"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/23 E., 2023/271 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/51 E., 2021/605 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalıya borcunun bulunmadığını ileri sürerek, Ankara 26. İcra Dairesinin 2020/9661 Esas sayılı icra takibinin iptaline ve alacağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; yasal süreler içerisinde davacının hukuki bir işlem yapmadığı için icra takibinin kesinleştiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğu için kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; menfi tespit davasında kural olarak ispat yükü davalı alacaklıda olup, davalı alacaklı alacağını ve kaynağını ispatlaması gerektiği, lacağın ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacının Ankara 26. İcra Müdürlüğünün 2020/9661 Esas sayılı takip dosyasında borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı; davacıya verdiği vekaletname ile sahibi olduğu iş yerinin davacı tarafından dava dışı kişiye satıldığını, davacının iş yerinin satış bedelini uhdesine geçirdiğini, satış bedelini tarafına vermediğini, bu nedenle davacı hakkında icra takibi başlattığını, davacının icra takibine itiraz etmeksizin menfi tespit davası açtığını, davacının iş yeri alım satım protokolüne göre borçlu olduğunu, ön inceleme duruşmasından önce delillerini dava dosyasına sunmasına rağmen Mahkemece delillerinin toplanmadığı, yargılama sırasında bilgilenme hakkı, açıklama ve ispat hakkı ile hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalıdan aldığı vekaletname ile işlem yapması nedeniyle davacı vekilin, müvekkili davalıya karşı hesap verme yükümlülüğü altında bulunması, taraflarca dava dosyasına sunulan taşınmaz devrine ilişkin bilgi ve belgelere göre davacı vekilin, müvekkili davalıya karşı hesap verme yükümlülüğünü yerine getirdiğinin anlaşılması, bu duruma göre davada ispat yükü üzerinde bulunan davalının, davacı vekilin taşınmazı devralan ...'tan taşınmaz satış bedelini aldığını ispatlayamaması, taşınmazı devralan dava dışı ...'ın taşınmazı mevcut borçları ile ayrıca Toplu Konut İdaresi'nden de devralmış olması, davalının istinaf dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmaması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 364 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, davalı tarafça temyiz dilekçesinde 6100 sayılı Kanun'un 364 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendine aykırı olarak temyiz sebepleri ile gerekçesinin bildirilmemesine, kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen yapılan incelemede ise bozmayı gerektirecek bir sebebin bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.