Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4833 E. 2024/2791 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve bozmaya uyularak verilen kararla karşı taraf yararına kazanılmış hak doğduğu gözetilerek, davacı ve davalıların temyiz talepleri reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/353 E., 2022/143 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalıların 10.03.1978 tarihli iki adet taşınmazın satışına dair adi yazılı sözleşme yaptıklarını, sözleşmede her ne kadar satış bedeli 16.500,00 TL ve 18.000,00 TL olarak kararlaştırılmış ise de müvekkilinin her bir taşınmaz için 70.000,00 TL olmak üzere 140.000,00 TL ödeme yaptığını, az vergi ödenmesi amacıyla düşük bedel gösterildiğini, taşınmazların tapusunun zaman içinde devredilmediğini, başkasına satılmış olabileceğini, davalılardan Seyfi'nin hissesinin üzerinde ise çok sayıda haciz ve ipotek bulunduğunu ileri sürerek; her iki arsanın rayiç bedelinin tespiti ile şimdilik 10.000,00 TL'nin yasal faziyle birlikte davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili; müvekkilinin imzasının sözleşmede yer almadığını, onun adına kayıtlı bir taşınmazın olmadığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, cezai şartın hükümsüz olduğunu, zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir.

2.Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 16.05.2017 tarihli ve 2017/151 E., 2017/210 K. sayılı kararıyla; davanın zamanaşımından reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 31.05.2018 tarihli ve 2017/ 16910 E., 2018/6152 K. sayılı ilamıyla Mahkemece taşınmaz satış vaadi için taraflarca imzalanmış olan sözleşmenin geçersiz olduğu gözetilerek, ifanın imkansız hale geldiği tarihin imar geçtiği 13.10.2004 tarihi olduğu ve bu tarihten davanın açıldığı 11.08.2011 tarihine kadar geçen sürede 10 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmamış olduğundan davanın esasına girilip davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca 13.10.2004 tarihinde ulaştığı değerin çeşitli ekonomik etkenlerin (enflasyon, ÜFE, TÜFE, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs) ortalamaları alınmak suretiyle belirlenmesi ve bu yöntemle belirlenecek miktara hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemenin 11.03.2021 tarihli ve 2018/649 E., 2021/113 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 07.10.2021 tarihli ve 2021/5939 E., 2021/9736 K. sayılı ilamıyla; hüküm ve gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle geçersiz olduğu, iki taşınmaz için toplam 34.500,00 TL ödendiği, bunun sebepsiz zenginleşme teşkil etmesi nedeniyle denkleştirici adalet ilkesine göre ifanın imkansız olduğu tarihte ulaştığı değerinin iadesinin gerektiği, emekli banka müfettişi ve serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişilerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından sunulan 06.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda; denkleştirici adalet ilkesi kapsamında altın, döviz (USD-EURO), TÜFE (enflasyon), brüt asgari ücret, memur maaş kat sayısı dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda 10.03.1978 tarihinde 0,0345 TL olan (34.500 TL eski) dava konusu değerin 13.10.2004 tarihinde ulaşacağı değerler ortalamasının 3.614,33 TL olacağını tespit edildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 3.614,33 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; memur maaş katsayısının hesaba alınmaması gerektiğini, hesap yönteminin ve oranlamanın hatalı yapıldığını, hükmedilen miktarın çok düşük olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalılar vekili; alacağın zamanaşımına uğradığını, belirlenen miktarın yüksek olduğunu, reddedilen kısım yönünden müvekkili lehine vekalet ücreti takdir edilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, geçersiz taşınmaz satım sözleşmesi uyarınca ödenen satış bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı

3. Değerlendirme

Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3'üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439'uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440'ıncı maddesi uyarınca, dahili davalılar yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.