Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5781 E. 2024/1002 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmesiyle hak ve taraf ehliyetinin sona erdiği, bu nedenle mahkemenin davalı şirketin ihyası için davacıya süre vermesi gerekirken bu hususu gözden kaçırarak sicilden terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu; ayrıca, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu halde mahkemenin tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/1198 E., 2022/149 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalılardan ... Lpg Dolum ve Tevzi Ticaret ve Sanayi A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 27.06.2011 günü Karaköprü beldesi Diyarbakır-Şanlıurfa yolu ......, Caddesi 19. sokak üzerinde faaliyet gösteren .......,Aydınlar isimli petrol istasyonunda gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada davacıya ait 2000 model Hyundaı marka ...plakalı aracın yanarak kullanılamaz hale geldiğini, Şanlıurfa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/85 D.iş sayılı dosyası ile hasar tespitinde bulunulmuş olup 8.000,00 TL hasar tutarı belirlendiğini, patlamanın olduğu petrol istasyonun davalı ...Petrol İnşaat Özel Güvenlik Sis. San. Tic. Ltd. Şti. adına olup bu şirket tarafından "lisanslar hiçbir surette devredilemez" hükmüne aykırı olarak davalı ...'nın şirket müdürü olduğu davalı ... İnşaat Nakliyat Temizlik San. ve Tic. Ltd. Şti.ye kiralandığını, başta aynı yerde faaliyet gösteren ...... Perde isimli iş yeri sahibi ... olmak üzere çevre sakinlerinin olay tarihinden yaklaşık 10-15 gün önce iş yeri sahibi ...'ya gaz sıkıntısı olduğunu bildirmeleri ve durumun davalı ... A.Ş.ye iletilmesine rağmen 21.06.2011 günü ... A.Ş.ye ait teknik elemanlarca herhangi bir sıkıntının olmadığı yolunda tutanak tutulduğunu, ancak kısa süre sonra sızan gaz nedeniyle iş yerinde patlama gerçekleştiğini, davalıların meydana gelen zarardan sorumluğunun bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 8.160,00 TL alacağın ve tespit dosyasındaki tüm yargılama giderlerinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... LPG Dolum ve Tevzii Tic.ve San. A.Ş. vekili; davalının bir Lpg dağıtım şirketi olduğunu, Lpg dağıtım şirketlerinin uyması gereken sorumluluklarının da 5307 sayılı Kanun'un 5 inci maddesi ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (Lpg) Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 20 nci maddesinde düzenlendiğini, ayrıca yönetmelikler uyarınca ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından gerekli ruhsat izin ve belgeleri almamış olan istasyonlara Lpg ikmali yapmamakla da yükümlü olduklarını, ilgili kanun ve yönetmelikler incelendiğinde davalının üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, kendisine Lpg sızıntısı olduğu yönündeki bildirime de kayıtsız kalmayarak gerekli kontrollerini yaptığını ve sorumluluk alanında bulunan ekipmanlarda herhangi bir kaçağa rastlamadığına dair durumu tutanak altına aldığını, davalı firmanın kazanın meydana gelmesinde en ufak bir kusuru dahi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...Pet.İnş.Güv.San.Ltd.Şti. vekili; davalının istasyonun maliki olduğunu, diğer davalı ... ile yapılan bayilik sözleşmesi ile Lpgnin depolanması ve piyasaya arzı için gereken tüm teçhizatın kendisine emaneten verildiğini, daha sonra istasyonun diğer davalı ... İnş. Nak. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti.ye kiralandığını, işletenin bu şirket olduğunu, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, davalı ...'ın teçhizatın bakımından sorumlu olduğunu, istasyonun standartlara uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Davalılar ... ve ... Gıda Petrol Tic.Ltd.Şti. vekili; davalı şirket ortağı olan ...'ya husumet yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, davalı şirketin sonradan kiraladığı iş yerinde meydana gelen patlamadan dolayı kendilerinin kusurlu olamayacağını, mevzuata aykırılık var ise bunun davalı ...Ltd. Şti.nin kusuru olduğunu, ayrıca dağıtım şirketinin sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 12.03.2013 tarihili ve 2011/140 E., 2013/124 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, 8.000,00 TL tazminatın davalılar ...Petrol, ..... Gıda ve Gapgaz A.Ş.den olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... Gıda Petrol İnş.Nak.Tem.Ltd.Şti ile davalı ... A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 18.11.2014 tarih ve 2014/10470 E., 15097 K. sayılı ilamı ile; "...Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı Gapgaz A.Ş.nin %40, Nahya Ltd. Şti.nin %20, ... Ltd.Şti'nin %20 ve dava dışı Taç perde'nin %20 kusurlu oldukları açıklanmıştır. Dava konusu olay ile ilgili emsal dosyalarda alınan bilirkişi raporlarında davalıların farklı oranda kusurlu oldukları, Cumhuriyet Savcılığı Hazırlık evrakında ise davalılar yönünden farklı kusur oranları açıklanmıştır.

Bilirkişi raporunda davalıların kusur oranlarının yasal dayanakları belirtilmediği için rapor hüküm kurmaya elverişli değildir.

Bu durumda, Mahkemece; akaryakıt istasyonunda 27.06.2011 tarihinde LPG patlaması sonucu meydana gelen yangın olayında taraflara yüklenebilecek kusur oranlarının dayanağının ilgili kanun, yönetmelik, tebliğ ve genelgelere atıfta bulunularak belirlenmesi için üniversiteden veya konusunda uzman makina mühendisi, yangın uzmanı, iş güvenliği uzmanı, kimya ve petrol mühendisi bilirkişilerden oluşan bir bilirkişi kurulu ile inceleme yapılarak rapor alınması gerekir.

