Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4883 E. 2024/3500 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Avukatlık sözleşmesinin haklı nedene dayanılmaksızın feshi nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dairemizin önceki bozma ilamıyla azlin haklı olduğu ve kararın bu yönüyle bozulduğu, bozmaya uyularak verilen kararın davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/67 E., 2023/31 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 31.12.2007 tarihli avukatlık sözleşmesi kapsamında 2008-2011 yılları arasında toplam 38 ay boyunca davalı şirketin hukuk müşavirliğini yaptığını, ayrıca adına düzenlenen birer yıl süreli vekaletnameler ile davalı şirketin leh ve aleyhindeki davaları ve icra işlerini takip ettiğini, davalı şirket adına takip ettiği Eyüp 3. İcra Müdürlüğünün 2008/6399 E. sayılı takip dosyasında davalı şirketin müvekkilinden yazılı izin almaksızın başka avukatları süresiz olarak vekil kıldığını, dosya taraflarının bir protokol imzalamak suretiyle uzlaştığını, uzlaşma protokolünde söz konusu takip sebebi ile dosya borçlusu tarafından müvekkiline ayrıca ödenmesi gereken yasal vekalet ücretinden feragat edildiğini tespit ederek 18.02.2011 tarihinde bahse konu icra dosyasına ilişkin avukatlık ücreti ile yasal vekalet ücretini davalı şirketten talep ettiğini, yürürlükteki avukatlık sözleşmesi ile vekaletnamenin tarafına 01.03.2011 tarihinde tebliğ edilen 25.02.2011 tarih ve 1798 yevmiye nolu azilname ile tek taraflı olarak feshedildiğini, bu fesih işleminin haksız ve mesnetsiz olduğunu, gerçek dışı ve subjektif iddiaların sözleşmenin yürürlükte kaldığı 38 ay boyunca hiçbir şekilde gündeme gelmediğini, bu iddialar bir an için gerçek kabul edilse bile 31.12.2007 tarihli avukatlık sözleşmesinin 2011 yılı için fiilen yürürlüğe girdiği 01.01.2011 tarihi öncesine ilişkin olduğundan azilnamenin keşide edildiği 25.02.2011 tarihi itibariyle fesih sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini, bunun hakkın kötüye kullanılması olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla avukatlık sözleşmesinin süresinden önce feshi sebebi ile uğradığı maddi zarar için şimdilik 10.000,00 TL'nin 03.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, davacı vekili 09.06.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi zarar talebini 72.912,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının aynı konuda üç ayrı dava açmasının usule aykırı olduğunu, davacının Avukatlık Kanunu 34 ve Borçlar Kanunu 388, 389/1, 390/1-2 maddelerine aykırı davranışları nedeniyle azledildiğini, vekalet akdinin güvene dayalı bir sözleşme olduğunu, Borçlar Kanunu uyarınca her daim taraflarca sona erdirilebileceğini, güven esasına dayanmayan vekalet ilişkisinin sürdürülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, azlin haksız olduğu, sözleşmenin yenilenmesinden yaklaşık iki ay sonra vekalet sözleşmesini fesh ettiği, böylece davacıyı münasip olmayan bir zamanda azlettiği değerlendirilmekle, davalının davacı avukatın bundan dolayı uğradığı zararı tazmin etmekle yükümlü olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 72.912,00 TL alacağın 10.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 19.12.2012 tarihinden itibaren, 62.912,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 09.06.2014 tarihinden itibaren işyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 20.04.2021 tarihli ve 2020/4501 E., 2021/4382 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece azlin ve feshin haklı olduğu kabul edilip, davacının azil tarihinde kesinleşmiş işler yönünden ücrete hak kazandığı dikkate alınarak, gerektiğinde bu yönde yeniden rapor temin edilmek suretiyle sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı şekilde bir yıllık ücretin tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamına uyularak davacının 01.01.2011- 25.02.2011 tarihi arasındaki akdi vekalet alacağı 12.489,12 TL ve bu tarih aralığında sonuçlanan Manisa 2. İş Mahkemesinin 2007/934 E., 2011/11 K. sayılı dosyasında hak edilen 1.100,00 TL vekalet alacağının davalı tarafça sunulan dekontlar ile ödemelerinin yapıldığı anlaşıldığından anılan tarih aralığı için alacağı bulunmadığı kanaati ile açılan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafın azil gerekçesi yaptığı hususlar ve savunmaları değerlendirildiğinde; bir kısmının sözleşmenin yenilendiği 01.01.2011 tarihinden öncesine ait olaylar ve iddialar olduğunu, davalının bu iddiaları gözeterek sözleşmeyi yenilememe imkanı var iken, bunu değerlendirmeyip daha sonra aynı gerekçeler ile sözleşmeyi feshetmesinin hukuken korunabilir bir durum olmadığını, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davalının azil nedeni olarak ileri sürdüğü hususların, hakkın kötüye kullanılması ve objektif dürüstlük kurallarına aykırılık oluşturduğunu, bu nedenle azlin haksız olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, avukatlık sözleşmesinin haklı nedene dayanılmaksızın feshi nedeniyle uğranılan maddi zararın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle Dairemizin bozma ilamıyla azlin haklı olduğu tespit edildiğinin ve karar bu yönüyle bozulduğunun, bozmaya uyulmakla verilen kararın davalı lehine kazanılmış hak oluşturduğunun, ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlı değerlendirme yapılacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.