"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki İtirazın İptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, ... Belediyesiyle 01.06.2010 tarihinde akaryakıt ve yağ alımı sözleşmesi akdedildiğini, 6360 sayılı Yasa ile ... Belediyesinin kapatıldığını, ... İli Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu kararıyla belediyenin ... Petrol'e olan 195.375,77 TL'lik akaryakıt borcunun davalı ... Belediyesine devredildiğini, ancak davalı belediyenin ödeme yapmadığı, ilamsız icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, takibe konu borcun gerçeği yansıtmadığını, faturaların aylık kesilmesine rağmen seri numaralarının birbirini takip ettiğini, fatura ve akaryakıt fişlerinin birbiriyle örtüşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 11.01.2017 tarihli ve 2015/452 E.-2017/5 K. Sayılı kararı ile; Devir Tasfiye Komisyonu kararlarına karşı herhangi bir iptal davasının açılmadığı alacağa yönelik ... Vergi Dairesinin 10/06/2016 ve 7031 sayılı yazısı ile dava konusu faturaların dip koçanlarının dosyaya ibraz edilmiş olduğu, dip koçanlar ile faturaların uyumlu olduğu, dava konusu alacağın fatura alacağı şeklinde kabul edilerek dosyaya sunulu fatura toplamı olan 178.555,7 TL 'lik kısım üzerinden kısmen kabulü, bu kısım dışında kalan veresiye fişlerinin (ek fişlerin dönemsel çizelgesi )faturalarının olmadığı ve bu veresiye fişlerinin ancak yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebileceği borcun kaynağının sübutu için yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2015/3668 sayılı 178.555,70 TL üzerinden devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 03.02.2020 tarih ve 2017/5300 E.- 2020/1075 K. sayılı ilamı ile; davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verildikten sonra, alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya yeterli olmadığı, mahkemece, bu konuda uzman kişilerden oluşan 3 kişilik bir bilirkişi heyetinden tarafların iddia ve savunmalarının da değerlendirildiği gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporunda hizmet ile fatura içeriğinin birbirine uygun olduğunun mütalaa edildiği anlaşılarak taraflarca akdedilen sözleşme uyarınca davalı tarafça davacının ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/3668 sayılı dosyası ile başlatmış olduğu takibe yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2015/3668 Esas sayılı icra takip dosyasının davalı (borçlu) tarafından yapılan itirazın iptaline, icra takip tarihi itibariyle 195.742,80 TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 27.073,71 TL olmak üzere toplam 222.445,48 TL üzerinden icra takibinin devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, davaya konu icra takibindeki faturaların gerçeği yansıtmadığını, tüzel kişiliği kapatılan belediyenin davalı belediyeye arşivde yangın çıktığı gerekçesiyle herhangi bir belge gönderemediğini, davacının davasını ispat edemediğini, davalının davacıya herhangi bir borcu olmadığını belirterek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği şekilde alınan bilirkişi raporunun hükme esas almaya yeterli olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 E., 1959/5 K. sayılı kararında; “Temyizce bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması hâlinde bozulan kararın bozma sebeplerinin şümulü dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadiyle kabul edilmiş çok önemli bir usulü hükümdür. Bir cihetin bozma kararının şümulü dışında kalması da iki şekilde olabilir. Ya o cihet, açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat dairece itiraz reddedilmiştir, yahutta onu hedef tutan bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın Temyiz Dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün bulunduğu hâlde o cihet Dairece bozma sebebi sayılmamıştır. Her iki hâlde de o konunun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemece uyulmuş olması, taraflardan birisi lehine usulî bir müktesep hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme, ne de Temyiz Mahkemesi halele uğratabilir" denilmiştir.
Sözü edilen içtihadı birleştirme kararı ile mahkemenin bozmaya uyması hâlinde, bozma kararı dışında kalan hususların kesinleşeceği ve kesinleşen bu hususların yargılama kapsamına alınmaması gerekeceği kabul edilmiştir. Bu kapsamda, bozmaya uyma ile bozma kararı dışında kalarak kesinleşen hususlar lehine olan taraf açısından usulî kazanılmış hakkın meydana geleceği açıklığa kavuşturulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyulmasından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararı veya geçmişe etkili yeni kanun çıkması, uygulanması gereken kanun hükmünün hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilmesi, görev, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve bozma kararının maddi hataya dayanması gibi hâllerde usulî kazanılmış hak oluşması mümkün değildir.
İlk derece Mahkemesinin 11/01/2017 tarih ve 2015/452 E. - 2017/5 K. sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile ... İcra Müdürlüğünün 2015/3668 sayılı 178.555,70 TL üzerinden devamına karar verilmiş, ... bu karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. O halde mahkemenin bu kararı davalı taraf yararına usule ilişkin kazanılmış hak oluştuğunun kabulü gerekir. Mahkemece, davalı yararına usuli kazanılmış hakkı gözardı edilerek şekilde davanın kısmen kabulü ile 195.742,80 TL asıl alacak, taleple bağlı kalınarak 27.073,71 TL işlenmiş faiz olmak üzere toplam 222.445,48 TL üzerinden icra takibinin devamına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA,
Aşağıda yazılı peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 saylı Kanun' Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.