Alınacak bilirkişi raporunda, tarafların daha önceki bilirkişi raporuna itirazları da karşılanarak, kusur oranları arasında çelişki giderilerek ve yasal dayanağı denetime açık biçimde gösterilmelidir. Tarafların kusur oranlarının belirlenmesinden sonra, dosya içindeki tespit dosyaları, emsal dosyalar ve Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı hazırlık dosyasından da faydalanılarak davacıların uğradıkları zarar bedeli ile ilgili karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aldırılan uzlaştırıcı 23.02.2017 tarihli kusur raporunda dava konusu olayda davalılardan ...Ltd. Şti.nin % 40 oranında asli kusurlu, ... Ltd. Şti.nin % 40 oranında asli kusurlu, ...... A.Ş.nin olayda %10 oranında tali kusurlu, ihbar olunan ...'ın olayda %10 oranında tali kusurlu olduğu ve olayda başka kişi ve kuruluşlara atfı kabil bir kusur oranı mevcut olmadığının belirlendiği, bu kusur raporu ve bozma öncesi dava konusu ...plakalı araçta 8.000,00 TL'lik zarar oluştuğuna ilişkin 12.11.2012 tarihli bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğü gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 8.000,00 TL tazminatın olay tarihi olan 27.06.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar .......,Gıda Petrol İnş. Nak. Tem. San. ve Tic. Ltd. Şti., ...Pet. İnş. Özel Güv. Sis. San. Tic. Ltd. Şti. ve ... Lpg Dolum ve Tevzi Ticaret Sanayi A.Ş.den alınıp davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan ... Lpg Dolum ve Tevzi Ticaret ve Sanayi A.ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesinin hukuki gerekçesi bulunmadığını, zira vahim olayın meydana gelmesinde kusurlu olan diğer davalılarla birlikte iş yerini çalıştıran ve ... Gıda şirketinin yetkili müdürü olan ...'nın şirketle birlikte şahsi olarak kusurlu olduğunu, bu durumun ceza mahkemesi kararı ile de sabit olduğunu, bununla birlikte kararda her ne kadar tazminatın davalıl şirketlerden tahsiline karar verilmiş ise de talep gibi müştereken ve müteselsilen ibarelerinin bulunmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine kararda olay tarihi dolayısıyla faiz başlangıcı tarihinin yanlış yazıldığını, ayrıca karşı yan vekalet ücreti ve yargılama harç ve gideri konusunda da yanlışlık bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; dava konusu olaya ilişkin birbirinden farklı dosyalarda aldırılan bilirkişi raporları arasında kusur oranları yönünden farklılıklar olduğunu, Mahkemece Karaköprü Belediyesinin kusurunun yok sayıldığını, oysa Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılamada hükme esas alınan bilirkişi raporunda Karaköprü Belediyesinin de sorumlu olduğunun tespit edildiğini, maddi olgulara aykırı 23.02.2017 tarihli kusur raporu esas alınarak hüküm tesis edildiğini, herkesin kusur oranı belli olmasına rağmen gerekçeli kararın, ifada tereddüt yaratacak şekilde, tazminatın tüm davalılardan alınıp davacıya verilmesine şeklinde kurulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yapı malikinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) dava şartlarını düzenleyen 114 üncü maddesinin (d) bendi uyarınca, tarafların “taraf ehliyeti” ve “hak ehliyeti”ne sahip olmaları dava şartıdır. Aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracaktır.

2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun) limited şirket tasfiyesini düzenleyen 643 üncü maddesi tasfiye usulü ve tasfiyede şirket organlarının yetkileri bakımından anonim şirket hükümlerine yollama yapmaktadır. Bu durumda limited şirket tasfiyesi bakımından da ek tasfiyeye ilişkin 6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi uygulanabilecektir. 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi;

“(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.

(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.” düzenlemesini içerir.

3. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 61, 62 ve 69 uncu (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 50, 51, 58 inci) maddeleri

3. Değerlendirme

1. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Şanlıurfa Ticaret Sicili Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta müdürlüklerinin 6945 sicil sayısında kayıtlı davalı ...Petrol İnşaat Özel Güvenlik Sistemleri Sanayi ve Tic.Ltd.Şti.'nin 6102 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesi uyarınca 22.06.2015 tarihinde resen kaydının silindiğinin bildirildiği görülmüştür. Davalı, dava tarihi itibariyle ticaret siciline kayıtlı ve tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmekle hak ehliyeti ve bu suretle taraf ehliyeti sona ermiştir. Bu durumda Mahkemece; dava açıldıktan sonra terkin edildiği anlaşılan davalı şirketin ihya edilmesi için davacı tarafa süre verilerek şirketin ihyası için dava açmasının sağlanması, ihya gerçekleştikten sonra taraf teşkili sağlanmış olacağından bundan sonra yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak sicilden terkin edilmiş şirket hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

2. Kabule göre de; birden çok kişinin aynı zarardan sorumluluğuna, müteselsil sorumluluk adı verilmektedir. Müteselsil sorumluluk birden çok kişinin aynı zarardan, yükümlülerden her birinin zarar görene karşı, diğer yükümlüler tarafından zararın tamamını tazmin edinceye kadar sorumlu olmasıdır. Buna göre, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunmakla ve davacının da talebi bu yönde olmakla, belirlenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması; ayrıca olay tarihi 27.06.2011 olmasına rağmen 27.06.2001 olarak gösterilmesi de doğru görülmemiştir.

3. Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harçlarının temyiz edenlere iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.