Logo

3. Hukuk Dairesi2023/698 E. 2023/2246 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, davalı şirkete kira borcu olmadıklarını ve davalı şirket tarafından başlatılan bonoya dayalı icra takibinin haksız olduğunu iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmaları.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, bono ile teminat altına alınan kira bedelini ödediklerini ispatlayamamaları ve bilirkişi raporlarında davacıların borcunun tespit edilmiş olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/63 E., 2022/1958 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 3. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/98 E., 2020/831 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; davalı şirkete ait otelin spa, sauna ve masaj bölümünün işletme hususunda 17.03.2017 tarihli kira sözleşmesini imzalandıklarını, aynı tarihli kira bedeline ilişkin olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe konu bononun tanzim edilerek davalı şirkete teslim ettiklerini, kira bedellerini ödemelerine rağmen davalı şirketin bonoya dayalı kambiyo senedine mahsus icra takibi yolu ile aleyhlerine icra takibi başlattığını, kira bedelleri ödenmiş olması ve dayanak bononun teminat senedi olarak verilmesi nedeniyle takibe itiraz ettiklerini, davalı şirket tarafından açılan itirazın kaldırılması davasında itirazın kaldırılmasına karar verildiğini iddia ederek, davalı şirkete herhangi bir borçları bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.

II.CEVAP

Davalı şirket; 2016 yılında davacı ... ile kira sözleşmesini imzaladığını, 2017 yılında davacı ...'ın kurduğu ... ortağı ve yetkilisi olduğu şirket ile ... bir kira sözleşmesi imzaladığını, davacı ...'ın şirket müdürü olarak kefil sıfatı ile de sözleşmeyi imzaladığını, esasında davacı ile kira ilişkisinin 2013 yılından beri süregeldiğini, ortada ... bir borç ve ... bir borçlu olduğunu, takip konusu bononun kira borcunu ödeme vasıtası olarak doldurulmuş şekilde verildiğini, senedin ödeneceği banka ve şubesinin bildirilmesi amacıyla düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 17.03.2017 tanzim, 30.09.2017 vade tarihli, 35.400 Euro bedelli bono düzenlendiği, alınan bilirkişi raporu ve ek raporda davalı şirketin davacı şirketten takip tarihi itibarıyla 35.400 Euro asıl alacak, 678,90 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.078,90 Euro alacağı olduğunun tespit edildiği, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; davalı şirket ile davacılar arasındaki ... ilişkinin kira ilişkisi olduğu kabul edilmesine ve bononun teminat senedi olmasına rağmen hatalı karar verildiğini, önemli olanın şirketin borcu olup olmadığı olduğunu, senede konu bedelin ödendiğini, davalı şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmelerinde teminat olarak bono verildiğine ilişkin bir açıklama bulunmamakla birlikte davalı tarafça sözleşme ile birlikte bono alındığının kabul edildiği, bononun teminat senedi olduğu hususunda çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın teminat senedinin ilgili olduğu döneme ilişkin kira bedelinin ödenip ödenmediği noktasında olduğu, davacı tarafça dava konusu bono ile teminat altına alınan 2017 dönemi kira borçlarının ödendiğinin ispatlanamadığı, ödemeye ilişkin olarak davacı tarafça sunulan dekontlarda kira ödemesi olduğu belirtilmesine rağmen hangi döneme ilişkin olduğu açıklamasının bulunmadığı, ödemelerin davacı ... tarafından yapıldığı, yapılan ödemeler de dikkate alındığında bilirkişi raporları ile davacının bakiye borcu bulunduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf dilekçesini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların takip konusu senet sebebiyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası; "İspat yükü, kanunda ... bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir." hükmünü içerir.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299 uncu maddesinde; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” hükmü bulunmaktadır.

3. Kira akdi; kullandırma akitlerinden olup bununla kiraya veren, bedel karşılığı bir şeyin kullanımını kiracıya terk etmek durumundadır. Kira sözleşmesini ve kira bedelini ispat yükü kiraya verene, kiralananı tahliye ettiğini ve kira bedelini ödediğini ispat yükü ise kiracıya aittir.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacı tarafça bono ile teminat altına alınan kira bedelinin ödendiğinin ispatlanmadığının anlaşılmasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.