"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/343 E., 2022/338 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 15.01.2008 tarihinde sağ dizindeki ağrı nedeniyle davalı Özel ... Hastanesine başvurduğunu ve bir dizi tahlil sonucunda geri gönderildiğini, daha sonra sağ dizindeki şişlik ve ağrılar sonucunda tekrar davalı Özel ... Hastanesine başvurduğunu ve 28.02.2008 tarihinde davalı doktor ... tarafından ameliyat edildiğini, iyileşme olmadığını ve sağ dizinin daha da kötü bir hal aldığını, bunun üzerine Osmaniye Devlet Hastanesine yatırıldığını ve tedavisinin bir süre devam ettiğini, ancak olumlu yönde bir değişiklik olmadığını, en son Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Hastanesine başvurduğunu, burada yapılan kontrollerde daha önce yanlış ameliyat ve tedavi yapıldığının söylendiğini, artık sağ ayağının aksadığını ve ayağının bir daha düzelmeyecek duruma geldiğini, henüz 39 yaşında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100.000,00 TL maddi tazminatın ile 200.000,00 TL manevi tazminatın ameliyat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; tıbbi ve cerrahi tedavinin uygun bir şekilde yapıldığını ve kusurlarının olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 19.01.2017 tarihli ve 2015/13748 E., 2017/344 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece üniversitelerin tıp fakültelerinde görevli öğretim üyelerinden oluşturulacak konusunda uzman, akademik kariyere sahip üç kişilik bilirkişi kurulundan, davacının ameliyatı sonrasında gelişen ve davacının ayağının aksamasıyla sonuçlanan olayda davalı doktora ve hastaneye atfı kabil bir kusur olup olmadığı konusunda nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak ve dosya kapsamında yer alan onam formunun Osmaniye Devlet Hastanesinde yapılan işlemlere ilişkin olduğu, Mahkemece davalı hastanede yapılan ameliyat sırasında davalı doktor tarafından usule uygun aydınlatılmış onam alınıp alınmadığı hususu araştırılıp sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporlarının birbirini doğruladığı, davacının davalı doktor tarafından yatışının yapıldığı, hastanın bilgilendirildiği, yazılı onam ve muvafakatin alındığı, rutin tetkik ve hazırlık işlemlerinden sonra ameliyata alındığı, tedavisinin tamamlanarak taburcu edildiği, davacıya konulan tanı ve yapılan ameliyatın tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, hastane ve ameliyatı yapan hekime atfı kabil kusur bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; hekimin özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hafif kusurundan dahi sorumlu olduğunu, özel hastane veya diğer sağlık kuruluşlarını işleten gerçek veya tüzel kişinin somut organizasyon yükümlülükleri olduğunu, yükümlülüklerinin gereği gibi yerine getirilmediğini, müvekkilinin vücut bütünlüğünün tehdit altında olduğu sabit iken olayın ciddi görülmeyerek önleyici tedbirlerin gereği gibi alınmamış olduğunu, vücut bütünlüğüne yeterli özenin gösterilmediğini, dolayısıyla davalı hastanenin ve doktorun özen eksikliğinin bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hekim hatasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 502 ve devamı maddeleri.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller" başlıklı 266 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraf, Mahkeme, Yargıtay denetimine açık, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte, bozmaya uygun olarak alınan bilirkişi raporunun hükme esas alındığının, dosya kapsamında davalılar tarafından sunulan ameliyat öncesi alınan aydınlatılmış onama davacı tarafından itiraz edilmediğinin, ileri sürülen temyiz sebepleri ile sınırlı inceleme yapılacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden mahallinde alınmasına,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.