Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5189 E. 2024/3445 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesince verilen ipoteğin fekki kararının, taleple bağlılık ilkesine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davada talep konusu edilmeyen ipotek hakkında hüküm kurarak taleple bağlılık ilkesini ihlal ettiği gözetilerek, temyiz edilen karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/836 E., 2023/329 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davacıların murisinin davalı bankadan 25.05.2011 tarihinde ihtiyaç kredisi kullandığını, kredi teminatı olarak kendisine ait dükkan vasıflı taşınmazı ipotek ettiğini, kredi sözleşmesinin 8.3 maddesi hükmü gereğince başvuru ile birlikte ilgili başvuru formlarını doldurarak, Konut Sigortası, Dask Sigortası ve Hayat Sigortası yapılması için talimat verdiğini, sigortanın ayrıca ilk yıl ve kredi ödemelerinin devam ettiği yıllarda, yenilenmesi, sigorta primlerinin hesaptan alınması, hesapta yeterli para bulunmaması halinde artı para kredi limitinden karşılanmak üzere talimat verdiğini, bankanın Hayat Sigortası yapılması sorumluluğunu üstlendiğini, talimat gereği, konut sigortası ve Dask sigortalarının yapıldığını, artı para hesabından tahsil edildiğini, ancak hayat sigortasının yapılmadığının kredinin kapatılmasının davalı banka tarafından müvekkillerinin aranması üzerine öğrenildiğini, davalı bankanın talimata aykırı davrandığını, oluşacak zarardan sorumlu olduğunu, müvekkillerinin zarara uğramasına neden olduğunu, bankanın ısrarı üzerine müvekkilleri tarafından ihtirazi kayıt konularak 25.10.2012 tarihli kredi taksidini 21.11.2012 tarihinde 2.491,14 TL olarak, 25.11.2012 tarihli taksidi ise gününde 2.468,29 TL olarak ödemek zorunda kaldıklarını, davalı bankadan kredi hesabının kapatılarak ipoteğin terkin edilmesinin istendiğini, ancak bankaca ihtara cevap verilmediğini ileri sürerek; davacıların davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ihtirazi kayıtla ödenen 4.959,43 TL' nın ticari faiz ile birlikte davalıdan istirdadına, kredi teminatı olarak verilen muris adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş; Mahkemece yapılan yargılama sürecinde ipoteğin fekki istemi İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/303 E. sayılı dosyasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiş ve eldeki uyuşmazlık konusu olmuştur.

