Logo

3. Hukuk Dairesi2023/673 E. 2023/2590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin, davalı kooperatife kamulaştırılan ve devredilen bir taşınmaz nedeniyle açılan kamulaştırmasız el atma davası sonucu ödediği bedelin, davalı kooperatiften tahsil edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, idare aleyhine açılacak davalardan doğacak zararları karşılamayı taahhüt etmesine rağmen, davacı idarenin de kamulaştırma işlemlerindeki kusuru nedeniyle zararın oluşmasında etkili olduğu gözetilerek, davalı kooperatifin sorumluluğunun hükmedilen bedelin yarısı ile sınırlı olduğuna karar verilmiş ve yerel mahkeme kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından duruşma istemli ve davalı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma isteğinin reddine, davacı ve davalının temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 15.12.2004 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan 5273 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi uyarınca Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünün kapatılarak bütün hak ve mükellefiyetlerini aynı Kanun'un 2 nci maddesine göre Toplu Konut İdaresi Başkanlığına devredildiğini, ... Büyükşehir Belediye Meclisinin ... ve çevresindeki tüm sanayi kuruluşlarının şehir dışına çıkarılması konusunda alınan karar gereğince ... çevresinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının kooperatif olarak örgütlenerek kendilerine yer temini için ...Ofisi Genel Müdürlüğüne başvurduklarını, bu şekilde talep ve başvurular sonucunda ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca onanan kooperatiflere ayrılan sahanın kamulaştırıldığını, alınan kamulaştırma kararı çerçevesinde davalı kooperatife ayrılan sahada bulunan taşınmazların kamulaştırma işlemlerinin 1164 sayılı Kanun gereğince kooperatiflerden avans alınmak suretiyle gerçekleştirildiğini, kamulaştırma dolayısıyla idareye karşı açılabilecek bedel arttırım vs. davalardan ve diğer masraflardan kooperatiflerin sorumlu olacağının İkitelli ... Sanayi Sitesinde bulunan bütün kooperatiflerce kabul edildiğini ve bu hususa ilişkin taahhütlerin verildiğini, protokol imzalandığını, davalı S.S. ... ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi'nin ... 7. Noterliğinin 17.02.1994 tarih ve 7375 yevmiye no.lu taahhütnamesi ve yine davalı kooperatif tarafından ... 15. Noterliğinin 16.05.1985 tarih ve 22928 yevmiye no.lu taahhütnamesi ile ileride doğması muhtemel tüm zararların karşılanacağının taahhüt edildiğini, idare tarafından kamulaştırılan İkitelli Organize Sanayi Bölgesindeki ... ili, ... ilçesi, İkitelli mevkiinde yer alan 2430 parsel sayılı taşınmazın eski hissedarlardan ...'in rızai ferağ vermemesi üzerine cebri tescil davası açıldığını ve kararın kesinleşmesi üzerine adı geçen şahsa ait taşınmazın hissesinin idareye intikal ettiğini, bu şekilde Arsa Ofisi Genel Müdürlüğüne intikal eden taşınmazın 09.10.1989 tarih ve 2903 sayılı resmi senet ile davalı kooperatife satılarak devredildiğini, eski tapu malikleri mirasçıları tarafından idare aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/179 E. sayılı dosyası ile kamulaştırmasız el atma davasının açıldığını ve el atma davasının idare aleyhine sonuçlandığını, ardından temyiz edildiğini ve kararın onandığını, karar düzeltme talebi de reddedilmek suretiyle kararın kesinleştiğini, mahkeme kararı ile hüküm altına alınan borç için alacaklı vekili tarafından ... 33. İcra Müdürlüğünün 2012/10391 E. sayılı dosyası ile takibe geçilerek idareye icra emrinin tebliğ edildiğini ve icra dosyasına ödeme yapıldığını, 12.08.2014 tarih ve 230.726,19 TL tutarlı faturanın davalı S.S. ... ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi'ne gönderildiğini, kamulaştırmasız el atma davasında idare tarafından ödenen temyiz, karar, karar düzeltme harç posta, vekalet ücreti, KDV ve masraflar da dahil olmak üzere toplam 246.375,89 TL'nin ödenmesinin istenildiğini, ancak söz konusu borcun idareye ödenmediğini belirterek 230.726,19 TL fatura alacağının şimdilik 115.363,10 TL'sinin 12.08.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı S.S. ... ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi'nden tahsiline, 15.649,70 TL yargılama gideri alacağının şimdilik 7.824,85 TL'sinin bedel arttırma davasının kesinleşme tarihi olan 06.