"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/57 E., 2023/72 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muarazanın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 08.12.2016 tarihinde satın aldığı taşınmazda kiracı olarak bulunan ... ile arasındaki kira ilişkisinin sona erdiğini, davacının aboneliğin devredilmesi için davalı şirkete yaptığı başvurunun önceki abonenin (kiracının) borcu nedeniyle reddedildiğini, bu durumun mağduriyetine sebep olduğunu ileri sürerek; davalı şirkete eski abone olan kiracısının borçlarından dolayı sorumlu olmadığının tespiti ile davalı şirket tarafından yaratılan muarazanın giderilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; mülkiyet sahibi, abone ve fiili kullanıcının elektrik borçlarından müteselsilen sorumlu bulunduğunu, davacının abonelik talebinin usûl ve yasaya uygun olmadığını, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının serbest irade ile başka elektrik şirketleri ile de abonelik sözleşmesi yapılabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 16.02.2021 tarihli ve 2020/262 Esas 2021/87 Karar sayılı kararıyla; abonelik tesisi talep edilen yerin dava açıldıktan sonra 26.11.2020 tarihinde dava dışı ...'e devredildiği, davacının kendi adına yahut dava dışı yeni malik adına abonelik tesisi isteyebilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli ve 2021/879 E., 2022/547 K. sayılı kararıyla; davacının istinaf başvurusunun davanın açıldığı tarih itibariyle haklı olmasına rağmen yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine dair verilen kararın doğru olup olmadığına ilişkin olduğu, davanın aktif husumet yokluğundan reddi halinde yargılama giderlerinin dava tarihindeki haklılık durumuna göre belirleneceği yönünde bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
A. Bozma Kararı
Dairemizin 05.12.2022 tarihli ve 2022/6788 E., 2022/9157 K. sayılı ilamıyla; "...davacının maliki bulunduğu taşınmaz için davalı şirkete elektrik aboneliği tesisi için başvuruda bulunduğu ancak önceki abone (dava dışı kiracı ...'ın) borcu bulunduğu gerekçesiyle, davalı şirket tarafından talebinin yerine getirilmediğini belirterek eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince; perakende satış sözleşmesi yapılırken talepte bulunandan elektrik borcunun olmadığını gösterir borcu yoktur belgesinin istenemeyeceği, aynı kullanım yerine ait önceki abonenin tüketimlerinden kaynaklanan borçları yeni abonelik isteyenin üstlenmesinin talep edilemeyeceği, bu haliyle elektrik aboneliği tesisinin önceki abonenin borcu nedeni ile geri çevrilemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; davanın açıldığı tarihte abonelik başvurusunda bulunduğu taşınmazın maliki olan davacı ile önceki abone olan kiracı arasında muvazaalı işlem bulunduğu iddiasının davalı tarafça ispat edilemediği, ilgili mevzuattaki koşulları yerine getiren davacının davalı şirketçe yaratılan muarazanın giderilmesi istemli dava açmakta haklı olduğu, ancak yargılama sırasında taşınmazını üçüncü şahsa devretmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava açmakta haklı olduğu nazara alınmak suretiyle yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; Yargıtay kararının hatalı olduğunu, Mahkemenin gerekçe göstermeden Yargıtay kararına uygun karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, taleplerinin karşılanmadığını, davanın dayanaksız, haksız ve kanuna aykırı olduğunu, aboneliğin davacı adına kayıtlı olmadığını, eksik araştırma ile karar verildiğini, abone ve davacının ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davalının tekel konumunda olmadığını savunarak, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, önceki abonenin borcu nedeniyle yeni abonelik tesis edilmemesi suretiyle yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları
3. Değerlendirme
İlk Derece Mahkemesince; uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmesine göre ve özellikle bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle davanın açıldığı tarihte abonelik başvurusunda bulunduğu taşınmazın maliki olan davacı ile önceki abone olan kiracı arasında muvazaalı işlem bulunduğu iddiasının davalı tarafça ispat edilemediği, ilgili mevzuattaki koşulları yerine getiren davacının davalı şirketçe yaratılan muarazanın giderilmesi istemli dava açmakta haklı olduğu ancak yargılama sırasında taşınmazını üçüncü şahsa devretmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gözetilerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı olduğu nazara alınmak suretiyle yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine hükmedilmesinin doğru olmasına, yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.