"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2230 E., 2023/1609 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Trabzon Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/333 E., 2021/421 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve gerçek kişi davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının davacı vekili yönünden esastan reddine, davalılar vekili yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın, davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalılar ... ve hissedarlarının, maliki olduğu taşınmazlar için diğer davalı ... İnş Hafriyat Nak. Turizm. San. ve Tic. Ltd. Şti. (... Ltd. Şti.) ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkili ile davalı ... Ltd Şti arasında satış sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme uyarınca 63.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalıdan kaynaklanan sebeplerle inşaatın tamamlanamadığını, satış sözleşmesinin 8 inci maddesinde zamanında teslim edilmeyen daireler için rayiç kira bedeli ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalı arsa sahiplerinin müvekkilinin davalı yükleniciye ödemiş olduğu bedelden sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkilinin yüklenici olan ... Ltd. Şti.ye ödemiş olduğu miktar olan 63.000,00 TL bedelin fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek, sözleşme gereğince teslim tarihinden dava tarihine kadarki toplam aylık kira bedellerinin hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı arsa sahipleri vekili; davacının diğer davalı şirkete ödediği bedeli müvekkillerden talep etmeye hakkının olmadığını, müvekkillerinin sebepsiz zenginleşmediği gibi diğer davalı şirketten alacaklı olduklarını savunarak davanın müvekkiller yönünden reddini talep etmiştir.
2. Davalı ... Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme gereğince davacının 63.000,00 TL'yi davalı ... Şirketine ödediği ancak dairelerin henüz yapılmadığı ve bu anlamda teslimin gerçekleşmediğini, davacının ödediği bedeli kendi akidi olan ve parayı ödediği ... Şirketinden isteyebileceği, davalı arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı, yapılan harici satış sözleşmesinde taraf olmadıkları, bu durumda zarardan sözleşmenin tarafı sorumlu olacağından arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği, davacının, satış bedeli olarak ödediği bedelin iadesini istemiş olmakla sözleşmeden dönmüş olduğu, artık sözleşme devam ediyormuş gibi kira kaybı isteyemeyeceği gerekçesiyle arsa sahibi davalılar aleyhine açılan bedel iadesi davasının işbu davalıların taraf sıfatının bulunmaması sebebiyle HMK 114/1.d, 115/1,2 maddeleri gereğince husumet yokluğundan usulden reddine, davacı tarafından davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile taraflar arasındaki 26.01.2014 tarihli "... 2 Satış Sözleşmesi"nin feshine, davacının ödemiş olduğu 63.000,00-TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı ... Ltd. Şti.'den tahsiline, kira tazminatı davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı arsa sahipleri vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; davalı arsa sahipleri yönünden açılan dava ile kira kaybından kaynaklı alacak talebinin reddine karar verilmesinin ve faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalılar vekili; müvekkilleri hakkında açılan davanın esastan reddi ve bu doğrultuda nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yerine yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, davalı şirket yönünden tüketicinin taraf olduğu harici konut satış sözleşmesinden dönülmesi ve sözleşme uyarınca ödenen bedelin iadesi istemi ile geç teslim nedeniyle kira kaybından kaynaklı tazminat, davalı arsa sahipleri yönünden ise sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, davacı ile sadece davalı şirket arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, davacının sözleşmeden dönme ve ödediği bedelin iadesini talep etmesine, bu haliyle geç teslim nedeniyle kira kaybı talebinde bulunamayacak olmasına, dava tarihi öncesinde temerrüdün gerçekleştiği ispat edilemediğinden Mahkemenin faiz başlangıç tarihine ilişkin değerlendirmelerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı arsa sahipleri yönünden açılan davada açıkça sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılması ve davacı ile davalı arsa sahipleri arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunun ve davalıların sebepsiz zenginleştiklerinin ispat edilememiş olması karşısında, davalı arsa sahipleri yönünden açılan davanın esastan reddi yerine yazılı gerekçelerle husumetten reddine karar verilmesi ve bu doğrultuda vekalet ücreti takdirinin doğru görülmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen karar kaldırılarak yeniden esasa ilişkin hüküm kurulmak suretiyle davacı tarafından arsa sahibi davalılar aleyhine açılan bedel iadesi davasının esastan reddine, davacı tarafından davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulü ile taraflar arasındaki 26.01.2014 tarihli "... 2 Satış Sözleşmesi"nin feshine, davacının ödemiş olduğu 63.000,00 TL'nin temerrüt gerçekleşmediğinden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalı ... Ltd. Şti.'den alınıp davacıya verilmesine, davacı tarafından davalılar aleyhine açılan kira tazminatı davasının koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; sözleşme gereğince ödenen bedelden davalı arsa sahiplerinin de sorumlu olduklarını, aksi kanaatte ise davalı arsa sahipleri yönünden davanın husumetten reddi ve davalı arsa sahipleri lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yapılan satış sözleşmesinin 8 numaralı maddesi ile satıcının, zamanında teslim etmediği daireler açısından rayiç bedel üzerinden kira ödemeyi kabul ettiğini, müvekkilinin kira kaybı talebinde bulunmakta haklı olduğunu, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilin ödeme yaptığı tarihin belirli olduğu, temerrüt gerçekleştiğini ileri sürererek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi ve kira kaybı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve 117 inci maddeleri
2.Dairenin 11.12.2023 tarihli ve 2023/5300 E., 2023/3624 K. sayılı; 30.03.2023 tarihli ve 2022/7782 E., 2023/906 K: sayılı kararları
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddelerinin doğru şekilde uygulandığı, davacı satış bedelinin iadesini istediği bu dava ile sözleşmeden döndüğüne göre artık sözleşmeye dayalı kira kaybını talep edemeyeceği, davalının daha önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle faizin dava tarihinden itibaren işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davacının, davalı yüklenici şirkete yapmış olduğu ödeme nedeniyle davalı arsa sahiplerinin sebepsiz zenginleştiklerini ispatlayamadığı anlaşılmakla davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.