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı S.S. ... ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi'nden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacı yanın davasını 17 Şubat 1994 tarihli taahhütname başlıklı belgeye dayandırdığını, taahütname içeriğinin yasal bağlayıcılık bakımından bir anlam taşımadığını, davacının ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/179 E. sayılı dosyasında kendi kusurundan kaynaklı olarak ödediği bir bedeli talep edemeyeceğini, kendisine atfedilecek herhangi bir kusur olmadığını, davacıya vermiş olduğu taahhütün ise davacının açık kusuru ile sebep olduğu tüm zararların karşılanması gibi bir sonuç doğurmayacağını, mali açıdan sorumlu olduğu bedeli daha önce ödemiş olduğunu, yeniden bedel talep edilmesinin mükerrer ödeme anlamı taşıyacağını, bir alacak varsa zamanaşımına uğradığını, yargılama gideri ve icra giderlerinden davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... ... Sanayi Kooperatifi'nin idare aleyhine açılmış veya açılacak olan her türlü davanın idare aleyhine sonuçlanması halinde idarenin doğmuş ve doğacak tüm zararlarını kendisinin karşılayacağını taahhüt ettiği, davalı kooperatifin kamulaştırmasız el atma davası sonunda hükmedilen bedelden sorumlu olduğu, ancak kesinleşen davaya ait ilamda dava dilekçesinde iddia edildiği üzere idarenin kamulaştırma evraklarının eski maliklere usulüne uygun tebliğ edilmediği kabul edilerek hüküm kurulduğu, davacı idare taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarını malikine usulüne uygun tebliğ etmeyerek taşınmaz hakkında dava açılmasına sebep olduğu, olayda davacı idarenin kusurlu bulunduğu, taahhütname gereğince davalı kooperatifin de oluşan zarardan sorumlu tutulması gerektiği, bu itibarla kooperatifin de kamulaştırmasız el atma davası sonucu ödenen bedelden sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda belirlenen %50 kusuru oranında icra dosyasına ödenen bedelden indirime gidildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 99.064,00 TL yönünden davanın kabulüne, ödenmek zorunda kalınan kamulaştırma bedelinin yanı sıra aleyhe açılan bu dava nedeniyle uğranılan dosya masrafının ve fazlaya ilişkin taleplerin ise protokol hükümleri ve davalının taahhütü kapsamında zarar olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle sair talepler yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı; davanın kısmen kabulüne yönelik kararın yerinde olmadığını, dava konusu edilen bedellerin tamamını üzerinden kabul kararı verilmesi gerektiğini, KDV ve yargılama giderleri bakımından da davalının sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı; İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olmadığını, taraflar arasındaki taahhütnameye dayanarak davacının talepte bulunamayacağını, davacının zarara uğramasında bir etkisinin olmadığını, mahkeme kararının mükerrer ödemesine sebep olacağını, taleple bağlılık ilkesi uyarınca dava konusu edilen miktarın %50'sine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki taahhütname gereği mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, yapılan inceleme sonucunda KDV hariç ödenen bedel ile icra masrafları toplanmak suretiyle %50 kusur oranına göre davalının sorumlu olacağı tutarın belirlendiği, ancak Yargıtay bozma ilamı ve taraflar arasındaki taahhütname hükümleri nazara alındığında KDV oranının da yarısı alınarak toplam bedelin belirlenmesi gerektiği, sonuç itibariyle de ödenen 230.726,19 TL'nin %50'si olan 115.363,09 TL'nin davalıdan taraflar arasındaki taahhütname gereği davacının talep edebileceği, her ne kadar davalı taraf hükmedilen bedelin de %50'sine karar verilmesi gerektiğini iddia etmişse de dava açılırken davacının ödediği bedelin %50'sini talep etmiş olduğu gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf talebinin kısmen kabulüne, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2017 tarihli ve 2014/493 E., 2017/48 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının kısmen kabulüne, toplam 115.363,09 TL'nin 12.08.2014 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak özellikle yargılama gideri olarak ödenen 15.649,70 TL'nin %50'sinden davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen taahhütnameden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52 nci maddesi; "Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.

Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir." şeklindedir.

2. Taraflar arasında imzalanan ... 7. Noterliğinin 17.02.1994 tarih ve 7375 yevmiye no.lu taahhütnamesinde “S.S. ... ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi ünvanlı kooperatif adına hareketle Arsa Ofisi Genel Müdürlüğünce kamulaştırılan ve Kooperatifimize tahsis edilen İkitelli Sanayi Bölgesindeki parsellerle ilgili olarak açılmış ve veya açılacak olan her türlü davanın ( İdari ve diğer Mahkemelerde) Genel Müdürlüğünüz aleyhine sonuçlanması halinde Genel Müdürlüğünüzün doğmuş ve doğacak bütün zararlarını karşılamayı, Arsa Ofisince talep halinde ödemeyi şimdiden temsil ve imzaya yetkili bulunduğumuz S.S. İmarmara ... Sanayi Sitesi ... Kooperatifi adına beyan kabul ve taahhüt ederiz ” ifadesine yer verilmiştir.

3. Yine davalı tarafından verilen ... 15. Noterliğinin 16.05.1985 tarih ve 22928 yevmiye sayılı taahhütnamesinde "2942 sayılı Kanun'a göre kamulaştırma bedellerinin defaten ödenmesi gerektiğinden kamulaştırma bedeli ile birlikte ileride doğması muhtemel tezyid bedelleri, emlak vergisi ve sair masrafların kooperatifimizce karşılanacağını beyan ve taahhüt ederiz." ifadesine yer verilmiştir.

4. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 07.07.2009 tarihli ve 2009/1160 E., 2009/9540 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir:

"...Davalı kooperatifin 14.10.1985 tarihli talebi üzerine, 2.12.1985 tarihli olurla dava dışışahsa ait 2286 parsel numaralı taşınmazın davacı idare tarafından (davacı idareye devredilen ...Ofisi tarafından) kamulaştırılmasına karar verildiği, idare tarafından açılan dava sonunda 7.5.1990 tarihinde kamulaştırmaya dayalı olarak taşınmazın idare adına tesciline karar verildiği, davacı idareninde 10.12.1991 tarihinde davalıya taşınmazı devir ettiği, bilahare eski malikin 9.6.2005 tarihinde tezyidi bedel davası açtığı ve yargılama sonunda arttırılan bedel ve masrafları olarak davacı idarenin toplam 156.883,98 YTL.nı eski malike ödediği anlaşılmakta olup, bu husus taraflar arasındada ihtilafsızdır. Kesinleşen tezyidi bedel ilamında ise, idarenin kamulaştırma evraklarının malike usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Dosyadaki bilgi ve belgelerdende tarla vasfında iken kamulaştırılan taşınmazın, zaman içinde arsa haline dönüştüğü ve kamulaştırma bedelininde arsa vasfı esas alınarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacı idare kamulaştırma oluru 1985 yılında alınan taşınmaza ilişkin kamulaştırma evraklarını malikine usulüne uygun tebliğ etmeyerek taşınmaz hakkında 2005 yılında tezyidi bedel davası açılmasına sebep olmuştur. Bu husus olayda davacı idareninde kusurlu olduğunu gösterir. Bu itibarla, hükmedilen bedelden mahkemece belirlenecek davacı idare kusuru oranında indirim yapılması zorunludur. Mahkemece, olayda davacı idareninde müterafik kusurlu olduğu, verilen taahhütnamenin davacı idarenin kusurunu bertaraf etmeyeceği kabul edilerek, davacının takdir ve tayin edilecek kusuru oranında bedelden indirimine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..."

5. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 24.01.2022 tarihli ve 2021/5399 E., 20227324 K.; 28.09.2021 tarihli ve 2020/9744 E., 2021/9111 K. sayılı ilamları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle dava dosyasının incelenmesinde; taraflar arasında 17.02.1994 tarihli taahhütname imzalandığı yine davalı tarafından davacıya 16.05.1985 tarihli taahhütname verildiği, davacının sunduğu 12.08.2014 tarihli faturada yargılama gideri, KDV ve tezyid ve faiz toplamı olarak 230.726,19 TL ödendiği, ancak davacının zararın artmasına sebebiyet verdiği için kusurlu olduğu, emsal içtihatlar doğrultusunda davacının %50 kusurlu bulunduğu, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı ve davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı ve davalının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.10.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.