"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3510 E., 2022/3068 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/70 E., 2020/57 K.
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen alacağın devrinin iptali olmadığı takdirde bedelin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düsünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin Suriye vatandaşı olduğunu, 30.06.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında eşi ve çocuğunun vefat ettiğini, kaza neticesinde sigorta şirketinden alacağı 350.000 TL bedelin Batman 6.Noterliğinin 26.04.2016 tarihli düzenleme şeklindeki alacağın devri sözleşmesi ile davalıya devredildiğini, temlik sözleşmesinin hukuka aykırı bir şekilde gerçekleştiğini, davacının Türkçe bilmediğini, sözleşmenin hukuki anlam ve sonuçlarını bilmeden içerisinde bulunduğu durumdan da faydalanılarak ve iradesi fesada uğratılarak sözleşme akdedildiğini, devralanın karşı edim bildirmediğini, karşı edime yer verilmemesinin iradesinin fesada uğratıldığını gösterdiğini ileri sürerek; temlik sözleşmesi ile yapılan tasarruf işleminin iptaline, bu talepleri kabul edilmemesi durumunda ise temlik sözleşmesinde belirtilen bedelin aynen davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, temlik sözleşmesinin yasal şartları taşıdığını, sözleşmede yeminli tercüman ve iki tanık yer aldığını, destekten yoksun kalma davası açıldıktan sonra 26/04/2016 tarihinde davacının dava konusu poliçedeki alacağını davalıya devrettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2019 tarihli ve 2018/883 E., 2019/492 K. sayılı kararıyla; mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; noterde düzenlenen belgenin şekli şartlara uygun düzenlendiği, sözleşme sırasında yeminli tercümen Şerafettin ...'ın bulunduğu, karşı edimin, devredenin alacağın varlığını ve borçlunun ödeme gücünü devrettiği kişiye karşı garanti etmesi hususunda önem arz ettiği, sözleşme yapıldığı sırada karşı edimde bulunmak zorunda olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
lV.İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava konusu devrin hukuka aykırı olarak düzenlendiğini, müvekkilinin Suriye vatandaşı olup türkçe bilmediği gibi kendi dilinde de okuma yazma bilmediğini, bu durumun kandırılmasına yol açtığını, deneyimsizliği, bilgisizliği ve psikolojik durumundan dolayı iradesinin fesada uğratıldığını, davalının içinde bulunduğu durumu menfaatleri doğrultusunda kullandığını, sözleşme öncesi bir takım vaatlerde bulunduğunu, karşı edim düşüncesiyle alacağın temlik edildiğini, karşı edimin yerine getirilmediğini, karşı edim olmadan devretmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açık bir orantısızlık gerçekleştiğini, ihtarlar gönderildiğini, hak düşürücü süre geçmediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşmenin resmi şekilde yapıldığı, yazılı şekilde yapılmış olması nedeniyle geçerli olduğu, davacı tarafın iradesinin fesada uğratıldığına dair Batman 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.06.2019 tarihli davacı vekilinin de bulunduğu celsede delillerini ve tanıklarını sunmak üzere süre verilmesine rağmen herhangi bir delil sunulmadığı, iradesinin fesada uğratıldığına yönelik iddiasını da ispat edemediği, temlik sözleşmesinde karşı edime ilişkin herhangi bir hususa yer verilmediği, yargılama aşamasında da davacı tarafça karşı edim husunda herhangi bir iddiada bulunulmadığı gerekçesiyle davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde sunduğu sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; alacağın devrinin iptaline ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Alacağın temliki (devri), mevcut bir alacağın alacaklısının değişmesi işlemidir. Alacaklının bir borç ilişkisinden ... alacağını borçlunun rızasına gerek olmadan bir sözleşmeye dayanarak üçüncü bir kişiye devretmesine alacağın temliki adı verilir (..., ...: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 21. Baskı, Ankara 2017, s.1248). Alacağın temliki ile borç münasebetinde alacaklının şahsında bir değişiklik vuku bulmakta, eski alacaklının (temlik edenin) yerini ... alacaklı almaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 03.06.2021 tarihli ve 2017/15-427 E., 2021/685 K. sayılı kararı).
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 183 üncü maddesinde; “Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir.
Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez” şeklindedir.
3. Aynı Kanun'un 184 üncü maddesinde alacağın devrinin geçerliliğinin yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlı olduğu düzenlenmiştir.
4. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun "İlgilinin Türkçe bilmemesi" başlıklı 74 üncü maddesinde; "ilgilinin Türkçe bilmemesi durumunda andlı bir tercüman da bulundurulacağı" belirtilmiştir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, dava şartlarına, noterde düzenlenen belgede yeminli tercüman yer aldığının, davacının iradesinin fesada uğratıldığına yönelik iddianın ispat edilemediğinin ve alacağın devrinde karşı edimde bulunma zorunluluğunun bulunmadığının belirlenmiş olmasına, kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.