"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/164 E., 2021/14 K.
Mahkemece bozmaya uyularak verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalı ... Başkanlığı tarafından inşa edilen ve 1092 ada 5 parselde kayıtlı bulunan ... Sitesi, A 3 Blok, 22, 23 ve 24 nolu daireleri satın aldıklarını, bloğunun en üst katında bulunan davacılara ait konutların tavan ve duvarlarından su sızmaları, küflenme, boya ve alçı dökülmelerinin mevcut olduğunu, ısı yalıtımı sorunu olduğunu ileri sürerek gizli ayıptan kaynaklanan zararlarının tespiti ile, yapım hatalarının giderilerek projesine uygun hale getirilmesini veya yapım maliyet bedeli olarak şimdilik 25.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş olup, 26.01.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 41.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı vekili; davalı belediyenin 4077 sayılı yasada geçen satıcı tanımına uymadığını, bu yasanında uygulanamayacağını, davacıların konut teslim almalarının üzerinden yaklaşık 10 yıl geçtiğini, davacının iddia ettiği ayıpların olağan olup satıcının ağır kusuru kapsamında değerlendirilemeyeceğini, dava konusu taleplerin 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğundan zamanaşımı süresinin dolduğunu, malzemelerin dairelerin tesliminden bu yana geçen süre içinde teknik özelliğini kaybetmiş olabileceğini, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
2. İhbar olunan Kent Hizmetleri konut Proje ve Müşavirlik Hizmetleri vekili; müvekkili şirketin sadece danışmanlık hizmetini yerine getirdiğini, davacı ile aralarında akdi bir ilişki de söz konusu olmadığından davacıya karşı herhangi bir sorumluğunun bulunmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu, müvekkiline herhangi bir talepte bulunulması mümkün olmadığından davaya katılmak istemediklerini dile getirmiştir.
3. İhbar olunan ...; usulüne uygun tebligata rağmen cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI:
Mahkemenin 14.04.2016 tarihli kararıyla; davalı Belediyenin davacılara sattığı konutların gizli ayıplı oldukları zamanaşımı süresi içinde yapılan bildirime rağmen ayıbın davalı ... tarafından giderilmediği, bu sebeple açılan davanın haklı olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, dava konusu konutların gizli ayıplı açık teras olan çatı zemininin davalı ... tarafından ücretsiz olarak inşaat mühendisliği kurallarına göre uygun şekilde onarılmasına, onarım işlemi yerine getirilmediği takdirde 37.500,00 TL bedelin davalı Belediyeden yasal faizi ile birlikte alınıp davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Mahkemenin 14.04.2016 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 17.02.2020 tarihli ilamla; Mahkemece terditli hüküm kurulduğu, yasa koyucunun terditli bir şekilde hüküm kurulmasına cevaz vermediği, davacının talebini neye hasrettiği açıklattırılıp, seçimlik hakkını ne şekilde kullandığı sorularak, hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; cevap dilekçesinde yasal süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığına dair bir itirazın olmadığından bu hususun incelenmediği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre, bloğun açık teras alanında tespit edilen ve maddeler halinde tüm ayrıntıları ile ifade edilen ayıplı imalatların kullanımdan kaynaklanmadığı, yapılan işe uygun malzeme kullanılmadan özellikle mühendislik hizmeti alınmadan, eksik imalat yapılmasından kaynaklandığı hususlarının tespit edildiği, davalının ağır kusuru bulunduğu, TBK 244. maddesinde; "bir yapının ayıplı olmasından doğan davalar, mülkiyetin geçmesinden başlayarak beş yılın ve satıcının ağır kusuru varsa yirmi yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." şeklinde düzenleme karşısında davanın 20 yıllık süre içerisinde açılabileceği kanaatine varıldığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabul kısmen reddine, 37.500,00 TL'nin davalıdan alınarak davacılara payları oranında verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili;taşınmazın davacılardan ...'ya ilk malik olan ... tarafından 15.01.2008 tarihinde devredildiğini, davacı ...'a taşınmazın 25.08.2003 tarihinde teslim edildiğini, diğer davacı muallaya 15.09.2003 tarihinde teslim edildiğini, ek bilirkişi raporunda tespit edilen gizli ayıpların 3 yıl içerisinde ortaya çıkabileceğinin tespit edildiğini, Türk Borçlar Kanununun 244. maddesi uyarınca yapıların ayıplı olmasından doğan davaların mülkiyetin geçmesinden sonra 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağını, davacıların ayıp ihbarının da bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık; davacıların davalıdan satın aldığı dairelerdeki ayıplar nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıplı imalatların kullanımdan kaynaklanmadığı, mühendislik hizmeti alınmaması, yapılan işe uygun malzeme kullanılmaması ve eksik imalat yapılmasından kaynaklandığının tespit edilmiş olmasına, raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının, temyiz edenin sıfatına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439. maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.