Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5286 E. 2024/3356 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı eczacı aleyhine uygulanan idari para cezası ve kesintinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda yapılan yargılama ve inceleme sonunda, eczane protokolü ve sağlık uygulama tebliği hükümleri gözetilerek verilen kısmi kabul kararının onanmasına hükmedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/321 E., 2023/287 K.

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin Küçükdeniz Eczanesinin sahibi olduğunu, fatura edilen 2011 yılına ait üç adet reçete ile ilgili olarak 18.09.2014 tarihli Kurum yazısı ile hakkında toplam 6.966,22 TL cezai işlem uygulanmasına ve uyarılmasına karar verilerek 2.012,48 TL tutarında reçete bedeli kesintisi yapıldığını, eczacı olarak hastalara kimlik sorma veya kimlik bilgilerini kontrol etme gibi bir hakkının ya da yükümlülüğünün bulunmadığını, usulsüz herhangi bir işlem yapmadığını ileri sürerek; davalı Kurum işleminin haksızlığının tespiti ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili Kurumun uyguladığı cezai şart işleminin hukuka uygun ve yasal olduğunu, davacı eczacının tanıdık hastalardan fark ücretleri almadığını ifade ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.05.2015 tarihli ve 2014/493 E., 2015/238 K. sayılı kararıyla; kurum işlemine dayanak gösterilen hasta beyanlarına itibar edilemeyeceği, davacı eczane tarafından tahsil edilmediği ileri sürülen muayene katılım payı tutarının çok düşük olduğu, Kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 18.09.2014 tarihli Kurum işleminin hükümsüzlüğüne, bu suretle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 14.02.2018 tarihli ve 2015/32498 E., 2018/1739 K. sayılı ilamıyla; sözleşme ve Sağlık Uygulama Tebliğinin ilgili maddeleri değerlendirilmek suretiyle gerekirse konusunda uzman kişilerden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 20.06.2019 tarihli ve 2018/327 E., 2019/281 K. sayılı kararla; 29.01.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu hükme esas alınarak, sahte olarak düzenlenen reçetelerden dolayı davacı eczacının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 18.09.2014 tarihli davalı Kurum işleminin hükümsüzlüğüne, bu suretle taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 18.06.2020 tarihli ve 2020/1546 E. 2020/3129 K. sayılı karar ile onanmış, onama ilamına karşı, davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

2. Dairenin 16.02.2021 tarihli ve 2020/9842 E., 2021/1481 K. sayılı ilamıyla; hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında, teftiş sırasında dinlenen hastaların tanık sıfatıyla ilgili protokol maddeleri kapsamında beyanı alınarak, reçete arkasındaki imzanın kendilerine ya da yakınlarına ait olup olmadığının, reçeteye konu ilaçları alıp almadıklarının, muayene katılım payını ödeyip ödemediklerinin sorulması ve ilgili protokol maddelerinin yeniden değerlendirilmesi suretiyle, önceki bilirkişi dışında seçilecek konusunda uzman bilirkişiden, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak yapılan değerlendirme sonucunda işlem tanıklarının dinlenildiği, tanık ...'nun dava konusu hakkında esasa etkili beyanda bulunmadığı, ancak teftiş sırasında alınan beyanında tanıdık olunması nedeniyle kendisinden ücret alınmadığını beyan ettiğinden işbu beyanının esas alınması gerektiği, tanık ...'nın ilaç aldığında herhangi bir ücret ödemediğini beyan ettiği, işbu reçeteler yönünden tanıkların beyanları doğrultusunda ve protokol hükümleri değerlendirilerek düzenlenen 18.01.2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davalı Kurumun Eczane Protokolünün (4.3.6.), (5.3.6.) ve (6.17.) maddelerine istinaden uygulamış olduğu 42,12 TL kesintinin ve 1.114,42 TL cezai şartın ve uyarı cezasının protokole ve Sağlık Uygulama Tebliğine uygun olduğu, tanık ...'ın eşinin diyalize girdiğinde ve üzerine şeker ilacı yazıldığını fark ettiklerinde şikayette bulunduklarını beyan ettiği, 18.01.2023 havale tarihli bilirkişi raporuna göre ... adına düzenlenen reçete yönünden tanık beyanı ve protokol hükümleri değerlendirildiğinde ...'ın dilekçesi ile eşinin davalı Kuruma, ilaçları almadıkları ve reçete arkasında yer alan bilgilerin kendilerine ait olmadığı yönünde ifade verdikleri, ancak hastanın söz konusu ilaca ait ilaç raporunun olduğu anlaşıldığından reçetenin gerçek olduğu ve 1.170,36 TL kesintinin, 5.851,80 TL cezai şartın ve uyarı cezasının yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı Kurumun 18.09.2014 tarihli yazısı ile davacı aleyhine tahakkuk edilen, 2012 yılı Protokolünün (5.3.2.) maddesi gereğince reçete arkası imzanın hasta ve/veya hasta yakınına ait olmaması ve (5.3.5.) maddesi gereğince hasta veya yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin kuruma fatura edildiği sebebine dayalı olarak verilen 1. kez uyarı cezasının, 1.170,36 TL kesintinin ve 5.851,80 TL cezai şartın iptaline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; Mahkemece, alınan beyanların esasa etki etmeyeceğinden bahisle sadece kurum müfettişleri karşısında alınan ifadelerin dikkate alınmasının açıkça kanuna aykırı olduğunu, somut bir şekilde inceleme ve araştırma yapılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; yargılama kapsamında sahteliği sabit olduğu anlaşılan reçetenin karşılanmasından ve fatura edilmesinden davacının sorumlu bulunduğunu, bu nedenle protokol gereği uygulanan cezai şartın usule uygun olduğunu, Kuruma fatura edilen 23.06.2011 tarihli Bayram Ali Işılak'a ait olduğu öne sürülen reçetenin sahteliği hususunda uyuşmazlık bulunmamasına rağmen Mahkemece ilaç raporunun bulunduğu gerekçesiyle reçetenin gerçek olduğu tespiti yapılmış olmasının yerinde olmadığını, Protokol hükümlerinin yorumlanmasında ve eczacılık mesleğinin uygulanmasında hasta beyanları büyük öneme sahipken ve davacı eczacı tarafından "bazı reçetelerden fiyat farkı alınmadığı" beyan edilmişken; hasta yakınlarının beyanlarının hükme esas alınmamasının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı aleyhinde uygulanan uyarma ve cezai işlemin hukuka aykırılığının tespiti ve iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2012 yılı Eczane Protokolünün (4.3.6.), (5.3.2), (5.3.5) ve (5.3.6) maddeleri.

2. 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 E., 1959/5 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o ilamda gösterilen hukuki esaslar gereğince karar verildiği anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Mahkeme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.