II. CEVAP

Davalı vekili; murisin konut kredisi kullanmak isteği ile başvurduğunu, kredi kullandırma esnasında imzalatılan belgeler ile birlikte banka tarafından sigorta yaptırmak isteğine ilişkin talimatı içerir matbu evrakın imzalatıldığını, ancak murisin sigorta yaptırmak istemediğini iletmesi üzerine Hayat Sigortası yaptırılmadığını, ihtiyaç kredisi kullanılması nedeniyle işyeri Dask-Ferdi Kaza Sigortaları yaptırıldığını, Hayat Sigortası primi tahsil edilmediğini, murisin talebi üzerine sigorta yapılmadığını, ancak sigorta yaptırılması hususunda talimatı olduğu kabul edilse bile, kanser hastalığı nedeniyle vefat ettiğini, kredi kullandığı esnada kanser olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu nedenle Hayat Sigortası yapılmasının mümkün olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, somut olayda; davalı bankanın %60 kusurlu, davacıların murisinin ise %40 kusurlu olduğunun tespit edildiği, tespit edilen bu oranların Yargıtay incelenmesinden geçerek kesinleştiği, ipoteğin konulma sebebinin murisin kredi borcuna karşılık teminat olduğu, kredi borcu tamamen ödenerek kapatıldığından ipotek şerhinin karşılıksız kaldığı, ipoteğin halen tapu üzerinde bulunmasının bir gerekliliği kalmadığı, bankanın herhangi bir riskinden söz edilemeyeceğinden ipoteğin fekkine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile dava konusu bağımsız bölümün tapu takyidatında 14.03.2008 tesis tarihli ve 5139 yevmiye numarası ile davalı adına konulmuş ipoteğin fekkine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacılar vekili; eldeki dosyanın İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin 2019/303 E. sayılı menfi tespit-istirdat davasından tefrik edilip bu esasa kaydedildiğini, hükmün eksik verildiğini, asıl dosyada müvekkillerinin murisine ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkinin talep edildiğini, tapu kaydı incelendiğinde muris tarafından farklı zamanlarda 2 adet ipotek tesis edildiğinin görüleceğini, Mahkemece sadece 14.03.2008 tarih ve 5139 yevmiye nolu 50.000,00 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına hükmedildiğini, oysa ki taşınmazda 25.05.2011 tarihli ve 14169 yevmiye nolu 110.000,00 TL bedelli ikinci bir ipoteğin de mevcut olduğunu, davanın konusunu her iki ipotek oluşturduğundan hükmün her iki ipoteğe etki edecek şekilde verilmesi gerektiğini, sadece birinci ipoteğin kaldırılmasının hatalı olduğunu, zaten davalı bankanın dosyada mevcut İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2014/3558 Esas sayılı dosya ile bu ipoteğin paraya çevrilmesini talep ettiğini, vekalet ücretinin de hatalı olduğunu, kesinleşen asıl dosyadaki hükme esas alınan bilirkişi raporunda murisin borcunun 87.469,26 TL olduğunu, bunun %40' ından mirasçıların sorumlu olduğunu, bunun da rakam olarak 34.698,76 TL olduğu hususunun kesinleştiğinin, yani asıl dosyada reddedilen taleplerinin bu olduğunu, aynı alacağa bağlı olarak tesis edilen ipoteklerin dava konusu edildiği bu dosyada da bu rakam üzerinden nispi vekalet ücretine olan 5.598,02 TL 'ye hükmedilmesi gerekirken fahiş olarak 69.920,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek; kararın düzeltilerek onanmasını ya da bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; Mahkemece yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 1.195.000,00 TL üzerinden tarafların kusur oranına göre hesaplanmasının hatalı olduğunu, uyuşmazlığın ipoteğin fekki istemine ilişkin olması ve ipotek bedelinin de 50.000,00 TL olması nedeniyle dava değerinin de bu miktar olarak kabul edilip vekalet ücretinin de bu miktar üzerinden belirlenmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine 96.870,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme kararını kabul etmemekle beraber, Mahkemece müvekkili bankanın %60 oranında, davacılar murisinin ise % 40 oranında kusurlu olduğu belirlendiğinden davanın kabulüne karar verilmesi halinde dava değeri olan 50.000,00 TL üzerinden bu oranlara göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava değerini aşan vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, davacıların murislerinin borçlarından sorumlu olup Hayat Sigortası yapılmadığından bahisle ipoteğin fekkini talep etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un "Taleple bağlılık ilkesi" başlıklı 26 ncı maddesi.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar incelendiğinde; eldeki uyuşmazlığın İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/303 E. 2020/182 K. sayılı dosyasından tefrik edilen ipoteğin fekkine ilişkin olduğu, İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi'nin 2019/303 E. 2020/182 K. sayılı dosyasının temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçerek kesinleştiği, kesinleşen dosyanın karar içeriği incelendiğinde ise, dava konusu edilen ipoteğin eldeki davada Mahkemece hatalı şekilde hüküm altına alınan ''14.03.2008 tesis tarihli 50.000,00 TL bedelli '' ipotek olmayıp, ''25.05.2011 tarihli 110.000,00 TL bedelli ipotek olduğu'' anlaşılmakla, Mahkemece taleple bağlılık kuralı ihlal edilerek yazılı şekilde dava konusu edilmeyen ipotek hakkında hüküm tesisi yoluna gidilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

2. Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı HUMK'nın 428 inci maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA,

2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

31.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.