Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5452 E. 2024/3170 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kredi sözleşmesi imzalarken maaşından kesinti yapılmasına rıza gösterdiği, davalı bankanın da bu yetkiye dayanarak krediyi kullandırdığı ve yapılan kesintilerin haciz yoluyla değil sözleşmedeki yetkiye dayanılarak yapıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1567 E., 2023/1628 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/319 E., 2023/108 K.

Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması, yapılan kesintilerin iadesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan geri ödeme tarihi 2018 olan tüketici kredisi kullandığını, bu kredi nedeniyle emekli maaşına bloke konularak kesinti yapıldığını, söz konusu kesintilerin yasal olmadığını belirterek müvekkilinin maaşına konulan blokenin kaldırılmasını, hesabından yapılan 20.736,00 TL kesintinin iadesini

talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıdan yapılan kesintilerin imzalamış olduğu rehin-takas-mahsup-virman talimatına istinaden yapıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ve davalı banka arasında imzalanan bireysel kredi sözleşmesi dahilinde davacının virman-takas-mahsup talimatı verdiği ve sözleşmenin davacı tarafça onaylandığı, davalı bankanın taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri kapsamında ve verilen talimat çerçevesinde aylık kredi taksitlerinin davacı hesabından çekilen söz konusu işlemlerin yasaya uygun olduğu, sözleşme hükümlerinin haksız şart kapsamında değerlendirilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24.06.2011 tarihli 2017/13-1980 ve 2021/829 sayılı kararı ile banka tarafından yapılan bloke ve kesintilerin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve borçluya iadesine karar verildiği, maaşından yapılan bloke ve kesintilerin müvekkilini mağdur duruma düşürdüğünü ve yasal olmadığını, haczedilmezlikten önceden yapılan feragatin geçerli olmadığı gibi takas ve mahsup yönünden de feragatın geçerli olmadığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın kesintileri kredi sözleşmesine istinaden yaptığı, icra müdürü tarafından yapılmış bir haciz bulunmadığı, borcun ödenmemesi üzerine bankanın, davacının aylığına bloke konulacağına dair hükmüne dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının emekli maaşına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması, yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 Sayılı Kanunun 93 üncü maddesi; "Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.".

2. 4721 sayılı Kanunun 2 nci maddesi; "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz."

3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 28.05.2019 tarihli ve 2016/13350 E., 2019/6695 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: "Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemez, bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesi de hukuken himaye göremez. Aksi halde, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır. Hal böyle olunca, mahkemece uyuşmazlığın sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekirken," şeklindedir.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, davacının davalı ile kredi sözleşmesinin yapılması sırasında almış olduğu maaşından davalı tarafça mahsup-takas yapılması için yetki ve muvafakat verdiğinin, davacı tarafça sözleşmeden dönülmediği gibi borcun ne şekilde ödeneceğine ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadığının, davalı bankanın da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya kredileri kullandırdığının, yine kesintilerin kredi sözleşmesine istinaden yapılmış olup, icra müdürü tarafından yapılmış bir haczin de bulunmadığının, borcun ödenmemesi üzerine davalı bankanın, davacının maaşına bloke konulacağına dair hükme dayanarak kesinti ve tahsilat yapmasında hukuka aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.