"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/91 E., 2023/99 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, murisleri ...’nın şiddetli baş ağrısı nedeniyle 28.03.2011 tarihinde davalının işletmekte olduğu hastaneye kaldırıldığını, burada çekilen beyin tomografisi sonucuna göre murisin beyninde sol tarafta kanama olduğu ve acilen ameliyata alınması gerektiği belirtilerek Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevkedildiğini, sevkedilen hastanede mevcut tomografi sonucuna itibar edilerek murisin ameliyata alındığını, ancak ameliyat esnasında kanamanın sol tarafta olmadığının tespit edilmesi üzerine kafatasının kapatıldığını ve yeniden çekilen tomografi ile kanamanın sağ tarafta olduğunun anlaşıldığını, ikinci kez ameliyata alınan hastanın iyileşemeyerek vefat ettiğini, hastane çalışanlarının gereken özen ve dikkati göstermediğini, hastanın ikinci ameliyata alınarak direnci kırıldığından ve mevcut kanamanın durdurulması geciktiğinden hayatını kaybettiğini ileri sürerek destekten yoksun kalma tazminatına karşılık şimdilik 10.000,00 TL, manevi tazminat olarak 10.000,00 TL olmak üzere 20.000,00 TL tazminatın vefat tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, 29.01.2016 tarihli, 2011/663 E., 2016/104 K. sayılı kararıyla,
uzman doktora atfı kabil kusur olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 29.01.2016 tarihli, 2016/29696 E., 2019/12880 K. sayılı ilamı ile davacılar, Adli Tıp raporlarına karşı hatalı film ve buna bağlı olarak düzenlenen rapor nedeni ile tedavide bir gecikme olup olmadığı, bu gecikmenin hastanın vefatına etkisi bulunup bulunmadığının değerlendirilmediği gerekçesi ile itiraz ettikleri, davacıların raporlara itirazları karşılanmadığı, Mahkemece, üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek uzmanlardan oluşacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalının sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren, nedenlerini açıklayıcı ve özellikle davacıların itirazlarını karşılayacak, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozma kararı verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozmaya uyularak Kocaeli üniversitesinden seçilen uzmanlardan oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda "mevcut tıbbi belgelere göre Özel ... Hastanesinde Tomografi çekilirken sağ sol işaretinin hatalı konmasında bir özensizlik mevcuttur. Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hastanın klinik durumunun ağır olması nedeni ile klinik bulgulara göre sağ sol ayrımı yapılamamıştır, bu tomografilere göre önce hasta, sol tarafında kanama varmış gibi ameliyat edilmiştir. Dolayısı ile hastanın hatalı ameliyata alınmasında Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinin herhangi bir özensizliği yoktur. Hastanın aynı gün yeniden tomografilerinin çekilmesi ve tekrar ameliyata alınması düşünüldüğünde; kişinin ölümünde tomografi çekiminde sağ sol işaretlerinin yanlış koyan hastanenin ölümünde bir etkisinin olduğu söylenemez. Hastada mevcut kanser hastalığının özelliği ve kanser hastalığına ek ilave kanamanın olması ve hastalığın klinik seyrine göre ilk ameliyatı doğru tarafa yapılmış olsa da hastalığının seyrinin değişmesi beklenemez. Dolayısı ile kişinin ölümü ile sağ sol işaretlerinin yanlış konması arasında nedensellik bağı bulunmamaktadır. Tedavide, kritik süre içerisinde gerekli müdahaleler yapılmıştır, tedavi sürecinin hastanın vefatı üzerine etkisi olduğunu bilimsel olarak ifade etmek mümkün değildir." kanaatine varıldığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; kararın eksik incelemeye dayandığını, eldeki davada iki farklı hukuki dayanak bulunuğunun göz ardı edildiğini, hastane yönetiminin adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu bulunduğunu, dava açılmasına sebebiyet veren taraf lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının temel hukuk kurallarına aykırı olduğunu sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı hastane ve doktorların özen yükümlüğünden kaynaklı manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü maddesi,
2. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47 nci, 100 üncü (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 116 ncı ve 56 ncı), 321 inci (6098 sayılı Kanun’un 400 üncü), 386 ve 390 ıncı (6098 sayılı Kanun’un 502 ve 506 ncı) maddeleri.
3. 22.06.1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı,
4. Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 tarihli 2003/21-368-355 ve 23.06.2004 tarih ve 2004/13-291-370 sayılı kararları,
3. Değerlendirme
1. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetinden alınan raporda, mevcut tıbbi belgelere göre davalı hastanede tomografi çekilirken sağ sol işaretinin hatalı konmasında bir özensizlik mevcut olduğu, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hastanın klinik durumunun ağır olması nedeniyle klinik bulgulara göre sağ sol ayrımı yapılamadığı, alınan tomografilere göre hastanın önce sol tarafında kanama varmış gibi ameliyat edildiği, hastanın aynı gün yeniden tomografilerinin çekilmesi ve tekrar ameliyata alınması düşünüldüğünde, kişinin ölümünde tomografi çekiminde sağ sol işaretlerinin yanlış koyan hastanenin etkisinin olduğunun söylenemeyeceği, hastada mevcut kanser hastalığının özelliği ve kanser hastalığına ek ilave kanamanın olması ve hastalığın klinik seyrine göre ilk ameliyatı doğru tarafa yapılmış olsa dahi hastalığın seyrinin değişmesinin beklenemeyeceği, kişinin ölümü ile sağ sol işaretlerinin yanlış konması arasında nedensellik bağı bulunmadığı yönünde kanaate varılmıştır.
2. Her ne kadar Mahkemece rapora itibar edilerek kişinin ölümü ile davalı hastane eylemi arasında illiyet bağı bulunmadığından maddi tazminata hükmedilmemiş ise de tomografi çekiminde sağ sol işaretlerinin yanlış konulması suretiyle müteveffanın ikinci defa ameliyata alınması neticesinde davacıların yaşadığı acı ve ızdırap nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.