Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5597 E. 2024/3959 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu ile eczane arasında yapılan protokole dayalı olarak eczaneye kesilen cezanın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurduğu, bozma kararının kapsamı dışında kalan hususların incelenmesinin mümkün olmadığı ve verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/787 E., 2022/167 K.

Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı Kurum tarafından müvekkilince fatura edilen ... isimli hastaya ait reçete arkasındaki imzanın hasta ya da yakınına ait olmadığı ve eczanede 29 adet rapor fotokopisi bulundurduğu gerekçeleriyle müvekkili hakkında 2009 yılı Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 6.3.2, 6.3.3 ve 4.3.6. maddeleri uyarınca 4.661,72 TL reçete bedeli ve 23.308,60 TL cezai şartın tahsili ile uyarı ve sözleşmenin 3 ay süreyle feshi cezalarının uygulandığını, ancak söz konusu cezai işlemlerin hukuka ve protokole aykırı olduğunu ileri sürerek; Kurum işleminin iptali ile taraflar arasındaki muarazanın giderilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı eczacı hakkında 2009 yılı protokolüne göre uygulanan fesih cezası işleminin 2012 yılı protokolüne göre yeniden değerlendirilerek 06.02.2013 tarihinde iptal edildiğini ve Medula ekranının açıldığını, diğer cezai işlemler yönünden ise 2012 yılına ilişkin protokolün uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.10.2015 tarihli ve 2013/93 E. 2015/386 K. sayılı kararıyla; davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu ... Eczanesinde yapılan denetimlerde, Enbrel 25 mg flakon isimli ilacın alınmış olduğu reçete fotokopisiyle ilgili olarak sigortalı ...'nın ifadesine başvurulduğu, adı geçenin reçete arkasındaki imzaların kendisine ait olmadığını, reçeteyi kendisinin yazdırmadığını, o tarihte muayene olmadığını ve ilaçları almadığını, daha sonra eczacının evine gelerek bir kağıda imza attırıp ilaçları kendisine verdiğini beyan ettiği; yine eczanede bulunan 41 adet rapor fotokopisiyle ilgili olarak e-rapor, mükerrer rapor ve miadı geçmiş olan raporlar tasnif edilerek geçerli olan rapor sayısının 29 olarak tespit edildiği, bu durumda 12 adet raporun geçersiz olduğu, davacının Kurumdan bizzat talep ederek imzaladığı sözleşme arkasında yer alan protokol hükümlerinde eczanede sağlık karnesi ve sağlık raporu bulundurmaması gerektiğinin, aksi halde hakkında yapılacak işlemlerin açık bir şekilde yazılı olduğu; davalı Kurumun 24.01.2013 günlü kararıyla davacı hakkında 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi gereği 23.308,60 TL cezai şart uygulanmasına ve 1 kez uyarılmasına, yine aynı protokolün 6.3.2. maddesi gereğince sözleşmesinin 3 ay süreyle feshine karar verildiği, ancak 2009 protokolünün fesih cezasına ilişkin 6.3.2. maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, 6.3.3. maddesine ise davacı hakkında fesih cezası uygulamasını kaldıran bir cümle eklendiği, bu madde uyarınca verilen cezai işleme konu reçete sahibi Şevket'in denetimlerde verdiği ifadeye göre ilaçlarını Ankara Yeni Bayramoğlu Eczanesinden aldığı, raporunun bitmesine ve yeni raporunun da çıkmamasına rağmen ilaçlarını ... Eczanesi çalışanının kapısına kadar getirdiği ve raporun sonradan Ankara'daki tanıdık doktor vasıtasıyla çıkarıldığı, davacının sahibi olduğu eczanede yapılan denetimler sonucu hazırlanan rapor ile uygulanan fesih ve cezai şart işlemlerinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.04.2018 tarihli ve 2016/11953 E. 2018/5023 K. sayılı ilamıyla; tarafların tüm delilleri incelenerek 2012 ve 2016 protokollerinin ilgili maddeleri de değerlendirilmek suretiyle ve konusunda uzman bilirkişilerden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

3. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi ise aynı Dairenin 18.10.2018 tarihli ve 2018/4470 E. 2018/9742 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin 29.09.2020 tarihli ve 2018/652 E. 2020/103 K. sayılı kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu uyarınca, davacı tarafa cezai işlem uygulanması gerektirir 2009 yılı protokolünün 6.3.3. maddesinin 2012 ve 2016 yılı protokolünde yer almadığı, yalnızca 2016 yılı protokolünün 5.3.5. maddesi gereği ilaç bedeli olan 4.661,72 TL'nin ve aynı protokolün 4.3.6. maddesi gereği ilaç bedelinin 2 katı cezai işlem bedeli olan 9.323,44 TL'nin davacıdan tahsili işleminin hukuka ve usule uygun olduğu, ancak sözleşmenin 3 ay süre ile feshi ile cezai şartın 13.585,16 TL'lik kısmının protokole uygun olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalı Kurumun 24.01.2013 günlü yazısıyla davacı hakkında uygulanan sözleşmenin 3 ay süreyle feshi işlemi ile cezai şartın 13.585,16 TL'lik kısmının iptaline, 4.661,72 TL reçete bedeli ile 9.323,44 TL tutarlı cezai şartın iptaline ilişkin istemin ise reddine karar verilmiş; karara karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 16.09.2021 tarihli ve 2021/2025 E., 2021/8531 K. sayılı ilamıyla; davacı hakkında 2009 yılı protokolünün 6.3.2. maddesi uyarınca uygulanan fesih cezasının Kurum tarafından 2012 yılı protokolüne göre yeniden değerlendirilerek iptaline karar verildiğinden, davacının fesih cezasının iptaline ilişkin talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği; öte yandan 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi uyarınca davacı hakkında uygulanan cezai işleme konu eylemler nedeniyle sonraki tarihlerde yürürlüğe giren protokollerde daha az ceza öngörüldüğü ve hastanın ilacı aldığını beyan etmesi halinde ceza verilemeyeceği hükmünün eklendiği, bir hasta için uygulanan söz konusu maddeye ilişkin olarak hastanın Kurumca alınan ifadesinde ilaçları aldığını beyan ettiği gözetilerek, davacı hakkında 2009 protokolünün 6.3.3. ve 4.3.6. maddelerine dayalı olarak uygulanan cezai şart ve reçete bedeli tahsili ile uyarı cezası işlemlerinin de iptali gerekirken, protokolün başka bir maddesinin söz konusu eyleme uygulanmasının hatalı olduğu, Mahkemece idare yerine geçilerek idarenin uyguladığı protokol hükmünden başka bir hükme göre ceza uygulanmasına karar verilemeyeceği, ancak uygulanan protokol hükmünün yerinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı Kurumun davacı hakkında 2009 yılına ait protokolün 6.3.2. maddesinin 2012 ve sonraki yıllara ait protokollerde yer almamış olması sebebiyle sözleşmenin feshine ilişkin işlemini re'sen iptal ettiğinin anlaşıldığı, bu durumda Kurum tarafından iptal edilmiş olan fesih işleminin Mahkemece yeniden iptaline karar verilmesinin mümkün olmadığı, davacının bu yöndeki davasında hukuki yararının bulunmadığı, bozma ilamı doğrultusunda bu talebe ilişkin davanın dava şartı yokluğundan reddinin gerektiği; sözleşmenin 3 ay süreyle feshi haricinde kalan cezai işlemlerin iptali yönündeki talebe gelince, dava dışı hastanın cezai işleme sebebiyet veren reçeteye konu ilaçları aldığını beyan etmesi karşısında, 2009 yılı protokolünün 6.3.3. ve 4.3.6. maddeleri doğrultusunda davacı hakkında uygulanan cezai şart, reçete bedeli tahsili ve uyarı cezası verilmesi işlemlerinin de iptalinin gerektiği gerekçesiyle; 2009 yılı protokolünün 6.3.2. maddesi uyarınca davacıyla davalı Kurum arasında imzalanan sözleşmenin 3 ay süreyle feshi yönündeki işlemin iptaline ilişkin davanın, dava şartı (hukuki yarar) yokluğundan usulden reddine, aynı protokolün 6.3.3. ve 4.3.6. maddeleri uyarınca davacıya uygulanan cezai şart ve reçete bedeli tahsili ile uyarı cezası işlemlerinin anılan mevzuata aykırı olduğunun tespiti ile iptaline, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairemizin 08.06.2023 tarihli ve 2023/474 E. 2023/1867 K. sayılı kararıyla; Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının ve taraflar arasındaki protokol hükümlerinin somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; davacı eczacının 24.01.2013 tarihli dilekçesiyle başvurusu üzerine hakkında 2009 yılı protokolünün 6.3.2. maddesi gereğince uygulanan fesih cezasının 2012 yılı protokolüne göre yeniden değerlendirilerek 06.02.2013 tarihinde iptal edildiğini ve Medula ekranının açıldığını, davacının bahsi geçen dilekçeyle ayrıca ... isimli hastanın ilaçları aldığını beyan etmesi sebebiyle hakkında 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi gereğince uygulanan uyarı ve 23.308,60 TL cezai şartın tahsili işlemlerinin 2012 yılı Eczane Protokolünün 6.10 maddesi gereğince yeniden değerlendirilerek iptal edilmesini talep ettiğini, ancak 2009 protokolünün 6.3.3. maddesi gereğince uygulanan uyarı ve para cezasına 2012 protokolünden işlem yapılıp yapılamayacağına ilişkin hükümler fesih işlemi uygulanmış olan eczanelerin talepleriyle ilgili olduğundan, bu konu ile ilgili daha önce Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğüne görüş sorulduğunu, Genel Müdürlüğün ise 24.01.2013 tarihli yazısında 6.10 maddesinin 2012 yılı protokolünün 01.02.2012 yürürlük tarihinden önce geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri Kurum tarafından 2012 yılı protokolünün yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için ya da reçete kontrolleri yapılmakla birlikte fesih ile ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiiller için eczacı tarafından Kurumdan yazılı talep edilmesi halinde uygulanacağını, uyarı ve/veya cezai şarta ilişkin işlemlerde ise anılan maddede açık bir hüküm bulunmadığından uygulanamayacağının bildirildiğini, bu nedenle davacı eczacının hakkında uygulanan uyarı ve para cezasına ilişkin olarak 2012 protokolünden yararlanma talebinin değerlendirmeye alınmadığını, Kurum işleminin yerinde olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2009 yılı Protokolü uyarınca davacı hakkında uygulanan cezai işlemin iptali ile muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi,

2. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olmasına, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına ve bu esaslar dahilinde verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına,

28.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.