"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; murisleri olan ...'a ait dava konusu taşınmazların 2009 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında davacılardan ... yeğeni, ... kuzeni olan davalı adına tescil edildiğini, daha sonra bu taşınmazların davalı tarafından üçüncü kişilere satıldığını ileri sürerek; taşınmazların keşfen belirlenecek değeri üzerinden tazminatın davacıların miras payına isabet eden kısmının hesaplanarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı; davacılardan ... tapulama işleminden haberdar olduğunu, hissesine düşecek bedel karşılığında davacı ...'nin kardeşine iki dönüm yer verildiğini ve hissesinden sözlü olarak feragat ettiğini, davacı ...'nin de asliye hukuk mahkemesinde verdiği beyan ile davadan feragat ettiğini, kadastro mahkemesi kararının taraflara tebliğ edildiğini, davacıların taşınmazlarda pay sahibi olmadıklarını, kadastro çalışmalarından sonra tapu iptal ve tescil davası açmadıklarını, rızai paylaşım sonucunda taşınmazın adına tescil edildiğini, davacılara düşen taşınmazları davacıların isteği üzerine başka kişilerin adına tescil edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... Kadastro Mahkemesinin 2009/18 E. ve 2012/11 K. sayılı dosyasında, ... hudutları içerisinde bulunan 108 ada 2 parsel, 110 ada 1 parsel, 125 ada 15 parsel, sayılı taşınmazların ... ... adına, 119 ada 4 parsel, 119 ada 7 parsel, 120 ada 2 parsel sayılı taşınmazların ise ... ... adına, Kayabaşı mevkiinde bulunan 118 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise ... ... adına tespitinin yapıldığı ancak bu taşınmazların kök muris ...'dan intikalen gelen taşınmazlar olduğunun iddia edildiği ve kadastro tespitinin iptalinin istediği, dosyaya davacı ...'nin de aralarında bulunduğu hak sahipleri tarafından 29.04.2011 tarihli ve davacı ...'nin aralarında bulunduğu hak sahipleri tarafından 27.06.2011 tarihli dilekçeler sunularak, bu yerdeki tüm haklarını yeğenleri ...'a bağışladıkları ve devrettikleri, yapılacak yargılama sonucunda taşınmazların ... oğlu ... adına kayıt ve tescilini talep ettikleri şeklinde beyan ve talepte bulundukları, bunun üzerine Mahkemece davalıların kabul beyanı uyarınca davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile, tarafların anlaşması doğrultusunda bu yerlerin ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, bu kararın 03.04.2012 tarihinde kesinleşmesi üzerine dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edildiği, buna göre davacıların Kadastro Mahkemesine verdikleri beyan dilekçeleri ile dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edilmesine muvafakat ettikleri ve davacıların bu beyanları ile bağlı oldukları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; Kadastro Mahkemesindeki davada davacı ...'nin taraf olduğunu, diğer davacının taraf sıfatının bulunmadığını, davacı ...'nin davaya kabul dilekçesi sunmadığını, dilekçeden haberinin dahi olmadığını, imzasının taklit edildiğini, sahte belge ile hüküm kurulduğunu, bahsi geçen karar ve belge bilgilerine sunulmadığından delil olarak kabul edilemeyeceğini, savunma hakkının kısıtlandığını, kadastro dosyası yeterince tetkik edilmeksizin hüküm verildiğini, davacı ... bakımından da ilgili dosyada feragat edilen taşınmazların dava konusu taşınmazlar olmadığını, bahsi geçen dilekçenin davacının yaşının ileri olmasından kaynaklı olarak yanıltılmak suretiyle alındığını, davacının o döneme ilişkin sağlık raporu alınmadan temyiz kudretini yeterli şekilde kullanamadan yanıltılmak suretiyle imzalatılan dilekçeyi kabul etmediklerini, davacı ... babasından intikal eden taşınmazlardaki hakkından Kadastro Mahkemesinde feragat etmişse de annesi Keziban'dan intikal eden taşınmazlardan feragat etmediğini, davalı lehine hükmedilen avukatlık ücretini kabul etmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Kadastro Mahkemesinde taraf konumunda olan davacı ...’nin vaki bağış beyanı ile bağlı olduğu ve bundan dönerek taşınmaz bedelinin davalıdan talep edemeyeceği, davacı ... Kadastro Mahkemesi dosyasında taraf olmasa da her iki davacı yönünden de imzalı muvafakat beyanlarının mahkeme dosyasına girdiği ve özellikle bu yönde davalı tarafça cevap dilekçesinde de bu hususa değinildiği, buna karşılık davacıların ilk derece yargılaması safahatinde kadastro dosyasındaki tapu devrine muvafakat ve bağış konulu imzalı beyan dilekçesine karşı açıkça imza inkarında bulunmadıkları, ilk defa istinaf aşamasında bu yönde vaka ileri sürdükleri, istinaf incelemesi sırasında İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların dinlenemeyeceği, yeni delillere dayanılamayacağını, davacıların bu yöndeki iddiasının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında olup Mahkemece reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine de hükmedilmesi yerinde olduğu gerekçesiyle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; istinaf dilekçesinde sundukları sebepleri tekrar ederek, ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2022/1544 hazırlık nolu dosya ile soruşturma başladığını, soruşturma dosyasının nazara alınmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, miras hakkına dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kural olarak belli bir olayın gerçekleşip gerçekleşmediğini, tarafların ispat etmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi uyarınca; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”. Aynı yöndeki düzenleme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre ispat yükü, iddia edilen vakıalara dayanan tarafa ait olup, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür.
3. Değerlendirme
1. Tarafların ortak murisleri ...'a ait olan dava konusu taşınmazların, tapu kayıtlarının iptali ve adlarına tesciline karar verilmesi talebiyle dava dışı B....... tarafından davalı ... aleyhine ... Kadastro Mahkemesinin 2009/18 E. sayı ile açılan davada, ... mirasçılarının taşınmazın ... (bu dosya davalısı) adına tesciline rıza göstermeleri üzerine Mahkemece 10.02.2012 tarihli ve 2012/11 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 03.04.2012 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
2. Bu durumda, davacıların beyan dilekçeleri ile dava konusu taşınmazların davalı adına tescil edilmesini kabul ettikleri ve bu beyanları sonucu taşınmazların mahkeme hükmü ile davalıya ait olmasını sağladıktan sonra açılan tazminat davasının reddine karar verildiği anlaşılmakla, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.