Logo

3. Hukuk Dairesi2023/5808 E. 2024/3641 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Teslim edilmeyen konut sebebiyle açılan sözleşmenin feshi, alacak, kira alacağı ve manevi tazminat davasında belediyenin güven sorumluluğunun olup olmadığı ve sözleşme bedelinin ödendiğinin ispatı.

Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin güven teorisine göre sorumluluğunun bulunduğu, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu ve emsal Yargıtay kararları gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2023/136 E., 2023/645 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi, alacak, kira alacağı ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; mülkiyeti davalı ...'na ait 27108 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine "... Konutları Projesi" adı altında toplu konut projesi yapılması hususunda davalıların anlaşarak, davalılar arasında Konya 8. Noterliğinin 20.06.2006 tarih ve 21122 yevmiye sayılı "Kat Karşılığı İnşaat Yapım Sözleşmesi" imzalandığını, inşaatların sözleşme doğrultusunda ... ... A.Ş. tarafından yapılmaya başlanıldığını, ... A.Ş.'den 13.09.2006 tarihli sözleşme ile D Blok ... Apt. 1. kat 3 nolu dairenin 149.000,00 TL bedel karşılığı satın alındığını, sözleşme gereğince dairenin 30.12.2008 tarihinde teslim edilmesi gerekirken halen teslimin yapılmadığını, davalılar arasındaki sözleşmenin, davalı ... tarafından feshedilmesi ve inşaatın yapımındaki belirsizlikler nedeniyle ... ile arasındaki sözleşmenin de ifasının imkansız hale geldiğini, bu durumda davalıların kusurlu olduklarını belirterek ... A.Ş. ile arasındaki sözleşmenin feshine, ödenen bedelden şimdilik 10.000,00 TL ile dairenin süresinde teslim edilmemesinden dolayı 1.000,00 TL kira bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden kendisine dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, satış aşamasında herhangi bir imzasının da yer almadığını, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, kefalet sorumluluğunun bulunmadığını, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, keza yüklenici şirket ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, yüklenici firmanın gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında ve gerekse de yapılan süre uzatımlardan kaynaklı olarak borçlu olduğunu, alacakların tahsili yönünde başlatılan icra takipleri bulunduğunu, davacının yönelttiği taleplerin İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiğinden mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.; diğer davalı ... ile arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak ... Konutlarının inşaatına başlandığını, sözleşmeye dayanılarak konutların satışına başlandığını, sözleşme gereğince tarafından diğer davalı ...'na daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin belediyece feshedildiğini, diğer davalının edimlerini yerine getirmediğini, şirkete hak edişlerini ödemediğini, sözleşme yapanların aleyhlerine dava açtıklarını, Belediyenin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle zarara uğradığını, dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.03.2022 tarihli ve 2012/246 E., 2022/252 K. sayılı kararı ile; tarafların 14/12/2021 tarihli duruşmaya katılmamaları ve mazeret de bildirmemeleri nedeniyle işlemden kaldırıldığı, işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde de davanın taraflarca yenilenmemiş olması nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 30.11.2022 tarihli ve 2022/7639 E., 2022/9055 K. sayılı ilamıyla; duruşma gününün davacı yana usulüne uygun şekilde tebliği sağlanarak davaya devam edilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı ile dava dışı ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş arasında sözleşmenin 17/08/2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/409 esas sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29/05/2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... ... İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen mahkememiz dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava dilekçesiyle 10.000,00 TL sözleşme kapsamında ödenen bedel, 1.000,00 TL kira tazminatı ile 25.000,00 TL manevi zarar talep edildiği, yukarıda ifade edildiği üzere zamanaşımı süresinin 17/08/2011 tarihinden itibaren 10 yıl olup bu sürenin 17/08/2021 tarihi itibariyle dolduğu, sözleşme bedelinin dava tarihi itibariyle belirlenebilir olup sözleşme bedelinden 10.000,00 TL talep edilmekle buna ilişkin davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, kısmi davada; alacağın kalan bölümünün de talep edilen alacağa yönelik zamanaşımı ile sınırlı olduğu, davacı tarafça sözleşme bedelinden arta kalan kısım yönünden 23/05/2023 tarihinde ıslah dilekçesi sunulduğu, davalılardan ... tarafından zamanaşımı itirazında bulunulduğu ancak diğer davalı tarafından herhangi bir zamanaşımı itirazı ileri sürülmediği, bu durumda ıslah ile artırılan miktar yönünden ... yönünden zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, ancak diğer davalı şirket tarafından herhangi bir itiraz bildirilmediğinden ıslah edilen bedelden davalı şirketin sorumlu olacağı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin feshine, Belediye'nin sorumluğu 10.000,00 TL olmak üzere 21.500,00 TL'nin tahsiline, kira kaybı tazminatı ve ödeme tarihinden itibaren faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, davacının manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından bu yöndeki istemin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili; Hukuk Genel Kurulu kararının sadece güven teorisine ilişkin olduğunu, ödeme makbuzu bulunmadığını, sözleşmenin sonradan düzenlenme ihtimali bulunduğunu, güven teorisinin Türk Hukuk sisteminde bulunmadığını, aynı daire için birden fazla dava açıldığını, 26 ay sonra sözleşme imzalayanların güven ilkesinden yararlanacağından bahsedilemeyeceğini, birinci ve ikinci bilirkişi raporunun senetlerin ödeme belgesi olarak kabul edilmesi hususunda farklı olduğunu, davalı ... A.Ş.'nin iflas ettiğini ve bunun iflas idaresine bildirilmesi gerektiğini, senetler üzerinde kriminal inceleme yapılması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

Uyuşmazlık, taşınmazın harici satış sözleşmesi ile satın alınarak teslim edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshi, alacak, kira alacağı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı,

2. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası,

3.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "On Yıllık Zamanaşımı" kenar başlıklı 146 ncı maddesi,

4. Belediyenin güven teorisi gereği sorumluluğuna dair Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 01.06.2022 tarihli ve 2022/3200 E., 2022/5289 K. sayılı kararı,

5. Konya ... Konutlarına ilişkin ve sair emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalı Belediyenin güven teorisi gereği sorumlu olduğuna, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmasına, Yargıtay denetiminden geçen emsal kararlara göre, usul ve kanuna uygun olup, davalı ... tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı Belediyenin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

18.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.