"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI: 2023/1088 E., 2023/1403 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI: 2022/822 E., 2023/196 K.
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Amerikan Hükümeti ve Amerikan Denizaşırı Operasyonları Bürosu (OBO) tarafından açılan projelerde birlikte çalışmak üzere müvekkili firma ile davalı firma arasında 15.07.2017 tarihinde işbirliği sözleşmesi (joınt venture) akdedildiğini, kurulan işbirliği neticesinde her iki firmanın gerçek kişi temsilcilerinden yönetim kurulu oluşturulduğunu, taraflar arasında imzalanan işbirliği sözleşmesinin konusunun Gabon'da bir, Riyad'da iki adet olmak üzere toplamda üç projeye ilişkin olup, bunların dışında tarafların işbirliğini gerektiren başka bir projenin bulunmadığını, imza tarihinden itibaren 5 yıl süre ile sözleşmenin yürürlükte kalacağının hüküm altına alındığını, 15.07.2022 tarihi itibariyle sözleşmenin artık yürürlükte olmadığını, sözleşme kapsamındaki taraflar arasındaki uyuşmazlığın Ocak 2022 tarihi itibariyle tahkim yargılamasının konusu haline gelip halen derdest olduğunu, ancak 17.10.2022 tarihinde davalı tarafından müvekkiline ihtarname keşide edildiğini ve söz konusu ihtarname ile yürürlükte olmadığı halde sözleşme dayanak yapılarak bir yönetim kurulu düzenleneceği, katılımın gerçekleşmemesi durumunda yokluklarında oy çokluğu ile karar alınabileceği hususunun ihtar edildiğini, 15.11.2022 tarihinde yönetim kurulu toplantısının yokluklarında yapılarak yürürlükte olmayan sözleşme dayanak alınmak suretiyle davalı şirketin dahil olmadığı ve herhangi bir hakkının bulunmadığı projenin davalı şirkete taşere edilerek hak ediş bedeli tayin edildiğini ve bu bedelin 15 gün içerisinde ödenmesinin müvekkilinden istendiğini, taraflar arasındaki dava konusu işbirliği sözleşmesinin Ocak 2022 tarihi itibariyle tahkim yargılamasının konusu haline geldiği hususun müvekkili tarafından keşide edilen 21.10.2022 tarihli ihtarname ile davalı tarafa bildirildiğini, davalı şirketin salt müvekkili şirketi zarara uğratmak amacıyla taraflar arasındaki ticari işbirliğinin bitmiş olmasına rağmen müvekkilinin rızası hilafına hukuka ve kanuna aykırı şekilde yönetim kurulu tertip etmesi ve karar ihdas etmesinin hukuk düzeninde bir karşılığının bulunmadığını ileri sürerek, 15.11.2022 tarihli yönetim kurulu kararının yokluğunun tespit edilmesini, aksi kanaatte olunması halinde geçerlilik şartlarını haiz olmayan söz konusu yönetim kurulu kararının iptal edilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasındaki işbirliği sözleşmesi gereğince uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözülmesi gerektiğini, 5718 sayılı MÖHUK uyarınca davacının teminat yatırma yükümlülüğünün bulunduğunu, işbirliği sözleşmesi kapsamında alınan 31.10.2022 tarihli kararın ve izlenen sürecin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu, işbirliği sözleşmesi kapsamında taraflar arasındaki ilişkinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) anlamında ticari işletmeye veya ticari ilişkiye vücut vermediğini, davanın bu kanun hükümleri çerçevesinde görülmesinin hukuken mümkün olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; oluşan yönetim kurulunun 6102 sayılı Kanun'un düzenlediği anlamda şirket yönetim kurulu niteliğinde olmadığı, işbirliği sözleşmesi kapsamında işbirliğinin yönetimi ve her bir proje ile işverenle olan koordinasyonu için gerekli her türlü kararı almakla yetkili olduğu ve iş birliği sözleşmesinin (11.7) maddesinde iş birliği sözleşmesinden doğan anlaşmazlıkların çözümü için tahkim şartı konulduğu, sözleşmenin geçerli olduğu ve tahkim şartının da uygulanabilir yasal şartları taşıdığı, davalı tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 116 ncı maddesi kapsamında süresinde tahkim itirazında bulunulduğu anlaşıldığı gerekçesiyle, süresinde yapılan tahkim itirazının kabulüne ve aynı Kanun'un 412-413 üncü maddeleri gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemece taraflar arasındaki işbirliği sözleşmesinin niteliği ve tahkime elverişlilik hususları değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile hatalı şekilde süresi dolmuş ve yürürlükte olmayan sözleşme hükümleri gerekçe gösterilerek davanın usulden reddine karar verildiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 15.07.2017 tarihli İşbirliği Sözleşmesinin Uyuşmazlık Çözümü başlıklı (11.7.) maddesinde; "Sözleşmenin varlığı ve geçerliliği de dahil olmak üzere doğabilecek herhangi bir uyuşmazlık, öncelikle tarafların tayin edecekleri temsilciler aracılığı ile dostane çözüm yolu ile çözülecektir. İhtilafın ilgili tarafa bildirilmesini takip eden 15 (on beş) gün içerisinde taraflar dostane çözüm yolu ile sulh olamazlar ise, uyuşmazlık tahkim yolu ile İstanbul Tahkim Merkezi'nin kuralları ile atanacak olan 1 (bir) hakem ile çözülecektir. Tahkim yeri İstanbul, Türkiye, tahkim dili Türkçe olacaktır." düzenlemesinin yer aldığı, taraflar arasındaki işbirliği sözleşmesinde tahkim şartının belirlendiği ve taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığa ilişkin derdest bir tahkim yargılamasının yapılmakta olduğu, davalının tahkim ilk itirazında bulunduğu, Mahkemece; tahkim itirazının kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan iş birliği sözleşmesi uyarınca oluşturulan yönetim kurulu tarafından verilen kararın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 412 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, iş birliği sözleşmesinin (11.7) maddesi ile taraflar arasında doğan anlaşmazlıkların çözümü için tahkim şartı konulduğu ve davalı tarafından süresinde tahkim itirazı yapıldığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.