"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2928 E., 2023/1044 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Erdemli 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/55 E., 2021/31 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; 04.09.2013 tarihinde Erdemli İlçesi, ... Köyünde meydana gelen orman yangını neticesinde 65 hektarlık devlet ormanının yandığını, yapılan inceleme sonucu yangının enerji nakil hattında sarkık vaziyette bulunan tellerin şiddetli rüzgarın da etkisiyle birbirine çarparak çıkardığı kıvılcımların yerdeki kuru otları ve çitlembik ağacını tutuşturması sonucu başladığının ve şiddetli rüzgarın etkisiyle hızla yayılması ile çıktığının tespit edildiğini, davalıların yeterli önlem almaması nedeniyle meydana gelen orman yangını neticesinde ayrıntıları yangın hasar raporunda açıklandığı üzere oluşan ağaç zararının toplam 757.934,20 TL olduğunu belirterek; meydana gelen 757.934,20 TL idare zararının 04.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; asıl dava dosyasında belirtilen orman yangınının Toroslar EPSAŞ hakkında suç tutanağı tanzim edilerek Erdemli Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiğini, bu soruşturma sonucunda davalılardan ... Ltd. Şti. şantiye şefi olan diğer davalı ... hakkında kamu davası açıldığını, soruşturma aşamasında aldırılan bilirkişi raporuna göre çıkan orman yangınında Toroslar EDAŞ'ın %100 kusurlu olduğunun belirtildiğini ileri sürerek; toplam 757.934,20 TL idare zararının 04.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... Perakende Satış A.Ş. vekili; dava konusu olayla müvekkili şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin bu bölgede elektrik satışını üstlendiğini belirterek, davanın husumet yönünden reddini istemiştir.
2. Davalı ...Ş. vekili; 10.01.2013 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, sözleşme konusu işlerin yapımı sırasında üçüncü şahısların uğrayacağı zararlardan yüklenici şirketin sorumlu olduğunu, yüklenici ... Ltd. Şti.nin sigorta yaptırdığını belirterek, davanın Eureko Sigorta A.Ş. ve ... Ltd. Şti.'ye ihbar edilmesini istemiştir.
3. Davalı ....; davaya cevap vermemiştir.
4. Davalı ... Enerji İnşaat Dış Tic.A.Ş. (eski adı ... Ltd.Şti.) vekili; yangının ormanlık alanda başlamadığını, soruşturma dosyasına 9 ay sonra sunulan raporun gerçeği yansıtmadığını, Mersin Elektrik Mühendisleri Odası kanalıyla alınan bilirkişi raporunda; hatlarda herhangi bir kopma, sehim düşüklüğü ya da direkler arası mesafelerde mevzuata aykırı bir durum olmadığının bildirildiğini, yangının okulun bahçesinde insan faktöründen kaynaklı çıktığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
5. Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan raporlar arasındaki çelişkileri gidermeye yönelik aldırılan 14.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda, 04.09.2013 tarihinde Erdemli ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii, 290,291,292,293,295,288,289 nolu bölmelerde bulunan devlet ormanında meydana gelen orman yangını neticesi 65 hektarlık devlet ormanın yandığını, yangın olayının enerji nakil hattı kısa devresinden çıktığını gösterir somut bir tespit yapılamadığının bildirildiği, yangının meydana gelmesinde asıl ve birleşen dava davalılarına isnat edilebilecek bir kusurun bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; görgü tanıklarının ifadelerinin değerlendirilmediğini, soruşturma dosyasından aldırılan bilirkişi raporunun olay anına en yakın rapor olduğunu, bu rapora bakıldığında diğer raporlara göre daha gerçekçi ve somut gözleme dayalı tespitler yapıldığını, diğer raporların sadece soyut varsayımlara dayandığını, davalı ... hakkında beraat kararının manevi unsur eksikliğinden verilmesi nedeniyle maddi gerçekliğin tespit edildiğini, 13.12.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda, Orman İdaresine %25 oranında bir kusur atfedilmiş ise de, bu hususun yangının çıkış sebebiyle bir ilgisinin bulunmadığını, bu durumun davalıların olayla ilgili illiyet bağını etkilemeyeceğini, 12.06.2018 tarihli bilirkişi raporunun keşif yapılmadan dosya üzerindeki bulgulara dayalı olarak verildiğini, Erdemli İlçesi Orman yangınları ile Mücadele Komisyonunca alınan rapora göre davalıların dava konusu yangın sebebiyle oluşan zararlardan sorumlu olduklarını ancak hiçbir bilirkişi raporunda bu hususlardan bahsedilmediğini, davalıların sorumluluklarını belirleyen yasal düzenlemeler açık olmasına rağmen Mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, red kararını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, vekalet ücretinin maktu olarak verilmesinin gerektiğini belirterek, kararı istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yangının çıkış sebebinin ve illiyet bağının tespiti, davacının müterafik kusurunun olup olmadığı, zarar var ise miktarı konusunda bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermeye yönelik alınan 14.10.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun tarafların iddialarını karşılar nitelikte, denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen dava, davacı Kurumun yangın neticesinde uğramış olduğu zararının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi,
3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin (Tarife) 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrası.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlenmesine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesince verilen ilk kararın, yangının çıkışı sebebi ve buna bağlı olarak illiyet bağının tespiti yönünden bilirkişi raporları arasında çelişkilerin giderilmesi amacıyla kaldırılması sonrasında alınan bilirkişi heyet raporunda; şiddetli rüzgarın etkisiyle elektrik tellerinin birbirine çarpması durumunda hatlarda belirgin bir şekilde ark izi ve kıvılcım emaresinin bulunması gerektiği, yangın sonrası alınan fotoğraf ve CD kayıtlarında, enerji nakil hattında herhangi bir kopma ya da sarkmanın görülmediği, iletkenlerde kısa devreden dolayı ark oluşması nedeniyle herhangi bir erime veya kısa devre olduğuna dair emareye rastlanmadığı, yangının söndürülmesine müteakip enerjilendirildiğinde hatta bir kopma olmadığının anlaşıldığı, yangın olayının enerji nakil hattı kısa devresinden çıktığını gösterir somut bir tespit yapılamadığının bildirildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Karar tarihinde yürürlükte olan Tarife'nin 13 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında; "Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur." düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre İlk Derece Mahkemesince; kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4 üncü bendinde yer alan "...Ü.T. 13/1. Maddesine göre hesaplanan 54.946,71-TL. nispi vekalet ücretinin" ve 7 nci bendinde yer alan "...Ü.T. 13/1. Maddesine göre hesaplanan 54.946,71-TL. nispi vekalet ücretinin" ibarelerinin çıkartılarak yerlerine ayrı ayrı "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.