Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5083 E. 2024/4363 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczanenin sözleşmesinin feshedilmesi işleminin iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında eczacılık yapmaya mani suçlardan dolayı ceza davası açılmış ve mahkûmiyet kararı verilmiş olması, davalı kuruma sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisi verdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin sadece fesih bildiriminin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermesi bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1202 E., 2023/1215 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 11. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/117 E., 2023/114 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı Kurum tarafından herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan, bildirimde dahi bulunulmaksızın 20.10.2016 tarihinde müvekkilinin Medula ekranının kapatıldığını ve taraflar arasında imzalanan 2016 yılı Eczane Protokolünün (5.1.) maddesinde belirtilen bir aylık süreye uyulmadan 01.12.2016 tarihinde sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek; Kurumca uygulanan gerekçesiz fesih işleminin iptali ile sözleşmenin geçerli olarak devam ettiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı vekilinin 05.09.2016 tarihli dilekçesi ile İl Sağlık Müdürlüğüne başvurarak davacının sahibi olduğu ... eczanesinin iki yıl süreyle kapalı tutulmasını talep ettiğini, bunun üzerine 20.10.2016 tarihinde davacının Medula ekranının kapatıldığını ve eczanenin kapalı olması nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin Kurum tarafından feshedildiğine ilişkin bildirimin 01.12.2016 tarihli yazıyla davacı vekiline yapıldığını, 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanunu’nun (6197 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinde eczacılık yapmaya mani suçların tek tek sayıldığını, davacı hakkında da terör örgütüne üye olma suçundan ceza davası açıldığını ve Yozgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.02.2018 tarihli ve 2016/150 E. 2018/117 K. sayılı kararıyla 9 yıl hapis cezasıyla mahkumiyetine karar verildiğini, ayrıca eczane ruhsatnamesinin Yozgat Valiliğinin 13.12.2018 tarihli oluru ile iptal edildiğini, müvekkili Kurum tarafından sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlığa uygulanması gereken Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün "Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar" başlıklı 5.1. maddesinde; "Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." hükmünün yer aldığı, bu hüküm uyarınca davalı Kurumdan fesih bildirimine ilişkin tüm evrakların istendiği, ancak Kurumun sadece 01.12.2016 tarihli sözleşmenin o tarih itibariyle feshedildiğine dair bildirim yazısını sunduğu, sözleşmede feshin yapılacağının bir ay önce karşı tarafa bildirilmesi gerektiği hüküm altına alınmasına rağmen dosyada bu bildirime ilişkin herhangi bir belge bulunmadığı, hal böyle olunca fesih bildiriminin sözleşmenin (5.1.) maddesinde belirtilen usule uygun şekilde yapılmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle; davanın kabulü ile davalı Kurumun 01.12.2016 tarihli ve 6487988 sayılı fesih işleminin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; cevap dilekçesinde bildirdiği sebeplere ek olarak, davacı hakkındaki ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi halinde eczacılık ruhsatı iptal edileceğinden ve ruhsatı olmayan eczacı ile sözleşme imzalanması mümkün olmayacağından kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiğini, 2016 yılı Eczane Protokolünün (7.1.) maddesi uyarınca 2017 yılı Nisan ayında yenilenmeyen sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği gibi Protokol’ün (7.5.) maddesi uyarınca ruhsatın iptal edilmesi üzerine de sözleşmenin kendiliğinden sonra erdiğini ileri sürerek, kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince Yargıtay kararları ve uygulaması doğrultusunda işlem ve değerlendirme yapılmasında ve sonucuna göre hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; 2016 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün (5.1.) maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan fesih işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 26 ncı maddesi,

2. 6197 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin (A) bendi.

3. Değerlendirme

1. Taraflar arasında 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere imzalanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (5.1.) maddesi; "Taraflar bir ay önceden yazılı bildirimde bulunmak şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir." şeklinde düzenlenmiştir. Protokolün bu maddesi taraflara herhangi bir sebep belirtmeden sözleşmeyi feshetme yetkisi vermektedir. Ancak haklı bir sebep bulunması halinde tarafların her zaman sözleşmeyi feshetme hakkı mevcuttur.

2. Öte yandan, 6197 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde eczacılık yapmaya mani haller tahdidi olarak sayılmış, (A) bendinde ise Devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar ile Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlar eczacılık yapmaya mani haller arasında gösterilmiştir.

3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davacı eczacı, davalı Kurum tarafından haklı bir gerekçe gösterilmeksizin önce Medula ekranının kapatıldığını, akabinde bir ay önceden bildirim yapılmadan aralarında imzaladıkları sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek fesih işleminin iptalini talep etmiş; davalı vekili ise davacının vekili aracılığıyla İl Sağlık Müdürlüğüne başvurarak eczanenin iki yıl süreyle kapalı tutulmasını bizzat kendisinin istediğini, bunun üzerine önce Medula ekranının kapatıldığını, daha sonra hakkında terör örgütüne üye olma suçundan ceza davası açıldığının tespit edilmesi üzerine Kurum tarafından sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, buna ilişkin bildirimin ise eczanenin kapalı olması nedeniyle 01.12.2016 tarihinde davacının vekiline yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince; her ne kadar fesih bildiriminin taraflar arasındaki Protokolün (5.1.) maddesinde belirtilen usule uygun olarak yapılmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yukarıda da açıklandığı üzere Protokolün bu maddesinin taraflara herhangi bir sebep belirtmeksizin sözleşmeyi feshetme yetkisi tanıdığı, ancak haklı bir sebep bulunması halinde tarafların sözleşmeyi her zaman feshetme hakkına sahip olduğu, davacı hakkında ise 6197 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde eczacılık yapmaya mani haller arasında gösterilen terör örgütüne üye olmak suçu nedeniyle ceza davası açıldığı ve mahkumiyetine karar verildiği göz önüne alınarak, sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediği hususunda bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.