"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/903 E., 2023/1496 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : .... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/2 E., 2023/188 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkil ve dava dışı diğer mirasçıların .... Noterliğince düzenlenen 24.05.2006 tarihli vekaletnamesi ile muris ...'e ait ... isimli tekneyi mirasçılar adına intikal işlemlerini yapması için kılındığını ancak davalının tekneyi dava dışı üçüncü kişiye devrettiğini, davalı kardeşin duyumlara göre dava konusu teknenin sahte belgeler ile davalı tarafından satıldığını, bu durumdan yeni haberdar olduğunu ileri sürerek; tekne bedeli tespit edilerek müvekkilin hissesine düşen bedelin belirlendiği anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL bedelin devir tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, teknenin değerinden müvekkilin hissesine düşen bedelin devir tarihindeki değerinin dava tarihi itibariyle enflasyon, tüfe, altın, döviz artışları gibi uyarlama sonucu ulaşacağı alım gücü tespit edilmesi ile bedeli tespit edildiğinde attırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, 5 yıllık zamanaşımı süresinin vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile işlemeye başlayacağı, tarafların yıllarca birlikte çalıştıkları teknenin destek bedeli karşılığında satılarak devlete teslim edildiği herkesçe bilindiği dolayısıyla aynı gemide balıkçılık yapan davacının da bunu bildiğini, kardeş olan tanık ...'in teknenin davacı ve davalıya babaları tarafından verildiğini, diğer kardeşlerin pay istemediğini, mazot işlemleri için verilen vekaletname ile davalının satış yaptığını, sonra da 2008 senelerinde tekneyi devlete satıp parasını aldığını ifade ettiği, kardeş olan tanık ... beyanında babalarının teknesini çocuklarına taksim ettiği, bu geminin davalıya verildiği, vekaletnamenin de bu maksatla herkes tarafından bilinerek düzenlendiğini ifade ettiği, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin en geç geminin devlete teslim edildiği tarih itibariyle bittiği, vekalete aykırı işlemin 2006 tarihinde yapıldığı, geminin 2014 yılında terkin edildiği, davanın 2022 yılında yani vekaletnameden 16 yıl, terkin işleminden 8 yıl sonra ikame edildiği gerekçesiyle 5 yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı yan sahte belgeler ile terekeye ait tekneyi önce kendi üzerine geçirdiği akabinde tekneyi destekleme kapsamında devrettiğini, muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yine miras payı hakkına dayalı muvazaalı işlemler için açılacak davalarda mirasçılar arasında zamanaşımının işlemeyeceğinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 15.09.2014 tarihli ve 2014/4914 E., 2014/11813 K. sayılı kararında belirtildiğini, .... Noterliğinin 24.05.2006 tanzim 004222 yevmiye numaralı vekaletnamesi ile muris ...'e ait ... Liman Başkanlığında kayıt ve tescilli, ... isimli balıkçı teknesini mirasçılar adına intikal işlemleri için davalıyı yetkili kıldıkları vekaletname haricinde davalıya ne müvekkil ne de dava dışı diğer mirasçılar tarafından verilen bir yetki vekalet vs. olmadığını, İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi açıkça usul, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, özellikle yerel mahkemece dinlenilen tanık ...'in beyanları gözetildiğinde, yerel mahkemenin davacı tarafın öğrenme tarihinin en geç 2014 yılı olduğu ve dava tarihine kadar beş yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu yönündeki kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ve devamı maddeleri.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/13-161 E, 2011/276 Karar sayılı ilamı,
3. Değerlendirme
1. Vekil, müvekkilin talebi üzerine, yapmış olduğu işin hesabını vermekle, her ne nam ile olursa olsun, almış olduğu şeyi müvekkile tediye etmekle yükümlüdür.
2. Somut olayda, davacı ve dava dışı diğer mirasçılar babalarının ölümü üzerine ... Liman Başkanlığında kayıtlı bulunan balıkçı teknesinin mirasçılar adına intikal işlemlerini yapmak üzere kardeşleri olan davalıyı 24.05.2006 tarihinde noterde düzenlenen vekaletname ile vekil tayin ettikleri anlaşılmıştır. Ancak dosyada mevcut Gemi Sicil Dairesi Kütük Kayıt Örneğinde teknenin davalı adına 24.05.2006 tarihli satış ile iktisap edildiği görülmüştür. Davacı da iddiasını davalının vekalet görevini kötüye kullanıldığı hukuki sebebine dayandırmıştır.
4. Diğer taraftan, vekilin hesap verme borcu, vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup, işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. Vekilin aldıklarını geri verme borcunda muacceliyet, vekilin hesap vermesi veya sözleşme ilişkisinin bitmesi ile başlar. (Hukuk Genel Kurulunun 2011 tarih ve 2011/13-161 esas ve 2011/276 karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Hal böyle olunca vekilin vekalet kapsamında hesap verme yükümlülüğünün halen devam ettiği nazara alınmaksızın Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
5. Buna göre, Mahkemece uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.