"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2502 E., 2023/1470 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/398 E., 2021/294 K.
Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; taraflar arasında Konyaaltı Sahil Parkında bulunan ticari ünitelerin kiralanması hususunda 20.04.2018 tarihli ve 8+10+10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenerek, davacılara alt kiraya verme yetkisi tanındığını, davalı tarafından alt kiracıların birtakım eylemleri sözleşmeye aykırılık olarak nitelendirilerek yasal gerekçe olmaksızın 20.01.2020 tarihli ve 21.01.2020 tarihinde tebliğ alınan noter ihtarı ile kira sözleşmesinin fesih edildiğinin bildirildiğini, feshin haksız olduğunu, kira sözleşmesinin feshi hususunda herhangi bir ilam olmamasına rağmen davalının davacılara ve alt kiracılara zorluk çıkardığını, sözleşmenin feshine dayanak iddialar ile ilgili mahkeme aracılığıyla yapılan tespitte kira sözleşmesine aykırı kullanım olmadığının açıkça belirlendiğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin haksız fesih edildiğinin ve kiracılığın devam ettiğinin tespiti ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini; 13.04.2020 tarihli ıslah dilekçesinde ise davayı muarazanın meni ve mevcut kira sözleşmesinin haksız feshinin tespiti olarak ıslah ettiklerini, kiracılık ile ilgili bir tartışmanın bulunmadığını, maktu harç alınarak karar verilmesini talep etmiş, daha sonra nisbi harcı tamamlamıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın görev ve hukuki yarar yönünden reddi gerektiğini, işlemlerin devletin resmi raporlarına, resmi tutanaklara dayandığını ve kamu zararına son vermenin amaçlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun (2886 sayılı Kanun) 35/a maddesine göre yapılan ihale sonucunda 20.04.2018 başlangıç tarihli ve 8+8+10 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca kira sözleşmesinin feshinin ancak mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkün olduğu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda (6098 sayılı Kanun) fesih ve tahliye sebeplerinin sınırlı şekilde gösterildiği, kiraya verenin bu sebeplerden birine dayanmadan tek yanlı olarak sözleşmeyi feshedemeyeceği, usulüne uygun şekilde kanundaki tahliye sebeplerine dayanılarak kira sözleşmesinin feshedilmediği, taraflar arasındaki kira ilişkisinin devam ettiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacıların kiracı olduğunun ve kira sözleşmesinin devam etmekte olduğunun tespitine, muarazanın giderilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacıların feragat iradesi ve feragatın geri alınamayacağına dair temel hukuk ilkesi dikkate alınmaksızın taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, yargılamanın usule aykırı yapıldığını, aleyhlerine yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, sözleşmeye aykırılık hususlarının Belediye ve Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Görevlilerince yapılan tespitlerle açıkça ortada olduğunu, tutulan resmi tutanaklar ile ihtarların incelenmesi yahut anılan belgeler üzerinde tarafsız ve uzman bir heyetten oluşan rapor alınması halinde feshin haklılığının anlaşılacağını, ihalenin iptali yönündeki encümen kararının iptaline ilişkin kararın kira sözleşmesinin feshi işlemini hükümsüz kılmadığını, sözleşmenin feshinin kamunun yararına olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; idarenin tek taraflı işlemi ile kira sözleşmesinin feshine karar verilemeyeceği, davanın feshin geçersizliğinin, kira sözleşmesinin devam ettiğinin ve kiracılık sıfatının devam ettiğinin tespiti olgularını birlikte içerdiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiracılık sıfatının tespiti ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Kanun'un 299 ve devamı maddeleri,
2.Dairenin 11.10.2022 tarihli ve 2022/5351 E., 2022/7594 K.; 12.09.2019 tarihli ve 2019/3429 E., 2019/6592 K. sayılı ilamları.
3. Değerlendirme
1.Bir kira sözleşmesinin sona ermesi, ya mahkeme kararı ile veya tarafların birbirine uygun fesih bildirimi ile ya da kiralananın yok olması ile mümkündür. Söz konusu kira sözleşmesinin usulüne uygun olarak açılan tahliye davası ile veya tarafların karşılıklı irade beyanları ile veya kiralananın tamamen yok olması ile sona erdiğine ilişkin dosyaya bir belge sunulmamıştır. Sözleşmenin feshi ve tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile, mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece sözleşmenin sona erdiğinden söz edilemez.
2.Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayan ve 2886 sayılı Kanun uyarınca yapılan ihale neticesinde imzalanan kira sözleşmesinin süresinin dolmadığı, kanunda düzenlenmiş ihtar prosedürleri yerine getirilerek sözleşmenin feshi ile kiralananın tahliyesi hususunda alınmış bir mahkeme kararı bulunmadığı, buna göre davalı Belediyenin tek taraflı fesih bildiriminin hukuki sonuç doğurmayacağı; davacı vekili maktu harç yatırabilmek adına taleplerinin muarazanın meni ve feshin haksızlığının tespiti olduğunu bildirmiş ise de hukuki nitelendirme hakime ait olup bu taleplerin esasen kiracılık sıfatının tespiti talebi niteliğinde olduğu, davacı vekilinin13.04.2020 tarihli beyanının talepten feragat sonucu doğurmayacağı, kaldı ki feragatin açık şekilde olması gerektiği ve harcın tamamlandığı, derece mahkemelerince yapılan değerlendirmelerin yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.