"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2111 E., 2023/2342 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 38. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/277 E., 2022/163 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı Üniversite tarafından 2011 yılı Ağustos ayında fatura edilen toplamda 13.065.096,16 TL faturayı inceleyen davalı Kurumca alacağın 12.515.978,57 TL'lik kısmının ödendiğini, 549.117,59 TL'lik kısmının ise kesintiye uğradığını, davalı Kurumca uygulanan kesintinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, 2011 yılı Ağustos dönemi kesinti nedenlerinin günü birlik tedavilerde tanı yetersizliği, gereksiz tetkik istemi, branş uyumsuzluğu, endikasyon bulunmaması, ICD kodu uygunsuzluğu, hastanın aynı gün içinde acil girişinin olması, aynı tanıyla farklı zamanlarda tekrar gelmişse ve sonucun normal çıkması nedeniyle yapılan kesintiler, lokal anestezi ile sedoanaljezinin birlikte fatura edilmesi, bütçe uygulama talimatına aykırı faturalandırma, malzemelerin serbest kodsuz malzeme olarak fatura edilmesi, SUT kodlu malzemelerin Medulada SUT kodsuz olarak yer alması, malzemelerin KİK kaydının bulunmaması, iş kazası nedeniyle acil servise gelen hastaların vizite kağıdının olmaması, acil servise gelip aynı gün başka bir bölüme ya da yoğun bakım ünitesine yatırılan hastaların acil serviste yapılan işlemlerinin kesilmesi (bıçaklanma, trafik kazası, düşme, zehirlenme gibi.), yapılan işlemlerin aynı tarihte değil de toplu olarak girilmesi sebebiyle yapılan kesintiler olduğunu, belirtilen bu 4 grup kesinti gerekçesinin her birinin hukuka uygun olmadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 549.117,59 TL haksız kesintinin, kesinti tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kesintinin mevzuat ile SUT hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 22.10.2021 tarihli bilirkişi raporunun işlem dosyasına göre tüm branşlarda hekim bilirkişi bulunmaması sebebiyle denetime elverişli olmadığı, dosyanın rapor tanzimi için tevdi edildiği kesinti işlem dosyasındaki branşlara göre oluşturulan alanında uzman bilirkişi heyetince düzenlenerek dosyaya sunulan 10.02.2022 tarihli raporda özetle; davalı Üniversite hastanesinin 2011/Ağustos ayı dönem faturalarından yapılan kesintiler ile ilgili hasta bazında yapılan değerlendirmeler dikkate alınarak, 2011/62 sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi konulu Genelgeye uygun olarak örnekleme yöntemine göre yapılan hesaplamanın bilirkişi heyetince yapılan inceleme ve değerlendirmelerin rapor ekinde yer alan 330 sayfadan oluşan tabloda yer aldığı, davacı hastanenin 2011 yılı Ağustos ayı dönem faturasından çeşitli branşlardan yapılan kesintilerin gerekçelerinde, tıbbi nedenler dışında (aynı gün içinde acil girişinin olması, bütçe uygulama talimatına aykırı faturalandırma, malzemelerin serbest kodsuz olarak fatura edilmesi, malzemelerin KİK kaydının bulunmaması, adli raporun bulunmaması, yanlış gruptan faturalandırma vb.) mevzuata dayalı (SUT) kesintilerinde yoğunlukta olduğunun görüldüğü, bu nedenle davacı Üniversite hastanesinin 2011 yılı Ağustos ayı dönem faturalarından yapılan toplam 549.117,59 TL kesinti ile ilgili olarak, CD içerisinde yer alan Medula kayıtları üzerinden hastalara yapılan işlemlerin tıbben uygunluğu ve bu işlemlerin faturalandırılmasının; Sağlık Uygulama Tebliği, Ödeme Genelgesi, sağlık hizmet sunucusunun kuruluş ve faaliyetleri ile ilgili tabi oldukları mevzuat hükümleri ve davalı Kurumca belirlenen diğer usul ve kriterlere uygun olup olmadığı yönünde hasta bazında inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, davalı Kurum tarafından davacı hastanenin 2011 yılı Ağustos ayı dönem faturasından yapılan toplam 549.117,59 TL kesintiden 331.241,11 TL kesintinin yerinde olduğu, 217.876,48 TL kesintinin yerinde olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı Kurum tarafından davacının 2011/Ağustos ayı dönem faturasından yapılan toplam 217.876,48 TL kesinti tutarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı yana tüm ilgili evrakların teslim edildiğini, teşhis ve tedavinin gerekliliğine ancak hastayı muayene eden hekimin karar verebileceğini, tıbbi malzemelerin EK-5/A ve EK-5/C listelerinde yer alan malzemelerin bu listelerde belirlenen birim fiyatlar üzerinden faturalandırıldığını, hastane kayıtlarında hastanın ilgili tedaviyi daha önce yaptırıp yaptırmadığını denetleyebilecek bir sistem bulunmadığını, hastanın beyanı doğrultusunda tedaviye karar verildiğini, adli vakaların kabulünün bir zorunluluk olduğunu, kesinti yapılan tutara kesinti tarihi yerine dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; Mahkemece yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğunu, dosyadaki cevap ve itirazlarının dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulan heyet tarafından hazırlanan raporun, kesinti nedenlerinin tek tek değerlendirilmek suretiyle ve denetime elverişli olarak hazırlandığı, tarafların kamu kurumu olması nedeniyle Mahkemece yasal faize hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalı Kurumun kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düştüğü, hüküm altına alınan miktar için kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, Mahkemece hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulü ile davalı Kurum tarafından davacının 2011/Ağustos ayı dönem faturasından yapılan toplam 217.876,48 TL kesinti tutarının, kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; faiz dışındaki diğer istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesinin hükmedilen alacağa kesinti tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı Üniversite hastanesi tarafından sigortalılarına verilen tedavi hizmeti nedeniyle doğan alacaktan yersiz olarak yapıldığı ileri sürülen kesinti bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 266 ncı maddesi,
2. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun ''Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi'' başlıklı 73 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli bulunmasına, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurumun kesinti tarihi itibariyle ödenmeyen kısım için temerrüde düşmesi nedeniyle hüküm altına alınan miktar için kesinti tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yerinde bulunmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.