"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/127 E., 2023/9 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirketin imzaladıkları sebze ekim sözleşmesinden doğan vecibelerini yerine getirmediğini, bozuk tohum teslim ettiği için sözleşmede belirtilen malın üretilemediğini, ürün alınamaması nedeniyle müspet ve menfi zarara uğradığını, Çanakkale 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/60 Değişik İş sayılı dosyası ile müspet zararının 21.204,61 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca kira ödediğini, sulama çapalama ve bakım masrafı yaptığını, davalının kusurları nedeniyle tahmini 40.000,00 TL zarara uğradığını; öte yandan beklediği verimi alamamaktan ya da hiç alamamaktan da menfi zararı doğduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 40.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş. 06.02.2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; talebinin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olup sözleşme gereğince yetiştirilen ürünlerin davalı tarafça vaktinde alınmaması nedeniyle tarlada zarar gördüğünden oluşan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkilinin fidelerin temininde davacıya finansman sağladığını, davaya konu fidelerin tohumlarında herhangi bir sorun olmasının mümkün olmadığını, davacının gerekli bakım ve özen görevini yerine getirmediğinden kendisine teslim edilen fidelerden sonuç alamadığını, müvekkilinin aynı yöntemle onlarca kişiye fide temin ettiğini, sadece davacı ile sorun yaşanıldığını, ithalatçı firma yetkililerine bu durum bildirildiğinde mahallinde kontrollerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.02.2021 tarihli kararıyla; görev yönünden yapılan bozmaya uyularak, davacı tarafça zararın varlığı 29.05.2013 tarihinde öğrenildiği halde 5553 sayılı Kanundaki altı aylık süre geçirilerek davanın 10.04.2014 tarihinde açıldığı, öte yandan, davacının bozuk tohum ve fide verildiği yönündeki iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Mahkemenin 16.02.2021 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 15.12.2021 tarihli ilamla "...bozma kararı üzerine davacı asil tarafından sunulan 16.02.2021 tarihli dilekçede; talebinin taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı olup sözleşme gereğince yetiştirilen ürünlerin davalı tarafça vaktinde alınmaması nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsilinin istendiği, 16.02.2021 tarihli dilekçenin davanın ıslahı niteliğinde olduğu, Mahkemece davaya ıslah edilen talep kapsamına göre devam edilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda delillerinin toplanması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği.." gerekçesiyle , hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ziraat bilirkişinin 23.12.2022 tarihli raporunda davacının zararının 29.413,33 TL olduğunun tespit edildiği, davacının bu miktar kadar sorumlu olduğu, zararını ve davalının kusurunu ispatladığı, davalı yanın ise iddia ettiği gibi davacı çiftçinin kusurunu ispatlayamadığı, davalının tespit sonucu alınan bilirkişi raporunun kendisine tebliğ tarihi olan 28.06.2013 tarihinde temerrüte düşürüldüğü gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 29.413,33 TL tazminatın, tespit raporunun davalıya tebliğ tarihi olan 28.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını bu hususun ilk kararda belirtildiğini, o yıl anlaşma yapılan tüm çiftçilerin hiç bir sorun yaşamadan üretimi gerçekleştirdikleir halde sadece davacının fidelerle ilgili sorun yaşaması görmezden gelindiğini, davacının ürün yetiştirme konusundaki yeterliliğiinn irdelenmediğini, tarlada kalan ürünlerin başka bir yere satılmaması davacının sormluluğunda olduğunu, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, sebze ekim sözleşmesindeki ürünlerin alınması yükümlülüğünün yerine getirilmemesinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararın bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak verildiği, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin yeniden incelenemeyeceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, özellikle taraflar arasında imzalanan sebze ekim sözleşmesinde ürünün tamamının davalı tarafça alınacağının düzenlendiği, sözleşme ve içeriği ile ilgili taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, davalı yanın işletmesinde çalışan tanıklar Sefer Kabadayı ve Nebi Yılmazın işletme yetkilisi tarafından depoların dolu olması nedeniyle daha fazla lahana alınmayacağının davacıya söylendiğini beyan ettikleri, ürünün davacıdan alınmaması nedeniyle oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
15.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.