"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/798 E., 2023/456 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının 4857 sayılı İş Kanunun (4857 sayılı Kanun) 30 uncu maddesi gereğince çalıştırmak zorunda olduğu özürlü kontenjan açığını kapatmadığı bu nedenle aynı Kanunun 5378 sayılı Kanunla değişik 108 inci maddesi atfıyla 101 inci madde uyarınca müvekkil kurum tarafından idari para cezası kesildiğini, davalının idari para cezasını ödememesi üzerine tahsili amacıyla takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürürek davalının haksız itirazının iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın bir yıllık süre içinde açılmadığını, beş yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, idari para cezasının genel mahkemelerde ve icra dairelerinde tahsilinin istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, 6183 sayılı Kanun uyarınca takip edilmesi gerektiğini, ceza mahiyetindeki amme alacaklarına 6183 sayılı Kanundaki gecikme zammının tatbik edilemeyeceğini idari para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin karar aleyhine kanun yararına bozma talebinde bulunulduğunu, her ne kadar kesinleşen karar doğru değil ise de ceza niteliğindeki karara ayrıca ikinci bir ceza şeklinde inkar tazminatı istenemeyeceğinden bahisle yerinde olmayan davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.09.2015 tarihli 2014/463 E., 2015/418 K. sayılı kararıyla; davacı Kurum tarafından davalı işyerine 4857 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde öngörülen yüzde üç oranındaki engelli işçi çalıştırmadığı nedeniyle idari para cezası uygulandığı, cezanın iptali istemli Büyükçekmece 2.Sulh Ceza Mahkemisinin 2010/860 E. sayılı dosyası ile yapılan itirazın reddine karar verilip kesinleştiği, cezanın 26/06/2008 tarihinde tebliğ edilip ödemenin yapılmadığı, takip tarihine kadar olan birikmiş faizin 16.365,50 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 30.11.2017 tarihli ve 2016/1644 E., 2017/7754 K. sayılı ilamıyla; 694 sayılı KHK’nın 8 ve 9 uncu maddeleri ile 2004 sayılı İcra İflas Kanun'a (2004 sayılı Kanun) eklenen maddeler uyarınca işlem yapılmaması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 26/09/2018 tarihli ve 2018/286 E., 2018/402 K. sayılı kararla; bozma doğrultusunda davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/1477 E., 2019/4914 K. sayılı ilamıyla;"... Dairemizin bozma ilamında, 694 sayılı KHK’nın 8. ve 9. maddeleri kapsamında değerlendirilmesi belirtilmiş ise de, bozmanın genel anlatımları ve maddi olaylar değerlendirildiğinde; dava konusu uyuşmazlığın adli yargıya ilişkin olduğu, 694 sayılı KHK’nın 8. ve 9. maddelerinde ise İdari yargının görev alanına giren konularda ilamsız takip yoluna başvurulamayacağının belirtildiği anlaşıldığından Dairemiz ilamında maddi hata söz konusudur. Bahsi geçen maddi hata, kamu düzeninden olan hususları nazara almadan yapılan, açık, tartışmasız ve her türlü değer yargısı dışında başka surette yorum yapılamayacak nitelikte bir hata olup, usulî kazanılmış hakkın istisnasını oluşturmaktadır. Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sırasında, bozma ilâmına uyulmasına karar verilmiş, uyulan bozma ilâmı doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, az yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda; bozma maddi hataya dayalı bulunduğundan bozma taraflar açısından usulî kazanılmış hak oluşturmayacağından, Mahkemece işin esası incelenerek dosya kapsamına göre varılacak sonuca göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10/06/2021 tarihli ve 2021/46 E., 2021/265 K. sayılı kararla; davacı Kurum tarafından davalı işyerine 4857 sayılı Kanun'un 30 uncu maddesinde öngörülen yüzde oranındaki engelli işçi çalıştırmadığı nedenle idari para cezası uygulandığı, cezanın iptali istemli Büyükçekmece 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/860 E. sayılı dosyası ile yapılan itirazın reddine karar verilip kesinleştiği, cezanın 26.06.2008 tarihinde tebliğ edilip ödemenin yapılmadığı, takip tarihine kadar olan birikmiş faizin 16.365,50 TL olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 24.10.2019 tarihli ve 2019/1477 E., 2019/4914 K. sayılı ilamıyla davalının sair itirazlarının reddine karar verildikten sonra; icra takip tarihi itibariyle idari para cezasının henüz kesinleşmediği, bu nedenle kesinleşmeden önceki dönem için faiz istenemeyeceği gibi, icra inkar tazminatı istenemeyeceği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
D.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı Kurumun 17.07.2009 tarihinde icra takibine geçtiği, henüz itiraz aşamaları tamamlanmadığı için ancak idari para cezasının kesinleştiği 04/02/2011 tarihi itibariyle temerrütün oluştuğu, idari para cezasının kesinleşme tarihine göre faizin hesaplanması için bilirkişiden rapor alındığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile takibe yapılan itirazın 186.961,08 TL asıl alacak yönünden iptali ile, takibin 186.961,08 TL asıl alacak ve asıl alacağa temerrüt tarihi olan 04.02.2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte takibin devamına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; zamanaşımı, hak düşürücü ve benzeri itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın 2001 sayılı Kanunda öngörülen bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, alacağa faiz talep edilemeyeceğini, kararda yargılama giderinin infazda sakınca doğurabilecek şekilde hatalı yazıldığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, idari para cezasının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi
3. Değerlendirme
1.Temyizen incelenen mahkeme kararının uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumunu oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2.Yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen, yargılama giderinin haklılık oranına göre paylaştırılmamış olması 6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’na eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasını gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2,Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendi çıkartılarak yerine "Davacının yapmış olduğu posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.880,20 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.710,98 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmının davacı üzerinde bırakılmasına," bendinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.