"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1104 E., 2023/1229 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Salihli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/19 E., 2021/161 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili ile davalının 31.01.2019 tarihinde, mülkiyeti ... Petrol Ür. Gıda İnş. Turz. Tic. Ltd. Şti.ne ait Manisa İli, Salihli İlçesi, ... Mah. 156 Ada, 12 ve 13 Parsel sayılı iki taşınmazı ½'şer pay ile satın aldıklarını, satın almadan önce taşınmazların maliki şirketin çok fazla borcunun bulunduğunu ve bu borçlar nedeniyle Halk Bankası tarafından taşınmazlara ipotek konulduğunu bildiklerini, tapuda satış esnasında şirket ile birlikte davalının taşınmaz ipotek borçlarını ödeyeceğini beyan ettiklerini, ancak ödeme yapılmadığını, ipotek borçlarının tümünün müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili tarafından yapılan ödemelerin inkar edilmemekle birlikte davalı tarafından taşınmazın başkaca borçlarının da kendisi tarafından ödendiğinin savunulduğunu, oysa taşınmaz satın alındığında tapu kaydında bulunan ve buradan anlaşılan tüm borçların müvekkili tarafından ödendiğini ileri sürerek; bu nedenle taşınmaz ipotek borcu için ödenen 25.02.2019 tarihli 49.900,00 TL, 12.03.2019 tarihli 15.000,00 TL, 11.04.2019 tarihli 93.705,00 TL ve 13.05.2019 tarihli 93.700,00 TL’lik ödemelerden ½ oranında davalı payına düşen 126.152,50 TL’nin her bir ödeme tarihinden itibaren tahsil tarihine işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili ile ... Petrol’ün resmi, gayriresmi, organik vb. bir bağlantısının bulunmadığını, davacının, eski malik ... Petrol’ün ipoteğe dayalı borçlarının tamamının kendisi tarafından ödendiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacı yanın delil olarak dayanmakta olduğu banka dekontlarının hukuken müvekkili ile ilişkilendirilmesi mümkün olmayan ve dolayısıyla müvekkil aleyhine delil teşkil etmekten oldukça uzak, görünüşü itibariyle de sahih olup olmadığı tartışmalı kayıtlar olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalının ipotekli taşınmazın mülkiyetini sonradan kazandığı için borçtan kişisel olarak sorumlu olmadıkları, sadece taşınmazın paraya çevrilmesine katlanmakla yükümlü oldukları, dava konusu taşınmazların devrine ilişkin resmi senetler incelendiğinde davacı ve davalının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (4721 sayılı Kanun) 888/2 nci maddesi gereğince borcu üstlenmediği, dolayısıyla ipotekten kaynaklı borçlardan borçlu dava dışı şirketin kişisel olarak sorumlu olduğu, davacı ipoteği terkin ettirmemiş olsa da ipoteğe konu borçları alacaklı bankaya ödediği, bu durumda ipoteğe konu borç nedeniyle ödeme yapan davacının ödediği miktarı 4721 sayılı Kanun'un 884/2 nci maddesi gereği lehine ipotek tesis olunan asıl borçlu olan dava dışı şirketten talep edebileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; uyuşmazlığa uygulanan kanun maddelerinin dava ile ilgisinin olmadığını, hükümde yer alan kişisel sorumluluk ve taşınmazla sorumluluk olgularının davaya uygulanamayacağını, dava konusu olaya göre müvekkilinin ipotekli taşınmazın yarısı oranında borçlu olan davalının payına düşen tutarın ödenmesi ile borçtan kurtulduğunu ve taşınmazdaki payının değerinin de bu oranda yükseldiğini, müvekkilinin bu ödemeyi davalının bilgisi dahilinde yaptığını, borcun ödenmesinden sonra kendi payını ödeyeceğini beyan eden davalının müvekkiline bu kapsamda bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, özellikle salt ipotekli taşınmaz maliki olan davalının kişisel sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlayarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taşınmazı ipotekli olarak davalı ile birlikte satın alan davacının, ipotekten kaynaklı borçların ifası için yaptığı ödemeden payına düşen tutarın davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 884/2 ve 888/2 maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle taşınmazı ipotek yüklü satın alan tarafların yükümlülüğünün sadece ipoteğin paraya çevrilmesine katlanmaktan ibaret olmasına, dolayısıyla ipoteğe konu borçtan kişisel olarak sorumlu bulunmamalarına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.12.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davaya konu Salihli İlçesi ... Mah. 156/A 12 ve 13 p. sayılı taşınmazın davacı ve davalının birlikte 1/2'er oranda dava dışı ... Ltd. Şirketinden satın aldığı taşınmaz üzerinde ... alacaklısı dava dışı Bankanın ipotek hakkı bulunduğu, diğer bir ifadeyle bu taşınmazın rehin yüküyle satıcıdan devir alındığı, ona göre düşük ücret ödendiği, ...'nin borcunu ödememesi üzerine taşınmazın rehnin paraya çevrilmei yoluyla satışını önlemek için borcun tamamının davacı tarafından ödenerek taşınmazın rehinden kurtarıldığı hususunda bir görüş ayrılığı yoktur.
TBK'nın 127/1. maddesinde yer alan ''Alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişi, aşağıdaki hallerde ifası ölçüsünde alacaklının haklarına halef olur. 1. Başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde mülkiyet veya başka bir rehin hakkı bulunduğu takdirde ...'' şeklindeki düzenlemede yer alan hususlar aynen tahakkuk etmiş olmakla ve davacı, davalıya düşen 1/2 pay üzerindeki rehni'de kaldırmış olmakla yaptığı ödemenin yarısını davacıdan isteyebilir. Bu nedenle kararın bozulması gerektiğini düşündügümden çoğunluk görüşüne katılmıyorum.