Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4919 E. 2023/3140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevi kapsamında sattığı taşınmazların bedelini asıl malike ödeyip ödemediği ve vekilin ölümünden sonra yapılan satışlardan mirasçılarının sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin hesap verme yükümlülüğünü yerine getirdiğinin ispatlanamaması ve bozmanın kapsamı dışında kalan kesinleşmiş yönlere ilişkin itirazların incelenememesi gözetilerek yerel mahkemenin davalı mirasçılar aleyhine verdiği karar, faiz hükmü düzeltilmek suretiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece; davanın dahili davalılar yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin annesinden intikal eden taşınmazların satışı için müvekkilinin davalılardan ...'a 08.02.2008 tarihinde vekaletname verdiğini, vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak adı geçen tarafından 08.10.2008 tarihinde diğer davalı ...'ye vekaletname verildiğini, davalı ... tarafından 21.09.2010 ve 01.10.2009 tarihlerinde dava dışı 3. kişilere satılan dava konusu taşınmazların satış bedelinin müvekkiline ödenmediğini, bu itibarla davalıların vekalet görevlerini kötüye kullandıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 5.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Dahili davalılar ... mirasçıları vekili; müvekkillerinin murisi ...'ın 15.11.2009 tarihinde vefat ettiğini, satışların ise daha sonra yapıldığını, ölüm ile birlikte vekalet ilişkisi sonra erdiğinden husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, kaldı ki dahili davalıların satıştan ve vekaletnameden haberdar olunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; dava konusu taşınmazların bedellerinin davacıya ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.12.2014 tarihli ve 2011/1069 E., 2014/696

K. sayılı kararıyla; tapuda devir işlemlerinin taşınmazların bedeli ödendikten sonra yapıldığı, azilnamelerin ise tapudaki devir işlemlerinden çok daha sonra yapıldığı, vekaletnamenin noterde düzenleme şeklinde olduğu ve altında "okudum" şeklinde ibare düşülerek tanıklar huzurunda imzalandığı, resmi belgenin aksinin ancak resmi bir belge ile kanıtlanabileceği, içeriğinin davacıyı bağlayacağı ve her hangi bir yanılmanın söz konusu olmadığı ve ispatlanamadığı, aynı nitelikteki ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/1068 E., 2013/327 K. sayılı dosyasının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği ve emsal nitelikte olduğu, mevcut delil durumu itibariyle davacının iddialarına değer verilemeyeceği, tanık anlatımlarının da aksi yönde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 11.05.2016 tarihli ve 2015/29539 E., 2016/12865 K. sayılı ilamıyla; "...Davalı vekilin özen borcu gereği vekaleten sattığı taşınmazların bedelini, davacıya ödediğini ispat etmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca Mahkemece, vekalet aktinin kötüye kullanılmasından doğan alacağın işin esasına girilerek belirlenerek sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerektiği... " gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın ... yönünden husumet yokluğundan usulden reddine, dahili davalılar yönünden kabulü ile taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde dahili davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Dahili davalılar vekili; vekaletnamenin sehven verildiği iddiasının kabul edilemeyeceğini, noter huzurunda düzenlenen resmi bir senedin söz konusu olduğunu, .... bu vekaletnameye dayanarak satış yapmadığını, ölümünden sonra yapılan işlemlerde kusuru bulunmadığını, bir kazancının da olmadığını, davanın ölüm tarihinden iki yıl sonra açıldığını, sorumluluğun davalı ...'ta olduğu halde adı geçen bakımından davanın husumetten reddine karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekilin hesap verme yükümlülüğüne dayalı olarak açılan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesinin birinci fıkrası

3. Değerlendirme

1. Vekil sıfatıyla hareket eden davalı muris tarafından hesap verme yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ispatlanamamasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, temyiz eden dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davacı dava dilekçesinde, alacak miktarı tam olarak belirlenemediğinden alacak miktarının kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak kaydıyla 5.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafın faiz talebi olmadığı halde kabul edilen alacağa faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle talebin aşılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirtir.

Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz eden dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,

2. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (2) numaralı bendi çıkartılarak yerine "2- Davacının davasının ... Efe mirasçıları yönünden kabulü ile taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” bendinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden mirasçılara iadesine,

6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.