"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/286 E., 2022/653 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 21.11.2008 tarihinde davalının kooperatif hissesini devraldığını ve satış bedelini ödediğini, 31.11.2008 tarihli ibraname tutanağıyla 2009 yılı Haziran ayına kadar yapılacak genel kurul toplantısına kadar ödenmesi gereken ödenti ve aidatlar ile varsa önceki döneme ait aidat ve diğer borçların davalı tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, kooperatif genel kurulu tarafından 09.3.2009 tarihli ve 2009/33 sayılı yazı ile 20.000,00 TL'lik aidat borcunun ödenmesinin talep edildiğini, söz konusu aidat borcunu ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle davacı tarafından bankadan 20.000,00 TL çekilerek bu borcun kooperatife ödediğini, bankaya 29.125,50 TL ödeme borcu altına girdiğini ileri sürerek; öncelikle 29.125,50 TL' nin davalıdan istirdatına, olmazsa ödediği 20.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 16.04.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının kooperatif hisse devrinden sonra davalıdan iradesini sakatladığını ve kalan borçlarını ödememekle korkutarak söz konusu ibranamenin imzalanmasını sağladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 28.10.2010 tarihli ve 2009/200 E., 2010/352 K. sayılı kararla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 30.05.2011 tarihli ve 2011/1355 E., 2011/8252 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazları reddedilerek, "Taraflar arasındaki 31.11.2008 tarihli sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu davalının da kabulünde olup, bu sözleşmede davaya konu kooperatif hissesinin devrinden önceki döneme ait varsa aidat ve diğer borçlar ile devirden sonraki Haziran 2009 tarihine kadar yapılacak olan genel kurula kadar ödenmesi gereken ödenti ve aidatları satıcı olan davalının karşılayacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmede Haziran 2009 tarihinde yapılacağı belirtilen genel kurulun 09.03.2009 tarihinde yapıldığı ve dosya kapsamına göre davalı tarafından genel kurul toplantısına kadar olan döneme ait aidatların yatırıldığı anlaşılmaktadır. Dava dışı ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından mahkemeye gönderilen 16.12.2009 tarihli cevabi yazıda; 09.03.2009 tarihli genel kurul tutanağına göre alınması kararlaştırılan 20.000 TL'nin tasfiye aşamasındaki kooperatifin sigorta,vergi ve KDV giderleri ile diğer konularda kullanılmak amacıyla alındığı bildirilmiş olup, mahkemece tanık olarak beyanına başvurulan kooperatif başkanı ..., 20.000,00 TL borcun,2006 tarihinden itibaren gelen süreçteki borçlar olduğunu ve bir kısmının davalıya ait döneme ilişkin olduğunu, ancak miktarını bilmediğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ,kooperatifin 16.12.2009 tarihli cevabi yazısı ve bu yazının içeriğine ilişkin kooperatif başkanının beyanları doğrultusunda kooperatif kayıtları üzerinde gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca Mahkemece kooperatif kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle araştırma ve inceleme yapılarak,davacıdan tahsil edilen 20.000,00 TL'nin 31.11.2008 tarihli ibra tutanağı başlıklı sözleşme kapsamında ne kadarının taraflar arasındaki 21.11.2008 tarihli hisse devir sözleşmesinde kararlaştırılan döneme ait olduğu tespit edilerek, belirlenecek bu miktardan davalının sorumlu olduğu, gözetilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.03.2013 tarihli ve 2012/18 E., 2013/100 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, 9.262,08 TL'nin 24.04.2009 temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 19.02.2014 tarihli 2013/27047 E., 2014/4395 K. sayılı ilamıyla; tarafların bilirkişi raporuna itirazlarının alınan ek rapor ile karşılanmadığı belirtilerek, "...önceki bozma ilamı doğrultusunda, tarafların itirazlarını da karşılayacak ve taraflar arasında imzalanan sözleşme ve sonrasında imzalanan ibranamede kararlaştırılan sorumluluk dönemleri sınırları içerisinde kalacak şekilde, kooperatifin sözleşmeler öncesi ve sonrası dönemde kayıt altına alınan tüm defter ve kayıtlarının incelenerek, davalının hissesini devretmeden önce kooperatif tarafından yapılan harcamalar tespit edilerek taraf, mahkeme ve yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılarak yeniden hüküm tesisi için kararın bozulması gerekmektedir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; noterde düzenlenen 21.11.2008 tarihli sözleşme ile kooperatif hisselerinin aktif ve pasifleri birlikte 50.000,00 TL bedel ile devredildiği, iki şahit huzurunda yapılan 31.11.2008 tarihli ibra sözleşmesinde taşınmazın devrinin 110.000,00 TL bedel üzerinden yapıldığı, kalan 60.000,00 TL bedelin davacıya ait aracın davalının eşine devri ile ödeneceğinin ve devralan önceki hisseye ait tüm aidat, vergi diğer borçlar ile devirden sonraki Haziran 2009 tarihine kadar yapılacak genel kurula kadar ödenmesi gereken aidatların satıcı yani davalı tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığı, davalının iradesinin fesada uğratıldığına dair dosyaya delil sunamadığı, kooperatif tarafından gönderilen 09.03.2009 tarihli yazıda talep edilen 20.000,00 TL nin peşin ödemeli olmayan ortaklar için SSK, vergi ve harçlar dahil edilerek ödenmesi gerektiğinin bildirildiği, kooperatif tarafından talep edilen alacaktan 31.11.2008 tarihli ibra sözleşmesi uyarında davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile 20.000,00 TL'nin 24.04.2009 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının kooperatif hissesini, devir sözleşmesi uyarınca tüm aktif ve pasifi ile devraldığını, ibranamenin üyelik sözleşmesi karşısında geçersiz olduğunu, ibraname geçerli olsa dahi davalının sadece aidattan sorumlu olduğunu ve Mayıs ayına kadar işleyen aidat borçlarının ödendiğini, bozma ilamına uyulmadan tüm kooperatif kayıtları incelenmeden hazırlanan hatalı ve eksik rapora dayalı hüküm kurulduğunu, ispat yükünün davacıda olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 31.11.2008 tarihli ibranameden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştime Kararı
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, taraflar arasındaki 31.11.2008 tarihli ibra sözleşmesi kapsamında uyuşmazlık konusu bedelden davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi gereğince ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
20.11.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.