Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5750 E. 2024/4147 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından TKDK ile imzalanan ve fon desteği sağlanan konaklama tesisi kurulması projesi sözleşmesinin, turizm işletme belgesinin süresinde alınamaması nedeniyle feshedilmesinin iptali ve davacının borçlu olmadığının tespiti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Turizm işletme belgesinin alınmasındaki gecikmenin mücbir sebep niteliğinde olmadığı, davacının sözleşme ve eklerinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği, dolayısıyla TKDK'nın sözleşmeyi feshetme hakkının bulunduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1017 E., 2023/418 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/100 E., 2022/568 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin iptali ve menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma talebinin miktar yönünden reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ... kanalıyla tarım turizmine katkı sağlanacağı bilgisi verilmek suretiyle yatırım yapması için Konaklama Tesisi Kurulması Projesi kapsamında ... (TKDK) ile 26.06.2014 tarihinde sözleşme imzaladığını ve proje kapsamında yapılacak olan yatırımın 325.184,99 TL kamu katkısı olarak kurum kanalıyla müvekkiline fon desteği sağlandığını, sözleşme kapsamında kendi üzerine düşen sorumlulukların tamamını tamamlayarak 1 milyon TL yatırım yaptığını, ancak turizm işletme belgesinin 4 aylık gecikme ile alındığını, tamamen idari yoğunluk kaynaklı olduğunu, müvekkilinin kendi kusuru olmaksızın ibraz edeceği belgeyi süresinde diğer evraklar ile beraber sunamadığını ileri sürerek 15.04.2016 tarihli yazı ile sözleşmenin feshine ilişkin Kurum işleminin iptali ile müvekkilinin borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu, davacının gecikmesinin mücbir sebepten kaynaklanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli ve 2017/72 E., 2019/631 K. sayılı ilamıyla; davacıya sağlanan fon desteğinin IPART programının amacı doğrultusunda ve sözleşme şartlarına (süre konusunda kurumlar arasında koordinasyon eksikliğinden kaynaklı yaşananlar hariç) uygun kullandığı, herhangi bir usulsüzlük ve yolsuzluk yapmadığı, iyi niyetle sözleşme gereklerini yerine getirmek için çaba sarf ettiği ve proje kapsamına uygun bir yer inşa ederek faaliyete geçirdiği, esas olarak gecikmenin kurumlar arasındaki irtibatsızlıktan kaynaklandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun 15.04.2016 tarihli ve 23759569-110.02 E. 9182 sayılı sözleşmenin feshi kararının ve sözleşmenin feshi kararı gerekçe oluşturularak taahhuk ettirilen borç ve gecikme zammına ilişkin 88880918-110.03-E.19850 sayılı kurum işleminin iptali ile 325.184,99TL asıl borç ve gecikme zammı borcunun bulunmadığının tespitine dair verilen kararına karşı davalı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve 2020/600 E., 2022/100 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki sözleşme, ilgili mevzuat, Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm işletme belgesi vermesinin aşamaları ve şartları konusunda bilgi sahibi olan ve aralarında turizm ve otelcilik eğitimi veren öğretim üyesi olan bir bilirkişinin de bulunduğu uzman bilirkişi kurulundan tarafların iddia ve savunmalarına göre uyuşmazlığın tereddüde yer vermeyecek şekilde değerlendirildiği, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve yargı denetimine uygun, davalının itirazlarını karşılayacak şekilde rapor alınarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış, uzmanı olmadığı konuda inceleme yapan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.11.2019 tarihli ve 2017/72 E. ve 2019/631 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. Bu kez İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu ve sözleşme hükümleri gereğince davacının belgeleri tamamlamaktaki gerekçesinin mücbir sebebe dayanmadığı, davacının kusurundan kaynaklanmakta olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; bahse konu taşınmazda keşif yapılarak