"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Siverek 1. Asliye (Tüketici) Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/210 E., 2014/451 K.
Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan 12.12.2008 tarihinde 70.000,00 TL tutarında konut kredisi kullandığını, davalı banka tarafından bu krediye istinaden müvekkilinin açık rızası ve onayı olmadan dosya masrafı ve erken kapatma komisyonu adı altında 3.413,68 TL tahsil edildiğini, ancak 4077 sayılı Kanun gereği yapılan tahsilatın haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.413,68 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; yasal süresi içerisinde davaya cevap vermemiş; duruşmalara da katılmamıştır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında mevcut tüm deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında 12.12.2008 tarihinde konut finansmanı kredi sözleşmesi düzenlendiği, davalı bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak, haklı ve makul olmayan, belgelendirilmeyen ve komisyon gideri ile erken ödeme komisyonu adı altında tahsil edilen toplam 3.413,68 TL'yi talep etme hakkının bulunmadığı, bu haliyle sözleşmeye istinaden bankaca alınan bu bedellerin tarafların müzakeresi sonucu sözleşme ilişkisine dahil edilmediği sonucuna varıldığı ve davalı tüketiciden yapılan kesintinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve 3.413,68 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; müvekkili banka tarafından ekspertiz ve istihbarat ücreti olarak davacıdan tahsil edilen masrafların haksız şart olarak kabul edilemeyeceğini, kredi sözleşmesinin imzalanmasından önce davacıya kredi kullanma masrafları hakkında açıkça bilgi verildiği gibi sözleşme öncesi bilgi formunda da bu hususa ve miktarlarına açıkça yer verilerek davacıyla müzakere edilmiş olduğunu, sözleşme serbestisi kapsamında davacının müvekkili ile imzaladığı kredi sözleşmesinin 4. maddesindeki düzenlemeye bağlı olarak davacının alınan dosya masrafı ve sair ödemeyi kabul ettiğini, yapılan tahsilatların 4077 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde belirtilen düzenlemeye uygun olduğunu, yine 4077 sayılı Kanun'un 10/B maddesi uyarınca davacıdan erken ödeme ücreti tahsil edilmesinde de hukuka aykırılık bulunmadığını, davacının ödemeleri herhangi bir ihtirazî kayıt ileri sürmeksizin kendi onay ve iradesi ile yapmış olup, açılan davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının kullandığı kredi kapsamında davalı tarafından ekspertiz ve istihbarat ücreti adı altında yapılan kesintinin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 6 ncı maddesi,
2. Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesi ile, Avrupa Konseyi’nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.
2.4077 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez" hükmü yer almaktadır. Yine 4077 sayılı Kanun’un 4822 sayılı Kanunla değişik 6 ncı maddesi ile sözleşmelerdeki “haksız şart” kurumu düzenlenmiş ve satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartın tüketici için bağlayıcı olmadığı belirtilerek, satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olduğu belirtilmiştir. 4077 sayılı Kanun’un değişik 6 ve 31 inci maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7 nci maddesinde ise "satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu” hükmü getirilmiştir.
3.Dosya kapsamına göre taraflar arasında Konut Kredisi Sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşmenin 4. maddesinde genel bir ifade ile ileride konulabilecek tüm vergi ve masrafların borçlu müşteriye ait olacağı, borçlunun bunları ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiş ise de anılan maddenin taraflarca ayrıca ve açıkça müzakere edildiği hususu kredi veren tarafından ispatlanamadığı gibi diğer ücret ve masraflar başlığı altında, miktarı sözleşme tarihi itibariyle belirlenmeyen ve ileride doğması muhtemel masrafların da tüketiciden alınacağına dair, tek taraflı olarak tanzim edilen hükmün, yukarıda açıklanan kanun ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir.
4.Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir.
5.Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının mahallinde davalıdan alınmasına,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.