raporda ise %75 %50 %40 gibi oranların kullanıldığını, her yıllık dönem için en yüksek faiz uygulanan dönemin uygulanması gerektiğini savunarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, işçi statüsünde çalışırken memur statüsüne geçirilen davacının, toplu iş sözleşmesi ve diğer hakedişlerine göre ödenmeyen hak ve alacaklarının tahsili için açılan dava ve sonrasında başlatılan icra takibinde vekili olarak hareket eden davalı avukatın kusuru nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve özellikle bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi