"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2400 E., 2023/1948 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 5. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/143 E., 2020/148 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; 59 yaşında olan murislerine davalı hastanede kalp kapakçıkları ve aort ameliyatı yapılacağı söylendiği halde bilgileri dışında murislerinin sağ bacağından damar alınarak by pass ameliyatı yapıldığını, ameliyat esnasında yapılan yanlış müdahale neticesinde kalbinin sağ tarafının çalışmadığını, ameliyat sonrası steril ortamda özenle bakılması gerekirken 5 yataklı hijyensiz yoğun bakım odasına alındığını, damar alınan bacağın enfeksiyon kaptığını ve bu hususun müvekkillerinden saklandığını, enfeksiyon kapan bacağın önce diz altından sonra ise diz üstünden kesildiğini, ameliyattan önce yapılması gerekli olan doppler, tomografi, ultrasonografi, tahlil ve testlerin yapılmadığını, murislerinin aort damarında 4 kez kanama olması nedeniyle bilgileri dışında tekrar tekrar ameliyat edildiğini, hastane mikrobu kaptığı halde müvekkillerini bilgilendirmediklerini, davalıların aydınlatma ve onam alma yükümlülüklerini ihlal ettiklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın, davacı ... için 100.000 TL, davacı ... için 50.000,00 TL manevi tazminatın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1-Davalı MLP Sağlık Hizmetleri (Liv Hastanesi); tazminat talebinin haksız ve fahiş olduğunu, davalı hastanenin kusurunun bulunmadığını, davacılara ayrıntılı bilgilendirme yapıldığını, ameliyat için gelen hastanın doktorun uyarısına rağmen sigara içmeye devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2-Davalı ...; ilk yapılan ameliyatta eksiklik ya da enfeksiyona yol açacak dikkatsizliğin söz konusu olmadığını, davacılara ölen hakkında yeteri kadar bilgi verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 12.05.2016 tarihli ameliyat ile ilgili 10.05.2016 tarihinde murisin bilgilendirilerek onam formlarının düzenlendiği sonraki işlemlere ilişkin yetkili kılınan davacı ...'ün bilgilendirildiği ve onam formlarının düzenlendiği, Adli Tıp Kurumu 8. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen mütalada, hasta yakınlarının bilgilendirilerek, dolaşım bozukluğunun ilerlemesi üzerine ampütasyon kararı alındığı, uygulanan bentall operasyonu ve sağ koroner damar by pass operasyonu sonrası gelişen komplikasyonlar sonucu ölümün meydana geldiği, kişiye ameliyat öncesi tanı amaçlı EKO, EKG, Anjiyografi işlemlerinin yapıldığı, preoperatif konsültasyonların istendiği, tetkiklerin yapıldığı, ameliyat endikasyonunun doğru olduğu, yapılan ameliyatın doğru olduğu, enfeksiyon proflaksisinin yapıldığı, ameliyat sonrası ilgili branşlardan konsültasyonların istenerek, tedavisinin düzenlendiği, takip sonrasında gelişen komplikasyonlara yönelik uygun müdahalelerin yapıldığı, dolayısıyla davalı hastanede yapılan tüm tedavi ve takiplerin tıp kurallarına uygun olduğunun bildirildiği, davacıların rapora itirazları üzerine, Kalp Damar Cerrahi Uzmanı, İç Hastalıkları Uzmanı, Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı tarafından düzenlenen raporun da ATK raporu doğrultusunda kişinin ölümünün yapılan bentall operasyonu ve sağ koroner damara by pass operasyon sonrası gelişen komplikasyonlara bağlı olarak meydana geldiği, enfeksiyon korumasının yapıldığı, takip sırasında gelişen komplikasyonlara yönelik uygun müdahalelerin yapıldığı, yapılan teşhis tedavi ve takiplerin tıp kurallarına uygun olduğu, davalılara atfı kabil kusur bulunmadığının belirtildiğinden davalı doktorun özen borcunu gereği gibi yerine getirdiği, yapılan ameliyat ve tedaviler nedeniyle kusurlu eylemi bulunmadığı, onam formunun usulüne uygun düzenlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; müteveffanın geçirdiği her bir işlem, ameliyat ve operasyon için ayrı ayrı aydınlatılmış onam belgesi alınmadığını, yapılacak işlemlerin olası sonuçlarıyla ilgili olarak müvekkillerinin bilgilendirilmediğini, yapılan ameliyatlar ve operasyonlar sonucunda oluşabilecek olası komplikasyonların anlatıldığına ve davacıların bu işlemlere rıza gösterdiğine dair aydınlatılmış onam alındığına dair bir delil sunamadıklarını, müteveffanın geçirdiği ilk ameliyatta enfeksiyon kaptığı, bacağında emboli oluştuğu ve bu hata nedeniyle hemen hemen her gün bir sürü ameliyat ve operasyon geçirdiğini adli tıp raporuyla öğrendiklerini, ameliyata girmeden önce yapılması zorunlu ve hayati olan tetkik ve kontrollerin müteveffaya yapılmadığını, yüksek özen gösterme yükümlülüklerine aykırı hareket ettiklerini, müteveffaya uygulanan tedavi yöntemlerinin eksik, yetersiz ve hatalı olduğunu, ameliyat esnasında kuvvetle muhtemel yapılan yanlış müdehale neticesinde müteveffanın kalbinin sağ tarafın çalışmadığını, ameliyat sırasında ve sonrasında hijyen ve sterilizasyonu sağlamak için gerekli tedbir ve önlemleri almadıklarını, ameliyat esnasında müvekkillerinin müteveffanın durumu ile ilgili eksik bilgilendirildiğini, yanlış ve yanıltıcı beyanlarda bulunulduğunu, davalı hastane ve doktorlarının ağır ihmali neticesinde müteveffanın yaşamını yitirdiğini, davalı ...'in dikkat durumunun ve hangi ilaçları kullandığının, bu ilaçların işine etkisinin ve psikolojik destek alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, mahkemece bu husus araştırılmaksızın karar verildiğini, enfeksiyondan söz edilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı ve alınan Adli Tıp Kurumu 8. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapor ile bu rapora davacıların itirazları üzerine Kalp Damar Cerrahi Uzmanları doktor bilirkişilerden alınan raporun davalı doktorun işlemlerinin tıp ve cerrahi ilkelere uygun olduğu, gelişen komplikasyonlarla ilgili uygun müdahalelerin yapıldığı, bu nedenle davalılara atfı kabil kusur bulunmadığı ve onam formlarının usulüne uygun düzenlendiğinin ayrıntılı bir şekilde belirtildiği, alınan bilirkişi raporlarının taraf, mahkeme ve istinaf kanun yolu denetimine olanak sağlayacak şekilde düzenlenip, hükme esas alınmaya yeterli olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Adli Tıp Kurumu 8. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunu düzenleyen heyette enfeksiyon hastalıkları, kalp damar cerrahi ve kardiyoloji uzmanının bulunduğu, itiraz üzerine alınan raporun ise kalp damar cerrahi ve iç hastalıkları uzmanları tarafından düzenlendiği, raporu düzenleyen uzmanların somut olayı değerlendirebilecek yeterlilikte olup raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davalıların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmedikleri, gerekli özen ve dikkati göstermedikleri hususunun davacılar tarafından ispatlanamadığı, davacıların operasyon öncesi ve sonrası olması gerektiği gibi bilgilendirildikleri anlaşılmakla davacıların temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.