taşınmaz inşaatının ne kadarının tamamlandığı, eksik veya talimatlara/sözleşmelere aykırı bir durum olup olmadığı, kamuya yararı olup olmadığı hususlarında tespit yapılması gerektiğini, iki ayrı bilirkişi raporunda iki farklı görüş ve netice meydana geldiğinden raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gerektiğini, kusurunun bulunmadığını, belge tamamlamadaki süreçten kaynaklı olduğunu, 6 ay sürenin beklenmesi gerekmesinin geçerli mazeret olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının eksikleri tamamlamamasının ve buna ilişkin Kültür Bakanlığınca uygulanan denetim ve prosedürün mücbir sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı, davacının kusurundan kaynaklanmakta olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan destekleme sözleşmesinin feshinin iptali ve sözleşme gereğince ödenen bedeller yönünden borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Dava tarihinde yürürlükte olan Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Nitelikliklerine İlişkin Yönetmeliğin "Turizm Belgesi Başvurularının Değerlendirilmesi" başlıklı 8 inci maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren haller" başlıklı 266 ncı ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Dava dosyasının incelenmesinde; Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım İşletmeler Genel Müdürlüğünün 25.08.2015 tarihli yazısı ile tesisle ilgili denetimin yapıldığı, Bakanlık Kontrolörünce tespit edilen eksikliklerin tamamlanması gerektiği, bir sonraki denetimde denetim sonucunun olumsuz olması durumunda ise üçüncü başvurunun en son denetim sonucunun tebliğ tarihinden itibaren 6 ay geçmiş olması halinde değerlendirileceğinin belirtildiği ve bu hususunun davacıya bildirildiği, davacı tarafından belgelerin tamamlanamama gerekçesinin sözleşmenin Ek-1 Genel Hükümlerin Mücbir Sebep ve Süre Uzatımı başlıklı (10.1.) maddesinde düzenlenen mücbir sebep (doğal afetler, genel salgın hastalıklar, kısmi ve genel seferberlik ilanı, TKDK tarafından kabul edilebilecek benzeri diğer haller) kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının eksikleri tamamlamamasının ve buna ilişkin Kültür Bakanlığınca uygulanan denetim ve prosedürün mücbir sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı, 28.08.2022 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin genel hükümlerinin (17.5.) maddesinde "Ödeme talep paketine göre tahakkuk eden ve TKDK tarafından onaylanan tutar, Sözleşmede yer alan ödemelerin veya Sözleşmenin askıya alınması ile ilgili hükümler saklı kalmak koşulu ile ödeme talep paketinin ilgili tüm destekleyici dökümanlarla birlikte İl Koordinatörlüğüne teslimiyle başlayan 3 aylık süre içerisinde Faydalanıcının EK-3'de yer alan banka hesabına Türk Lirası (TL) olarak ödenir. Faydalanıcıya herhangi bir şekilde elden ödeme yapılmaz. Ödeme Talep Paketinde eksik belgeler olması durumunda, Faydalanıcı TKDK tarafından yapılacak resmi bildirimi takiben 10 iş günü içerisinde bu belgeleri İl Koordinatörlüğüne elden teslim etmekle yükümlüdür. Eğer Faydalanıcı eksik dökümanları bu zaman içerisinde İl Koordinatörlüğüne sunmazsa, sözleşme hükümlerini yerine getirmemiş sayılır." ve yine (13.2) maddesinde " Sözleşmenin TKDK tarafından feshi: Aşağıda listelenen durumlarda TKDK başka bir işleme veya karar almaya gerek kalmaksızın yapacağı yazılı bildirimle, herhangi bir şekilde tazminat ödemeksizin tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir. a) Faydalanıcının, bu sözleşmede veya 10 Kasım 2014 tarihinde yayımlanan 13. başvuru çağrı ilanında veya 2014 yılında yayımlanan versiyon: V (3.4) Başvuru çağrı rehberinde veya ÖTP hazırlama rehberi Kasım 2014 versiyonu’nda yer alan yükümlülüklerini mazeretsiz olarak yerine getirmediğinin tespit edilmesi, c) TKDK’nın sözleşme dönemi süresince yatırım amacı üzerinde olumsuz etkisi olan herhangi bir usulsüzlük tespit etmesi," şeklinde düzenlemeye göre sözleşmenin fesih koşullarının oluştuğu anlaşılmakla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.