"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1400 E., 2023/1505 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/74 E., 2021/248 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın maddi tazminat yönünden reddine manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,
Dosya içeriğine göre, kabul edilen ve temyize konu edilen toplam miktar 40.334,90 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, müvekkilinin kapıdan satış yolu ile taksitle ve 700,00 TL bedelle, ... marka düdüklü tencereyi satın aldığını, satın alma tarihinden birkaç gün sonra tencerenin patlaması üzerine müvekkilinin ağır derecede yaralandığını belirterek, tenceredeki ayıp nedeniyle müvekkilinin maddi kayıpları, tedavi giderleri, tedavi ulaşım giderleri, bakım giderleri, iş gücü kaybı, kazanç kaybı ve diğer maddi kayıplarına karşılık olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 301.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, ayıplı olduğu iddia edilen düdüklü tencerenin müvekkili şirkete ait olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, davacının talimatlara uygun olmayan şekilde ürünü kullandığının tespiti halinde müvekkili şirketin sorumluluğu olmayacağını, manevi tazminat bedelinin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayın gelişimi, malın ayıplı olması, davacının kusursuz olması, davacının vücudunun belli bölümlerinin yanması, geçirdiği tedavi sürecinde psikolojik sıkıntılar yaşaması nedeniyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının zararını ispat edememesi nedeniyle maddi tazminat yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise 40.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu, dava konusu olaya sebep tencerenin zayi olmasının maddi zarar olduğundan maddi tazminata hükmedilmesi gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; davaya konu tencerenin bilirkişilerce usulüne uygun olarak incelenmediğini, teknik açıdan inceleme yapılmadığını, adli raporda davacının gerek yüzünde gerekse vücudunda iz kalmadığından manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olmadığını, olayın davacının hatasından kaynaklı olup olmadığı tespit edilmeden karar verildiğini, manevi tazminat miktarının zenginleşmeye sebep olacağını savunarak kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mahkemece yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında düdüklü tencerenin hali hazırda emniyet elemanlarının çalıştığı ancak patlamaya sebep olan kısmın ana gövde üst kısım olduğu, bu kısmın bükülerek kapağın açılmasına sebep olduğu, alınan emniyet önlemlerinin bu durum nedeniyle işe yaramadığı düdüklü tencerenin meydana gelen olay nedeniyle kullanılamaz hale geldiği, davacının 12.10.2016 -13.10.2016 tarihlerinde 1 gün hastanede yattığı, davacı tarafça doysa kapsamına 280,00 TL bedelli kapalı fatura dışında yapılan ödemelere ilişkin bir belge sunulmadığı, davacının ev hanımı olduğu, başkaca gelir getirecek bir iş yapmadığı anlaşıldığından olay tarihindeki 1 günlük net asgari ücret üzerinden davacı yararına maddi tazminata da karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkemece verilen hükmün kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile 334,90 TL maddi tazminatın 17.03.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle, 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12.10.2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; maddi ve manevi tazminat yönünden hükmedilen miktarın az olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; bilirkişi incelemesinin laboratuvar ortamında yapılması gerektiğini, bilirkişi incelemesinin eksik yapıldığını, davacının çehresinde ve vücudunda sabit iz kalmamasına rağmen manevi tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı maldan kaynaklanan yaralanma iddiasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 54 üncü ve 56 nci maddeleri.
2. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 8 inci maddesi,
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, dosya kapsamındaki belgelere göre maddi tazminata ve olayın özelliklerine göre manevi tazminata karar verildiği anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin (miktar itibariyle) REDDİNE,
2. Davacı vekili temyizi yönünden; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz harcının mahallinde temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğininde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2024 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.