Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5232 E. 2024/3649 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasında, ortaklığın tasfiyesi sonucu davalının davacıya ne kadar borçlu olduğunun tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporuna dayanılarak ortaklığın feshine ve davalının davacıya olan borcunun tespitine karar verilmiş olup, bozma kapsamı dışında kalan hususlara yönelik temyiz itirazları reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/623 E., 2023/466 K.

Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili davacı ile davalı ve dava dışı ... arasında, 04.03.2003 tarihli İnşaat Yapım ve Daire Paylaşım Sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme ile mülkiyeti davacıya ait 71 parselde kain taşınmaz üzerine toplam 4 bağımsız bölümden oluşan inşaat yapılacağının kararlaştırıldığını; dört dairenin satışı neticesinde elde edilecek kârla, inşaat maliyetinin düşürülmesinin amaçlandığını; arsa bedeli olarak 150.000,00 DM kararlaştırıldığını, bu bedelin yarı hissesinin davalı tarafından karşılandığını, 29.12.2004 tarihinde inşaatın tamamlanarak iskan ruhsatının alındığını, ruhsat tarihi itibariyle bağımsız bölümlerin ayrı ayrı maliyetinin 234.343,00 DM olduğunu, davalının inşaat maliyetinin 75.000,00 DM arsa bedeli olarak ödediğini; ayrıca ortaklık için 114.367,00 DM ödediğini; belirlenen muhammen bedelden daha düşük maliyet nedeniyle davalının 11.072,00 DM kâr payı hakkı doğduğunu, davalının halen 52.961,00 DM borcu bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, 10.000.00 TL'nin 29.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle talebini 50.138,60 TL'na yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davanın zamanaşımı süresinde açılmadığını, husumet nedeniyle reddine karar verilmesini, dava konusu sözleşmede tapu maliklerinden Aysun Dayıoğlugil'in imzasının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 26.12.2013 tarihli ve 2009/346 E., 2013/943 K. sayılı kararla; davacı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının iddiasını ispat etmiş sayılacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 06.04.2015 tarihli ve 2014/10651 E., 2015/5592 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece dava dışı ortak ...'ın da davaya taraf olarak katılımı sağlanması, toplanacak tüm delillere göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı madde hükümleri gözetilerek ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığından tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporuyla davalının ödemesi gereken bedelin 13.629,78 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki 04.03.2003 tarihli sözleşme ile kurulan ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile 13.629,78 TL’nin 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden bakiyesinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...’den alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı olduğu, karara dayanak yapılamayacak hatalar barındıran raporlara göre karar tesis edilmiş olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; adi ortaklığın tasifyesi hükümleri gereğince tasfiye memuru atanarak tasfiye yoluna gidilmeksizin karar verilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece ...’ın hukuksal durumunun hatalı olarak değerlendirildiği, ...’ın davacının sadece inşaat yapım sözleşmesine katıldığı oranda davacının hissesine ortak olduğunun gözardı edildiği, müvekkili aleyhine hesaba katılmasının mümkün olmadığı ve bilirkişilerin inşaat maliyeti hesap biçimlerinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

2.6098 sayılı Kanun'un 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmiş olmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcın temyiz edenlere yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.